Yaz Gelip Geçiyor
Ta ki
Uçurumun
Ta ki
Uçurumun
Hadi gel
Bir de sen anlat
Anlat mor salkım
Gidenleri
Dağa taşa
Uçan kuşa
Ağaca çiçeğe
Gördüğüm her gerçeğe
Düşe hayale
Gel anlat mor salkım
Bir de sen anlat
Gidenler
En son ne söyledi
Ne yaptı
Ne istedi
Nereye baktı
Bütün kelimeler yapraklarının
Ucunda dökülmeye başladı
Gidenler ölmüştü!
Hem de göremeden
Dünya ne kadar zalimdi
Işığım sönmüştü.
Baktım!
Göğün ortasında
Kıpkırmızı dolunay duruyor
Uzattım ellerimi
Gözü yollarda
Kırmızı şapkalı kız
Birazdan gelecek
Bana sevgi getirecek
Sevgi gelecek sevgi
Sevgiyi bekliyorum
Diyor!
Bekliyor...
Başka bir şey demiyor
Bir sağa,bir sola bakıyor
Bir aşağı bir yukarı gidiyor
Kalbi küt küt atıyor
Utanıyor biraz da
Güneşten yanan yüzü
Daha da kızarıyor
Elini alnına siper edip
Denize bakıyor
Mavi deniz de
Mavi gemi
Hiç olur mu
Sen gördün mü
Gülümsüyor
Tabii ya;
Şapka kırmızı olursa
Deniz de mavi olur gemi de
El ayak çekildi
Evlerin çoğu uykuda
Düşüme geldi
Eğildi
Avuçlarımdan öptü
Gözlerim
Gözlerim yıldız tutuyor
Göğün yüzünden
Bahar mı bu
Saçlarımdan dolanan
Yoksa
Ay mı...
İzine düştüm düşlerimin
Şimal rüzgârlarından
Savrulan
İşte bu yüzden
Aklımdan kalanları
Bir deftere yazdım
Şiirler oluştu
Dizelerden
Diz boyu...
Yoksun
Biriktirdiğim onca acıdan sonra, dudağıma değen gül nefesinle, tenim değseydi tenine
Varlığın alazını vururdu buz dağlarıma
O köhne istasyonda beklemek isterdim her gün
Yokluğun paslı bir hançer gibi içimde
Gelip geçen trenlere bakıyorum öylesine
Üşüyorum…
Halbuki yıldızlı bir gecenin gökyüzü boşluğunda, vals yapmak isterdim seninle
Eminim o an ışıltını kıskanırdı ezcümle
Hani buğulu acıların ilmeğinden geçecektik
Ak boşluğa ağıp sevinç kesilecektik
Gül yüreklim
Oturmuşum