“Önem bakışında olsun, bakılan şeyde değil…”[1]
müziğini çürütün…” Konfüçyüs
Anılar... Anılar ve yine Anılar... Onlar, yaralardan daha uzun yaşarlar! Bizim yoldaşlarımızla olan anılarımız belleğin en temiz, yüreğin en tırmanması, en ulaşılması güç zirvesine çıkarsız, namuslu, dürüst ve sevgiyle kazınır hiç çıkmayacasına. İZ belgeselinin çekimi için gittiğimizde, beni ve ekibimi işte böyle karşıladı Zeynep arkadaş. Evinde konuk ettiği sürece de bu duyguları en küçük hücrelerimize ve yüreğimize işledi.
“Bilime giden düz bir yol yoktur ve ancak
onun dik patikalarında yorucu tırmanmaları göze alanlar
aydınlık doruklarına ulaşabilir…”
Karl Marks
Yer kürenin tüm kıtalarında, dev medya tekelleri aracılığıyla, insanlığa yönelik ideolojik saldırılarla bilinçler üzerinde daha güçlü bir hegemonya kurulmak isteniyor. Uluslararası sermaye kendisini yeniden örgütleyip üretirken, ideolojik hegemonyasını sağlama aracı olarak kullandığı medya bu reorganizasyon da önemli rol oynuyor. Topluma egemen güçler, medya ile kitleleri manipüle edip onların rızasını yeniden-yeniden üreterek, manipüle ettiği ‘bilginin’ kontrolünü sağlayarak, kitlelerin iradesi üzerinde baskın bir hegemonya oluşturuyor.
Giysilerimizin vücut şeklimizi biçimlendirip şekillendirmesindeki etkisi gibi, kullandığımız teknoloji de algımızdan, düşünüş ve yaşam tarzımıza, uzuvlarımızı kullanmaya kadar bizi biçimlendirip şekillendirmektedir. İşte bu vb. birçok nedenden ötürü teknoloji CEO’larının bu teknolojiyi kendileri ve çocuklarının kullanmadığını biliyor muydunuz? Hatta kendilerinin de akıllı olmayan telefonlar kullanarak bunun nedenini soranlara “akıllı telefon kullanacak kadar boşa harcayacak zamanım yok” dedikleri de bir sır değil.
Yazılara sıklıkla gelen yorumlar “çok uzun yazmışsın, zaman yok okumaya” oluyor. Oysa ben kütüphanemde binlerce sayfa kitap okumak için uğraşıyorum, okuyamadığım her gün suçluluk duygusu yaşıyorum. Ancak sanal âlemde uzun saatler mesai yapanların bir paragraflık yazıların dışındaki yazıları okuyacak zamanı olmuyor! Bunu da “zaman yok” diyerek açıklıyorlar. Oysa aynı kişiler zamanlarını dünyanın en aptal, en saçma troll videolarını paylaştıklarını, yine aynı içerikteki twitter ve face yorumları altında günlerce polemikler yaptığını görebiliyoruz.