Kemalistler Cumhuriyeti Neden Kaybettiler?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
Kemalistler bu zamana kadar sahip oldukları düşünce ve anlayışlarını değiştirmedikleri sürece, bir daha devleti yönetmeleri kesinlikle mümkün değildir.

Bunun temel nedeni, yere göğe sığdıramadıkları altı okla, gericilik ve çağdaşlığı birbirine karıştırmalarıdır. Altı Ok; bilimsellikten tamamen uzak hem din ve etnik yapıları hem de laiklik ve sekülerizmi büyük bir dezenformasyona dönüştürmüştür. Malum 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçiminde birkaç şehrin dışında, CHP yine önemli kayıplar verecek. Bu kaybedişin dayanakları tarihleriyle şu şekildedir.
 
CHP’liler Cumhuriyeti kaybettiklerine inanmasalar da artık askeri güçten yoksun olmaları, çekişmeler, didişme, adamcılık, kaybettiklerinin somut göstergesidir. Adamcılık, hemşericilik, dindaşlık, ideolojik ve kayırmacılık gibi (Nepotist) düşünceler, demokrasi kültürüne uzak her toplumda mevcuttur. CHP’nin dışında diğer çoğu parti, Nepotistliği kabul ederler ve ilişkilerini buna göre uygulamaktan son derece mutlular. Bu yüzden gerici ve ırkçı düşüncelerine uygun davrandıkları için, halk bunu tutarlılık olarak görüp sürekli destek veriyor. CHP ise var olduğu günden bu zamana kadar demokrasi, adalet, hukuk, laiklik, çağdaşlık gibi ileri kültürel deyimleri dillerinden düşürmezken, uygulamaları Nepotist ve göstermelikten öteye geçmedi. Bizde denir ya! yiğidi öldür hakkını yeme. Önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) gerçekleştirdiği doğruları belirleyerek ilerlemeye çalışalım.
 
1-Türkçe Dilbilgisinin (Gramatik) uygulanması. Şayet Türkçe gramatik yapı uygulanmasaydı, hangi dille ve ne konuştuğumuz bilinmeyeceği gibi, daha çok Arapça kelimeleri ezberlememiz gerekecekti.
2-Sağlıktaki alt yapının oturtulması.
3-Tarımda bazı çalışmalar, el sanatları ve mesleki uygulamalar.
4-Ekonomik alanda ki bazı alt yapı uygulamalarını gösterebiliriz. Bunların dışında başta eğitim ve adalet olmak üzere, kültürel her konu tamamen karma karışıktır. Ne tam dinci, ne Türkçü ne de çağdaş olduğu belli olmayan, göstermelikten öteye geçmedi hepsi.
 
CHP bu anlayışla zorba bir şekilde devleti birebir 22 yıl yönetti. Daha sonraları arada bir iktidar olsa da uzun sürmeyip, günümüzdeki sağ partiler daha çok yönetmiş oldular. Kemalistlerle ilgili vurgulanması gereken başka bir anlayışsa, Cumhuriyet yaşasın da kim, nasıl yönetirse yönetsin mantığıdır. CHP’nin diğer düzen partilerle siyasal mantalite açısından hiçbir farkı ve sorunu yoktur. Sadece iktidar olmasalar da kendilerinin belirlediği yönetim yapısını dayatmaları ve makam, kariyer egosudur. CHP başta olmak üzere diğer düzen partileri, sürekli iç ve dış düşman yaratarak açık, gizli uygulanan askeri darbelerle, toplumu korku psikolojisiyle kendi güdümlerinde çok iyi tuttular.
 
Peki CHP ve Düzen Partilerinde Bu Temelsiz Siyasi Düşünce Nasıl Oluştu?
Osmanlı’nın özünden uzak, Arap devşirmesi olması ve cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki maddi, askeri, siyasi, kültürel, eğitim yokluğu ve yozlaşmışlık birinci temel etkendir. Kemalistler böyle bir ortamda ortaya çıktılar ya da çıkarıldılar. O dönemde bizlerde olsaydık her düşündüğümüz doğruları uygulama imkanını bulamaya bilirdik. Fakat bu demek toplumsal zenginlikler olan anadiller, inançlar ve etnik özellikleri inkâr, yasak etmek değildir. Mevcut koşullar doğrultusunda yapılması gereken kural ve politika ise, kültürel yapılar bilimsel, demokratik formüllere bağlanarak, kalıcı olacak şekilde aşamalı uygulamalarla, demokratik bir Türkiye mümkündü.
 
Cumhuriyetin kuruluş tarihinde okuma yazma bilen insanların sayısı %10’u dahi bulmuyordu. Yetişmiş entelektüel insanların olmayışı ve Osmanlı’nın büyük bir enkaz bırakması, Cumhuriyetin yanlış, sakat doğmasındaki önemli sebeplerdir. Gerçekler bunlardan ibaretken, Kemalistler bilimsel en ufak içeriği olmayan Atatürk ilklerini şaha çıkarmaları, yapılması gerekenlere de engel teşkil etmiştir. Bu anlayış o kadar geri, eksik ve yanlıştı ki sürekli, askeri darbelerle ayakta zor kalabildiler. Bir de Kemalistlerin aydınlanma dedikleri konuysa; okuryazarlığın sıfır olduğu bir toplumda, okuma yazmayı öğretmeyi aydınlanma olarak göstermeleridir. Bu çaba önemlidir ancak aydınlanma değildir. Esas aydınlanma felsefe, mantık ve yerli teknik icatlarla mümkündür. Hâlâ Türkiye her konuda ithal, yabancı markaları kullanmakta. Cumhuriyetin en az 80 yılı insanların okuryazar yapılmaları ve bazı meslekleri öğrenmekle geçerken, askeri darbeler yüzünden bunlarda başarıya ulaşamadı. Eğitim kurumlarında, devlet ve özel oluşumlarda, CHP’nin belirlediği ilkeler dışında felsefe, tarih, kültür ve anadilleri tartışmak sürekli yasaklandı. Soruyorum Kemalistlere; her şeyi yasaklayarak aydınlanma dünyanın hangi toplumunda gerçekleşti?
 
Örneğin; Almanya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Güney Kore, Japonya gibi ülkeler, daha kötü darbe ve savaşları yaşadıkları halde, koşulları en iyi şekilde değerlendirip kısa sürede, demokratik ve teknik güce sahip oldular. Türkiye yüzyıllık geçmişine rağmen, hâlâ yerinde emeklemekte. Bundan utanılması gerekirken sağcısı, sözde solcusu gurur duyarak anlatmaları, toplumunun aydınlanmadan ne anladığını net ifade ediyor.
İkinci aşamada CHP’nin sonunu getiren daha somut olaylarsa şunlardır.
1-CHP’nin Devlet Yönetim anlayışı, herkese tepeden bakan komplekse sahip olmasıdır. Bu biraz da Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin bakışına benziyor.
2-Herkesin bildiği gibi CHP iktidarda olsun olmasın 2007 yılına kadar, askeri diktatörlüğü kullanarak bu günlere geldi.
3-Dünya genelinde teknolojik, ekonomik, kültürel ve askeri gücün, küresel çapta Rusya, Çin, Kuzey Kore, Hindistan, Avrupa ve Amerika gibi devletlerin elinde olması, Türkiye’yi her zaman sağa sola savurmakta.
4-Bu gelişmeler paralelinde Türkiye hem NATO’ya bağılı olması hem de İslam’ı Araplardan daha çok savunması, her konuda geri kalmasını sağladı. Buna rağmen NATO’dan ayrılma cesaretini gösteremedi.
5-NATO; Türkiye gibi devletlerin mevcut yapılarını ya değiştirdi ya da değişmek zorunda bıraktı. Bu da FETÖ, Adalet ve Kalınma Partisi (AKP) eliyle gerçekleştirildi.
6-Dünyada ve bölgedeki gelişmeler doğrultusunda, NATO; Türkiye’nin ordusu içerisinde Balyoz ve Ergenekon gibi mizansenler düzenleyerek, Kemalist Paşa, Subay, Astsubayları ordudan temizlediler.
7-2017 yılında Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesi için halk oylamasında, halkın yeterli oyu vermesi CHP düşüncesine dayanan etkiler tamamen ortadan kaldırıldı.
8-Tüm bu vb. olaylar, NATO merkezinin direkt ve dolaylı düzenlemeleri sonucunda gerçekleştirilirken, Kemalist Paşalar bunun farkında oldukları halde, bağımsız bir ordu olamadıkları için karşı koyamadılar.  
 
CHP’nin sonunu özetiyle bu olaylar getirdi. Çoğu Kemalist’in bu gerçekleri kabul etmesi beklenemez. Çünkü savundukları Türk Milliyetçiliği, Türklüğe dahi hitap etmediği gibi Laiklik anlayışları ise resmi devlet dini, şapka, kravat ve takım elbiseden ibaret olması, laikliği de denzenformasyona uğrattı. Bu vb. konuları Kemalistler tartıştırmadığı için, doğru düzgün kimse neyin doğru neyin yanlış olduğunu hâlâ öğrenemedi. Temeli Arap din kültürüne dayanan absürt Güneş Dil Teorisi ile, sürekli taklit ve şovenizmle ayakta kalacaklarını düşündüler.
Cemal Zöngür
 

Kategori: 

Yorumlar

Bektaş TOSUN kullanıcısının resmi

Bektaş TOSUN (doğrulanmadı) tarafından tarihinde gönderildi

Kuruyup Korlayan statükocu generalleri yok artık.
Öksüz kaldılar.
Peki; 6 oku nasıl adlandıralım?
1-Türkler
2-Kürdler
3-Rumlar
4-Çerkezler
5-Suryani-Ezidi
6-Araplar
Demokratik Halkların Cumhuriyeti
Olabilir mi?

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...