
Aşk konuşmadan dile gelen göz, görüntüsü olmayan roman gibidir.
Sarılacaksın yüreğinle sevdiğine, gökyüzünün maviliğine bakarken niyetin neyse. Ağza ekmek alınır gibi öpülmez yârin dudakları, öpeceksin, toprağa su verirken niyetin neyse.
Kendini seveceksin. Severken puştlaşmayacaksın. Avucunda tutacaksın yüreğini.
Öyle biçare kandırmayacaksın kendini. Satmayacaksın pazar mantığıyla insanı, kendin olacaksın.
Ağlamadan göreceksin ağlamanın acısını. Ve ağlamayı gözyaşı sanan bir zavallı olmayacaksın.
Bilmelisin ki; en derin ağlamanın acısı, içe akan gözyaşlarıdır. Ve bilinen bu gözyaşları annelerde ve yüreği evlat kokan babalarda bulunur.
Başka yerde aramak bakar kör olmaktır.
Sözün kısası; mazeret uydurmadan seveceksin anneni. Ve anneni sever gibi seveceksin âşık olduğun kadını!