Bir sohbetin ardından sola dair birkaç söz -1-

Yusuf Değirmenci kullanıcısının resmi
''İnsan gerçek dostlarını felaket anında tanır. Yenilgi yılları, iyi bir okuldur.'' Lenin

 
En sondan başlarsak ’’galip’’ gelmenin umudunu hep taşımak gerek… Yazmak eylemi kendi başına bir sorgulama ve toplumsal duyarlılığın da izahıdır. Bir keresinde şöyle demiştim: Yazmak yetmiyor ve anlatmak da gerekiyor ve sürekli göstermek de önemlidir. Okumanın bu denli az olduğu bir toplumda, sorgulamaların ve anlaşılmanın ne demek olduğunu sanırım en çok yazar bilir. Emeğin, yorucu atmosferinde beklentiler, hatırlatmak oluyor. Hep bir şeyleri hatırlatma gereği duymak, duyarlılıktır. Buna ortak olması gerekenler, elbette yüz çevirmemelidirler.
****
Burada eleştiri önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Eleştiri okuduğumuz oranla bağlantılı olarak değişken bir hal alır. Bazen bu yetmeyebilir. O zaman da, zaman, çağ kavramı devreye girer ve eleştirilerin fotoğrafını değiştirir. Doğru bildiklerimiz okuduklarımızda olmuyor bazen. Demek ki okumak da bazen yetersiz bir eylem biçimi oluyor.  ’’mesafe’’ dediğimiz şey burada bir yorgunluk ifadesi, bıkkınlık, inançsızlık olgusu olarak gülümseyen bir dayatma oluyor. Aslında ağlayan bu fotoğrafta, sistemin egemen dayatmasına karşı bir çaresizlik ve güvensizlik söz konusu. Bu her kesime yansımış durumda.
 
****
 
Şu an emperyalizm galip durumda, bunu görmek durumdayız. Bu galibiyet, yersiz ve tutarsızca tüm teorileri de alt üst etmiş durumdadır. Sosyalizme inançsızlık giderek gelişiyor ve gelişen gençlik oldukça itici bir serüven gibi görüyor onu. Çok iyi biliyoruz ki bunun sebebi de eğitimdir. Bakın Fransa Sosyalist Partisi bile ‘‘devrim, emek’’ vb. kavramları programından çıkarttı. Dünya giderek şimdiki sahiplerinin yumruklarıyla inliyor. Evet yazık…
 
****
 
45 ve 50’li yıllarda çözülmemiş bir sorunu şimdiye taşımışsak ve onun gereksizliğinden söz ediyorsak, bunun bir anlamı olmalıdır. Geç kalmış bir sorun olarak, şunu ifade ediyorum. Kürtler her hangi bir halk değildir. Kürt Hareketi de öyledir. Eğer biz, bunu böyle değerlendirirsek, onun mücadelesinin de her hangi bir mücadele olmadığını görürüz. Bu yüzden, Kürt sorununa yaklaşım da her hangi bir yaklaşım olmamalıdır. Bunu söylerken, tüm ezilen halkların mücadelesinin kutsallığından da bahsetmiş oluyoruz.
 
****
 
Ortadoğu’da Kürt mücadelesi bir ivmedir ve her hangi bir mücadeleyi destekler gibi değil, biraz tarihi ve onu sömüreni de hesaba katarak anlamaya çalışmak soruna yaklaşmak olur diye düşünmeli…
 
****
 
Sanırım ’’kendine çeki düzen vermek’’ dediğimiz şey az yukarda yazdıklarımla iniltili olabilir.  Zamanıdır…
 
Yusuf Değirmenci
 
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...