Acı Elveda
Dağın eteklerine kurulan küçük ev karla savaşıyordu resmen. Rüzgâr esiyordu yel yel, hırçın hırçın. Beyazla rüzgârın karışıp oluşturduğu yeller dalları kırıyordu sıra sıra…
Uğultular uğultular… Rüzgârın dağlara bıraktığı ses yankılanıyordu. Dar kapısından başka hiçbir aydınlık yeri olmayan küçük evin çatısında dalga dalga dumanlar, karla karışıp gökyüzüne hapsoluyordu.
Evde anne, baba ve küçük çocukları kalıyordu… Aile, Aretyan’ın üzerine titriyordu. Aretyan hastaydı… Lösemi hastasıydı…