Peter Pan karakterinin yaratıcısı on kardeşin dokuzuncusu olan David Barrie adlı bir yazardır. 6 yaşındayken ailesinin gözbebeği olan abisi vefat eder. Ailesinin acısını bir nebze olsun dindirmek için abisi gibi davranmaya başlar. 20 yaşına geldiğinde artık abisi gibi davranmaktan vazgeçse de yıllarca abisinin boşluğunu doldurmak için yapay zeka filmindeki david karakteri gibi yaşaması "psikolojik cücelik" yaşamasına ve fiziksel olarak çocuk boyutlarında kalmasına neden olur. Aynı zamanda asekseksüeldi. O, çocukları seven, çocuklar gibi
davranan biriydi. Çok sayıda çocuğu evlat edindi. Yani fazlaca çocuksu olmasına rağmen asla sorumluluktan kaçan biri olmadı. Barrie, kitabın tüm yayın haklarını 1929 yılında bir çocuk hastanesi olan Great Ormond Street Hospital’a (G.O.S.H.) devretti. Aseksüel olması ve çocuklara olan yoğun ilgisi bazı kişilerce pedofilili olarak suçlanmasına neden oldu. O ise kendisi hakkında herhangi bir somut dayanağı olmadan çıkarılan bu iddialar hakında "beni öldürüyor" demiştir.
Peter Pan sendromunu ortaya koyan kişi Dan Kiley adlı bir psikanalistir. Peter Pan sendromunun örneklerinden en ünlü olanı ise Dan Kiley’e göre Michael Jackson’dı. Peter Pan sendromunu bazı kişiler gibi sorumluluktan kaçmak olarak ele alırsak Michael Jackson sorumsuz biri olarak ele almamız gerekiyor. Michael Jackson'ın sanata yaptığı katkıları disiplinli yürüttüğü çalışmaların bir ürünüdür. İnsanlığa faydası dokunmuş iyi insanların genel özelliği çocuksuluklarını koruyabilmeleridir. Çocuksuluğu sorumluluktan kaçmak değil ömrü boyunca dürüst ve kalıplaşmışlıktan uzak olmak olarak gören üç isimden örnek vermek istiyorum. Atatürk, Michael Jackson ve Barış Manço.
-Hemşerim memleket nire? (Barış Manço şarkısı)
Dedim ya yahu bu "dünya" benim memleket.
-HEAL THE WORLD (İyileştir Dünyayı- Michael Jackson şarkısı)
Dünya'yi iyileştir senin ve benim için tüm insanlik irki için.
Ne demişti Atatürk "Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir." Üçününde vatan sevgisi tüm Dünya' yı kapsıyordu. Üçü de hiç bir renk, din, ırk ayırmadan tüm insan ırkını tek millet olarak görüyordu. Üçü de hayatları boyunca sadece kendilerinin değil pek çok insanın sorumluluğunu almış kişilerdir. Barış Manço' nun toplumumuzda zaten sarsılmaz bir yeri vardır. Hepimiz de etki bırakan Adam olacak çocuklar programıyla adamlığın cinsiyet değil kişilik meselesi olduğunu herkese göstermiştir. Michael Jackson konsere gittiği yerlerde otele gitmeden önce yetimhaneleri ziyaret eden ve gerektiğinde sahneye çıkmamakla yetkilileri tehdit eden kişiydi. Onu tedavi ettirdiği çocukların onun hakkında yaptığı konuşmalardan öğrenebilirsiniz.
Atatürk zaten Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' mızı çocuklara adayarak verdiği mücadelenin odağının çocuklar olduğunu gösterdi. Şimdi soruyorum sorumsuzluğun bahanesi çocuksuluk olabilir mi?
