Şivan Perwer'in treni…
Küçükken babam Erivan Radyosunu beklerdi, öyle bir içten dinlerdik ki, sanırdım sarı radyonun içine düşecek. Anlamazdık ama Erivan radyosunda çalan Kürt müziği bindiğim bu tren misaliydi, aşk, sevda ve sıla türküleri çalardı. Bozkırlara dokunur, yokluğu, gurbeti konuştururdu ve her seferinde babacığım şöyle derdi: “Khur kadar yanık ağıt yakan yoktur...” öyleydi. Hem dingin bir müzikti ve hem de fazlasıyla hümanistti.