
Bunun aksine toplumumuzda diğer kişilere ve kurumlara saygı hep önde gelir. Zaten çocukluğumuzda hem anne ve babalarımız tarafından hem de öğretmenlerimiz tarafından bize dikte ettirilen şu söz bunu çok açık vurgulamaktadır: "Büyükler sever, küçükler sayar." Evet, büyükler bizi hep sever diye büyüdük, ama nedense saygı yerine "saymayı” da öğrendik ve buna zorlandık.
Kendine saygı kişinin kendi sınırlarını koruması, kendi sınırlarına sahip çıkması, kendi alanındaki değerleri koruma hakkını kullanabilmesidir. Yani saygının hep dışarıya değil, beraberinde kendimize de duyulması gerekiyor. Karnımız açken başkalarını doyurmanın erdemlilik ve iyimserlik olarak vurgulandığı toplumumuzda, kendi karnımız aç olduğunda yakınlarımızın, insanlarımızın ve tabii ki devlet kurumlarımızın bizleri görmemesi ne kadar tezat değil mi ne dersiniz?
İnsanın kendine saygı güzel bir kavram, ama bunu eyleme dönüştürmediğimizde bir işe yaramıyor. Benim kendime saygım "diğerlerinin" sınırında biter diyebilirim. Eyleme dönüştürülen "kendime saygım" kişiye kendine değer verme, kendini sevme, kendiyle barışık olma, kendine güven sağlarken; çevremizdekilerin gözünde de bizi değerli, saygın, güvenilen bir kişi yapar.
Saygının büyüğü küçüğü olmaz, saygı kişinin kendisiyle başlar ve çevresiyle başta ailesiyle, arkadaşlarıyla devam eder. Saygı sadece insanlar arasında değil doğaya, diğer canlılara ve kültürel değerlere de olur. Ancak kendine saygısı olmayan bir insanın başkasına saygısı da olmaz...
Bizler belki de iyi bir evlat, iyi bir anne-baba, iyi bir arkadaş, iyi bir komşu, iyi bir eş, iyi bir ağabey, iyi bir abla, iyi bir vatandaş olmayı "iyi" öğreniyoruz, ama "iyi bir ben" olmayı pek öğrenemiyor ya da bilmiyoruz, ne dersiniz?
Psikologlar yani uzmanlar diyor ki “Ruhsal bozuklukların temelinde kişinin kendine güvensizliği ve yaşadığı çevreye uyumsuzluğu önemli rol oynamaktadır.”
Ben de Ali Cemal Türkmen olarak diyorum ki “Kendine güven ise kişinin kendini beğenmesi, değer vermesi ve kendine saygısıyla kazanılabilir.”
Bir hayal edelim arkadaşlarım ya da grup dostlarım, "Kendine saygısı olan bireylerden oluşan toplum...", ne güzel olurdu, ülkemizde ve dünyada barış, hoşgörü, sosyal barış, insan haklarının yaşanması vs. hep güzel gelişmeler getirecektir.
Sevgili Dostlar, bence "kendimize saygı"yı öğrenelim ve önce kendimize uygulayalım. Kendinizde hissettiğiniz güzel gelişmeleri yaşayınız.
Sağlıcakla kalınız.
Mutlu, sağlıklı, bol kazançlı sevdiklerinizle beraber geçirebileceğiniz bir hafta diliyorum.
Ali Cemal Türkmen
Yorumlar
Evet yazar Ali Cemal Türkmen
Evet yazar Ali Cemal Türkmen'in de dediği gibi "önce kendimize saygı" olursa sağlıklı iletişimlerle çok örnek bir toplum da oluşur. Kendi benliğime, kendi değerlerine, kendisinin iletişim kurduğu herkesle mutlu olur insan tabii ki karşımızdaki insanlarda aynı şekilde düşünüp kendine olan saygısıyla başta sağlıklı iletişimler de kurmuş olur.