Batıya Bakar Doğudan Doğarız

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
Oysa bunca zaman
Boşuna özlemişim güneşi
Beni ufuğa dalgınlığınla yaşatırken
 
 
Yıldızların koynunda terli bir şarkı bizi esir eden öykümüz diye kabullendiğimiz. Işıl ışıl gözlerimiz orada. Ağlamaklı tebessümlerin sustuğu dünyadır birazda orası. Ve hiç çekinmeden kalbimizi bırakacağımız her şeyden koruyacak ve bu yorgun düşürenlerden arındıracağına inandığımız son durağımızın adı ya ölüm ya da özgürlük…
Batıya bakarken doğudan doğuyoruz, ekmek kokusu, suların serinliği kurulurken kutsal dağların sevgisine. Bütün hayaller sanılar ezilerek, gerçeklere vurulup vurulup kucaklaşmalarla doğardı.
 
Düşerken üzerine ayrılığın karanlığı
Aydınlığını
Portakal kokulu zamandan almışsın
Kasvetli uzaklarda
Özlemin belleğinde yaşatmışsın
O hiç kopmadığın mütevazı küçük kenti
İçtenliğinden yaptığın kolyeler takmışsın
Kutsadığın anıların boynuna
Ve elbette bir anlamı vardır
Çıkarsız bakışlardan kurduğun İzbelerde kalmanın
 
Tipi hoyratça estiğinde üstüne
Yağmur gösterişsiz güzelliğiyle
Dokunaklı ıslatmış yolunu
Sense ömrünün mürekkebiyle bulmak için kendini
Durmadan ilanlar yazıp
Ve durmadan kırılan hayallerini onarmışsın
Kelebek kanadı hassalığındaki yüreğinle
Hala kendi çölündeKendini arayan bir gezginken
Bir daha çalarsan güneşi çocukluktan
Bir dilek tut o zamanUğur böceklerini uçurturken ki saflığınla
 
Mazide kal ömür çağlayanınla
Yağmalayan zamanın dehlizinde
Mavi yalnızlığınla çalarak güneşin batışını
ÇocukluktanUnutmuşsun sandığım anlarda
Mumla da olsa arayıp bulmuşsun
Kıyısına vurgun bir dalgayken
Gözlerinle taşımışsın
Yol açtığın seyrinin enginliğine
Oysa bunca zaman
Boşuna özlemişim güneşi
Beni ufuğa dalgınlığınla yaşatırken
 
Yelkovan yolunu şaşırır, rüzgâr durup saçını çekiştirir. Zemheri doluşursa kanımıza, biz doğunun başını dayadığı şafaklar ardı ölümün doymadığı her gün yine doğudan doğardık. Çünkü kalbimizi inada tetiklemiştik ey özgürlük.
Gecede hıçkırık sesleri... Öyle bir ses ki ölü kuşları anan, kelebeklere ömürleri iade eden bir ses! “ zamanın şakağımızda patladığı” ve adımı yağmalayıp kirlettiği o pusularda, hıçkırıkların duruluğunda kendini zehirledi karaya çalan beklentiler.
Biraz kurşunduk, biraz kuru ekmektik. Tırnaklarımızla sayfalarından tutuğumuz tarihin bize ait olan her harfini çalıyorduk. İşte bu yüzden uslanmaz birer aşık ve kendi hayatımızın doğuşuyduk doğudan.
Saçlarımızı yaktılar, çocuk gülüşleri dağladıklarında. Ellerimize birer ayrılık mektubu sıkıştırdılar. O küçük o sefil kalplerinin hınçlarıyla.
Ellerimize yetim bir adres yazdırdılar. Soluğumuzla yine sulara savurduğumuz. Bir uzun yol doladılar emekleyen sevinçlerimize aşk bizi kollarken…
Aşk bizi kollarken tanrısallığımızın büyüsüyle birbirimizin kuluyduk, toprağımızın her karışına bir parçamızı vermekten çekinmeyen belalı asilerdik. Her batışın ardından yine yolumuzu gözlerdi doğu bizi ışığın gülleriyle beklerken…
Kıpkızıl bir sabah, esmer bir çocukluk, yitiklikle dans eden afacan sabırla geçerdik bütün kentleri birbirimizin varlığıyken, yolculuk dehlizlerinde yokluğumuz dizleri kenetlenen zamandı ve biz güldükçe bütün vakitlerin adı aydınlığa kesilirdi.
Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...