AĞIT Yaşatamadıklarıma
Bütün şehrin ruhu çekilmiş sanki. Sokak lambaları bile aydınlatamıyor bence bu şehri. Ay bile cılız kalıyor. Güneş çıksa ne olacak karanlıklardayım. Allah'ım ruhuma karanlık çöktü.
Hastaneden geleli üç gün oldu. Ruhumu o muayene odasına asıp da geldim. Bedenimi koyacak yer bulamıyorum. Nasıl bir talihsizlik bu böyle! Son şansımı da aldı benden. Etrafımda döne döne aldı yavrularımı benden.
Belki de üç bebeğim olacaktı! Belki iki! Bilmiyorum ama olacaktı. Bu defa yavrumu ya da yavrularımı kucağıma almak için çok umutluydum. Yine umudumu öldürdü o pis mahlûk.