ABD ve Avrupa, Rusya'yı Savaş Suçlusu Olarak Yargılayabilir mi?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
Anadolu ve Mezopotamya’da meşhur bir sözle, savaş suçlarını yargılamayan namerttir. Kıçınız yiyorsa buyurun her şeyi sorgulayın. Kazan dibin kara seninki benden kara misali, bugüne kadar yaptıklarının hesabını vermeyenlerin hesap soracağım demesi, dünyayla alay etmektir. Dünyanın uluslararası kurumu Birleşmiş Milletler, (BM) bugüne kadar hangi jenosidi cezalandırdı? Her zaman güçlü devletlerin emirleri doğrultusunda hareket eden BM, gelinen son şamada tüm kural ve yetkileriyle daha da kadükleşmiştir. Yıllardır yaşanan insan hakları ihlallerini soruşturmayan BM’nin, Rusya’yı İnsan Hakları Konseyi’nden çıkarması da beyler bizi pazarda görsün misalidir. Buna kargalar bile güler.

 
ABD ve AB’nin NATO olduğunu herkes biliyor. NATO; dünyada yaşanan tüm soykırımların başlatıcısı ve en büyük suçlusudur. Bunu tüm dünya bildiği halde bazıları korkudan sesini çıkaramazken, diğerleri NATO ile birlikte suç ortağıdır. NATO’nun dünyadaki en büyük katil olduğu, tarihi belgelerle kayıtlı ve kanıtlıdır. Kirli bir geçmişe sahip olanların, bir başkasından hesap soracağız demesi, yalancılık ve karaktersizliğin tavan yapmasıdır. Emperyalistlerin istemedikleri kişi ve devletleri cezalandırmaları, tek bir şekilde mümkündür. O da şöyle.
 
Rusya’nın askeri, ekonomik gücü olmasa, rahatlıkla suçlu gösterip keyiflerine göre cezalandırabilirler. Bunu 1992 ve 1995’te Balkan Savaşı’nda, Bosnalı Sırpların Lideri Radko Mladic’in yargılanmasında gördük. Sırbistan devleti  o günlerde güçlü olsaydı, ABD ve Avrupa bu yargılamayı yapamazdı. Bu sefer durum öyle değil, NATO kadar büyük bir kayaya çarptılar. Hani derler ya! keçinin eceli gelince çobanın değneğine sürtünürmüş. Dünyanın en büyük şeytanları, kendileri kadar güçlü ve onlara karşılık verecek olan Rusya ve ortaklarına dalaşmaları, aslında sonlarının geldiğinin işaretidir. Ola ki Rus askerleri, Ukrayna’da silahsız sivilleri tasarlayarak katletmiş olsa dahi, ABD ve AB gibileri asla Rusya’dan hesap soramazlar, soramayacaklar da. Çünkü kendileri bir numaralı jenosit suçlusudurlar. Üstelik soykırım suçlarında zaman aşımı diye bir durum söz konusu olmadığından, kendilerinden başlarsalar Rusya’da rahatlıkla sorgulanabilir.  
 
Ve Rusya Devlet Bakanı Vilademir Putin bir mülakatta şunları ifade ediyor. ABD, AB düşüncelerinde samimi iseler, bütün savaş suçlarını soruşturalım ve suçlular cezalandırılsın. Önce 1945’te ABD’nin Japonya’ya attığı “Atom Bombasıyla” başlayıp Vietnam, Kore, Irak, Suriye, Libya, Kürdistan, Yemen, Küba, Nikaragua, Sırbistan, Asya, Afrika ve Türkiye gibi daha yüzlerce ülkede, yapılan tüm katliamlar soruşturulup cezalandırılmalıdır. Ve buna kendilerinin her zaman hazır olduğunu ifade ediyor Putin.
 
Acaba ABD ve AB gerçekten bu cesareti gösterebilirler mi? Kesinlikle hayır, geçmişte ve günümüzde yaptıkları katliamların sayısı arşıalayı geçmiştir. Bakmayın ABD, AB’nin kendi basın, yayım, sosyal medyasına ve NATO’nun yalakalığını yapan devletlerin yaygarasına. Hepsi biliyor ki bu propagandalar dezenformasyon amaçlıdır. Çamur at izi kalsın misalinden, duyduklarıyla kültürlü olduğunu düşünen cahil toplulukları, biraz daha kullanmaktan başka bir anlam taşımıyor.
 
İnsan psikolojisinde şöyle bir gerçeklik mevcuttur. Kişi ahlaksızlığı sonucunda yapmış olduğu herhangi bir suçun ağırlığı altında, fazla ezilmemek için kendi yaptığı suça benzer olay ve kişileri sürekli gündeme getirerek, herkesin aynı olduğu algısını yaratıp kendince rahatlamaktadır. ABD ve Avrupa’nın bu vb. çıkışları, ahlaksız psikolojik duygularının dışavurumudur. Bozuk bu davranışın iki amacı var; birisi günümüze kadar yaptıkları katliamların üstünü örtmektir. Diğeriyse eskisi gibi sömürü alanlarının kalmadığından, kendilerine engel olan güçleri maddi ve fiziki olarak ya yok etmek ya da zayıflatma agresifliğidir.
 
Bu zamana kadar tüm katliamların sorgulanıp cezalandırılmamasının da iki nedeni vardı. Birincisi bana karışılmasın diğer alanlarda ne yapılırsa yapsındı. İkincisi dünyada sömürülecek alanlar çoktu ve birbirlerini fazla rahatsız etmek istemiyorlardı. Günümüzde emperyalistler kadar askeri ve ekonomik açıdan güçlenmiş devletlerin ortaya çıkması, NATO’nun hareket alanlarını daralttığı gibi sömürülerine de engel oluyorlar. Gelinen aşama büyük güçlerin birbirini elimine etme dönemini başlatmıştır.
 
Yalnızca küresel güce sahip olanlar sömürü, yayılmacılık peşinde koşmuyor. Türkiye gibi orta seviyede olan devletlerde benzer şekilde yayılmacılık peşindeler. Büyük küçük tüm askeri, ekonomik yayılma ve çatışmalar, doğal olarak dünyanın her yerinde yaşamı tehlikeye sokmuştur. Güçlü olanlar birbirini yok etmeden veya zayıflatmadan, hiçbir şey normalleşemeyecek. Bu da Yeniden Dünyayı Paylaşım Savaşı (YDPS) demektir ki, Ukrayna üzerinden NATO ve Rusya ile start almış olup, eski tüm sınır, kural ve kararlar tamamen çöp olmuştur.
 
Çok ağır ve sancılı geçecek yeni bir dünya değişimine herkes hazırlıklı olmalı. Başta da sol, sosyalist, komünist, demokrat, hümanistler, sloganik tekerlemelerden sıyrılıp kendilerine uygun gördükleri blokta yer almak zorundalar. Kendi askeri, maddi güçlerini oluşturamadıklarına göre, ya kendine demokrat NATO’nun yanında ya da Çin ve Rusya’nın oluşturduğu blokta yer almaları kaçınılmazdır. İki arada bir derede kaldıkları sürece tamamen tarih sahnesinden silinecektir sol. Yeniden Dünyayı Paylaşım Savaşı sonuçlanmadan ve gerçekçi evrensel ilkelere yakın, “Uluslararası bir Üst Kurum” oluşturulmadan, savaş suçlarını hiç kimse sorgulayamayacaktır. Gerçekçi sorgulama ABD ve AB’nin palavralarıyla değil, her toplumda siyasi kirliliğe bulaşmamış “Akil İnsanların” oluşturacağı bir mekanizmayla mümkündür. Bunun dışında şimdiye kadar etkin olan güçlerin yaptıkları yalan ve çokyüzlülüğe kimse inanmamalı. ABD ve AB’nin savaş suçlularını sorgulaması, hırsızı kapıya bekçi tutmaktır. 
 
Uygarlıklardan günümüze kadar, uluslararası alanda, sürekli ya da geçici olarak görev üstlenmiş kurum veya oluşumların hiçbirisi, savaş ve katliamları araştırıp cezalandırmamıştır. Dünyanın geçmişinde böyle çokyüzlülük mevcutken, ABD ve AB’nin samimi olmadığı bilinmelidir. Zira Rusya Devlet Başkanı’nı savaş suçlusu ilan ederlerse her şey düzelecekmiş. Hadi oradan yalancı katil demezler mi? NATO ve CIA’nın dünyada tüm yaptıklarını araştırmaya açma cesaretini göstermeyenler, kimseden hesap soramayacağı gibi güçleri de yetmeyecek buna. Bu defa büyük kayaya çarptı NATO’cu efendiler.
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...