PEYGAMBER NASIL OLUNUR? (Kesin bilgi)

Önder TAŞTAN kullanıcısının resmi
PEYGAMBER NASIL OLUNUR? (Kesin bilgi)

İbraniler yani İsrailoğulları, yani bugün Filistin halkına soykırım yapan İsraillilerin ataları 400 yıl boyunca Mısır'da Firavuna kölelik yapan bir topluluk.

Musa Peygamber de İbrani.

Bir gün gelip İbranilere diyor ki; "Ben Sina Dağı'na çıktım. Allah'ı gördüm, Onunla konuştum. Bana dedi ki 'Musa, İbranileri sen kurtarabilirsin. Seni peygamber ilan ediyorum.'"

Köle İbraniler de şöyle diyor hep bir ağızdan; "Hay hay biz ikna olduk. Seni peygamber olarak kabul ettik."

Musa birden peygamber oluveriyor. Musevilik diye bir din doğuveriyor. Ve üzerine, akla mantığa sığmayacak birçok hikaye yazılıyor;

*Elindeki asayı yere atınca birden yılana dönüşmesi,

*Değneği ile dolu felaketini şak diye durdurması.

*Değneği ile çekirge istilası yaratıp, Firavunu korkutması.

*Değneği ile Kızıldeniz'i ikiye bölmesi... vs...

Bir tane olsun mantıklı hikayesi yok.

Buradan yola çıkarak; herkes bir kitleyi ikna edip (kandırıp) kendini peygamber ilan edebilir ve kendi adıyla anılan bir din uydurabilir. Kaldı ki televizyonlarda izliyorsunuz, bizim ülkede neredeyse her iki kişiden biri peygamber.

Şunu kabul etmek lazım ki; Peygamber olarak bilinen adamların hepsi çok zeki. Yoksa binlerce yıldır milyarlarca insanın aklını nasıl ipotek altına alabilirlerdi?

Dünyanın en zengin İngiliz bankacı ailesi Rothschild ailesinin ferdi olan Lord Jacob Rothschild de diyor ki; "Fakirler bir gün cennetin olmadığını öğrenirse, bu dünyayı idare edemeyiz."

Bu aile aynı zamanda İsrail'i de kendilerinin kurduğunu söylüyor.

Farkındaysanız günümüzde de iktidarı elinde tutan siyasiler sizi sürekli Allah'la, dinle, peygamberle telkin eder, fakirliğinize şükretmenizi isterler. Ama onlar, çocukları, aileleri ve bir avuç yandaşları, size vaat ettikleri cenneti, bu dünyada saraylarda, şatafat içinde saltanat sürerek yaşarlar.

Mesela askerde şehit olan çocukları olmaz onların. Şehit olan çocuklar hep yoksul ailelerin çocuklarıdır. Onların çocukları kılıfına uydurulup ya hiç askerlik yapmazlar ya da parayı bastırıp muaf olurlar.

İşin özü güzel insanlar; Peygamberlerle ilgili rivayetlerin hiçbiri ispatlanabilir değil. Hatta siz bile daha inandırıcı hikayeler üretebilirsiniz. Binlerce yıldır tamamen uydurulmuş hikayelerle cennet vaat ediliyor size. Ne gidip de gelen var, ne de gidip de gelecek olan. Bir süre yaşayıp toprakta gübre olacaksın sadece. Sonra bir ağaca, meyve, yaprak. Sonra bir insan, bir hayvan yiyecek seni. Sonra doğal olarak tuvalet ihtiyaçları olacak. Sonra da gideceğin yer belli. Onu da ben söylemeyeyim artık. Biraz da saksıyı çalıştır.

Tekrar varoluş işte budur. Manevi bir varoluş diye bir şey yok. Yani cennet-cehennem sadece bir hikayeden ibaret. Maddesel olarak başka bir maddeye dönüşürsün sadece.

Kur'an'ı Kerim'in Arapça olarak okunması gerektiği de koca bir yalandır. Arapça da diğer dünya dilleri gibi bir lisandır sadece. Hiçbir kutsallığı yoktur. Anlayarak okursanız, sizi kandıranları sorgularsınız. Bu da dini, kirli işlerine alet eden, özellikle siyasilerin işine gelmez. Bu sebepten anlamanızı istemezler.

"Hikmetinden sual olunmaz" söylemi de koca bir yalandır mesela. İnsan bilmediklerini sorup sorgular. Sorgulamanız, onların var ya da yok olduğu anlamına gelmez. Sizin doğru olana ulaşmanızı sağlar.

Kur'an'ı Kerim'in ilk emri "OKU"dur mesela. Peki siz, hani bırakın başka kitaplar okumayı, Kur'an'ı hiç okudunuz mu? %99'unuz okumadınız. Birtakım sahtekarların size telkin ettiklerine inanarak "dindar" olduğunuzu zannettiniz.

Kur'an'ı Kerim'de "En büyük ibadet çalışmaktır" der mesela;

Farkında mısınız, bir kısmınızı, çalışmadan başkalarının hakkını yemeğe alıştırdılar. Az ya da çok ama başkalarının hakkını yiyerek bunlara birtakım kılıflar uydurup, kendi "maneviyatınızı" aklıyorsunuz sözüm ona.
İBRAHİM SURAESİ 4. AYET der ki; Kutsal kitaplar her kavmin anlayacağı dilde gönderildi ki peygamberler dini, insanlara daha rahat anlatasın diye.

Bunları yazmamdaki amaç, hiçbirinizi inançlarınızdan caydırmak değil. Ben Ateistim ama benim eşimin Allah inancı var mesela. Bugüne kadar hiçbir zaman ikimiz de birbirimizi caydırmak gibi bir girişimde bulunmadık, inançlar hakkında hiç de tartışmadık. Saygı duyduk sadece. Aksine, dini ticarete, siyasi çıkarlarına alet edip size yalan söyleyenlere kanmamanıza bir nebze de olsa katkıda bulunmak istedim ben.

Unutmayın ki dini inançlarını yerine getirmek için hiçbir siyasiye, hiçbir kimseye ihtiyacınız yok. Sadece aklınızı kullanıp ufak bir okuma-araştırma ile bunu siz de anlayabilirseniz.

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...