İstibdat’a Baş Eğmeyen Özgürlük Ozanı[*]
Kopsun, seni bir hak diye alkışlayan eller!”[1]
Ruşen Eşref’in, “O, toplumdaki bütün titreşimleri gece gündüz uyumadan izleyen bir tür sismograf gibiydi,” diye betimlediği özgürlük ozanıydı.
“İstibdat”a karşı hürriyet mücadelesinde “O bir hülya, olsun ben o hülyaya da bin canla inandım,” diyen bir kararlılıktı.
Hâlit Ziya Uşaklıgil’in, “Elleri para saymak için değil, kalem tutmak için yaratılmıştı,”[2] cümlesiyle özetlenebilirdi şairin yaşamı.