Mustafa Güçlü

Ateşgah

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

I.
Yükseklik korkusuyum zirvenin
boşluktan vadilere geçer atlarım
 
haritalarda kahverengi bir sembol
lekeli hüzünlerin haziran şüphesi
 
seğiren pencerelerin uzak sekmesi
dağılırım keyifle biçtiğin vesveseye
 
II.
renklerini soyunan tavus kuşunun
kilimlerde unuttuğu eşik resminde
 
değişmeyen neyi varsa fonografik
kitabelerin yüzüne çiziyorum aşkı
 
yakılmış seslerden geliyorum güze
yasak katındaki erguvan çığlıklarla.

“Perspektif olmaksızın bir sanatsal üretimin ortaya çıkarılması düşünülemez”

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Halen kurucusu olduğu “Sanat ve Toplum” internet sitesinin editörlüğünü yürüten Sinan Abuzer AKDAĞ ile genel anlamda sanatın sorunları, özel anlamda sanata bakışı ve alana ilişkin çözüm önerileri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik…
 
MUSTAFA GÜÇLÜ: Okuyucularımıza kendinizi kalıplaşmış ifadeler dışında sizi en iyi şekilde yansıtacak sözcüklerle tanıtın desem neler söylersiniz?
 

Kantaşı

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

I/
Boynuma asılan tılsım, kantaşı
taşır gök ırmaklarından kül
lav ve tüfle yüklü yangınını
sahraya açılan derin kanyonda
gözyaşı şişesidir düşürdüğüm
şıngırtısı var bulutların içinde
derininde kadınların güz sancısı
lanetlenmiş kavimlerin göç yolu
ortası kan, doğusu kan, batısı kan
seste kan taşta kan kanda kan taşı
 
Ufacık kırmızı kuştu sabah yeli
korkarak kondu penceresine kentin
çığlıklı zamanlarında kum saati
canhıraş düştü evlerden içeriye

Sınır Taşı

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Unutmadım hikayesini sandık altı
kanaviçenin mor söylemindeki gül
Derinliğine açılan yaşanmışlıkların
döküp gittiği çakıl taşlarını suskuda
gözlerime inen kurtların ulumasını
 
İncelen sular duruyordu sahrada
kanadı koparılmış yusufçuklar gibi
ışık kümesiyle gökyüzüne doğru
koşar adım düşeyazdı kalbim sisle
kalbim sağanaklar kaçağı, uğrağı
Usturasını dayamış hüzün sesine
alnıma koşuyor alnı ak taylarım
Serhat’ta uzaklığın kuyularında ol
akşam kızıl pelerinli bir matador

“Şairin ve şiirin ölçüsü ödül değildir, olmamalıdır da”

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Mazlum Çetinkaya 1969, Yeşilyurt, Malatya’da dünyaya geldi. Burdur Eğitim Yüksekokulunda ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gördü. Halen sonhaber.ch gazetesinde köşe yazarı olarak yaşamını sürdürmektedir.
 
KHK’li şair Mazlum ÇETİNKAYA ile bu zorlu süreçte yaşadığı sıkıntıları konuştuk. Muhalif bir kişilik olarak “edebiyata ve dünyaya” bakışı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
 

Cezaevlerinde Geçen Bir Ömür: Altındiş Sabri

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Akdeniz’in ağustos sıcağında dutların serin dallarına iltica eden cırcır böceklerinin ateşli korusunu dinlerken buldum onu. Dört bir yanında yükselen modern yapıların ortasında küçücük, mütevazı köy evi gibi kalan evinin avlusunda gözlerini öylesine boşluğa dikmişti.
 

Düşler Ağacı

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Göğe asılı salıncakta iki hayalet balerindi aşk. Göğe baktılar asıldılar, otobüslerin camından yokuş yukarı.

Plazaların karartılmış saydamlığındaki kırıklardan içeri düşen morluğu ağızlarının kıyısına koydular. Unutmabeniler sardı kenti, otobüs duraklarında bekleyen kızların düşlerini. On numara hayallerin genişliğinden içtiler kokuşmuşluğu, zifti. Yıldızlara baktılar yoruldular sabahın vişneliğindeki morgda, upuzun kör uykusuzlukta.

İğnelikler astılar göğüslerine davullu zurnalı. Her biri sivriltilmiş sözcüklerden yontulu bıçak yarası.

Altındiş Sabri

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Çamların uğultusuyla kesilen, püren kokularındaki yorgun kanatlardan atladı geceye.
 
Gece çakır yıldız, baş döndürücü ateş böcekleri kayalıklarda bir derin yanılsama. Çığlık çığlığa çakal kımıltıları, kanyona inen incecik kıvrımlı patikada.
 
Ateş böceklerinin kümelendiği uçuruma sürdü atını Altındiş Sabri, mavzerinin namlusu sımsıcak, kalbi atının adımlarından daha önde, yel gibi…
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Mustafa Güçlü beslemesine abone olun.