Aleviler İçin Yolda Birlik Önerileri

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
Alevilerdeki uygarlık ve öncesine olan aşırı ilgi, dışlanmışlık psikolojisiyle benzetme (Analoji) yapma çabasıdır. Bu çabaların kısmi faydası söz konusu. Çünkü Uygarlık ve öncesi kültürler, dünyadaki çoğu toplumların atasıdır. Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi inanç, dil kültürlerde kendisini burada rahatlıkla bulabiliyor

 

Birlik sağlamak Aleviler için yemekten içmekten daha önemli temel bir konudur. Çünkü tarihi en az 2500 yıl önceye dayanıp, çağının en hümanist ve demokratik bir inanç yapısıdır. Böyle bir inanç yapısını Ortadoğu’da yaşatmak, insanlığı yaşatmak demektir. Ancak gerek dünyadaki haksızlıklar gerekse bölge devletlerinin vahşi bir yaşam anlayışına sahip olması, Alevileri her alanda kuşatıp asimilasyona tabi tutmuştur. Alevilerin kendi içlerindeki olumsuzluklarda eklenince, inançlarını modernize edemedikleri gibi bir türlü birlikte sağlayamamışlardır.
 
Alevilerde birlik sağlamayı zorlaştıran daha önemli bir nokta ise, Alevilik tarihinin tamamına yakını sözlü ifadelere dayanmasıdır. Bizde çok değerli bir deyimle ifade edildiği gibi “Söz Uçar Yazı Kalır” özdeyişi en çok Aleviliği tarif ediyor. Aleviliğin tarihi ile ilgili kitap yazmış birisi olarak, kısıtlı birkaç kaynağın dışında, sözlü yaşatılan ritüellere bakarak ancak bir kitap ortaya çıkarabiliyoruz. Konuyla ilgili her yazar benim yaşadığım zorluğu yaşamaktadır. Bazı Alevi yazarlarsa kompleksle hareket edip, Aleviliğin tarihini Sümerler ve öncesinden kalan bazı işaret, yazı, heykel ve simgelerle, Aleviliği gereğinden fazla yüceltmektedirler. Alevilerdeki uygarlık ve öncesine olan aşırı ilgi, dışlanmışlık psikolojisiyle benzetme (Analoji) yapma çabasıdır. Bu çabaların kısmi faydası söz konusu. Çünkü Uygarlık ve öncesi kültürler, dünyadaki çoğu toplumların atasıdır. Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi inanç, dil kültürlerde kendisini burada rahatlıkla bulabiliyor. 
 
Alevilik ve Aleviler; egemen siyaset, ekonomik, dinsel yapılardan ciddi şekilde etkilendiği halde, kitaplı kitapsız dinlerden farklı olduklarını iddia ederlerken, bunlardan henüz arınmış değiller. Alevilerde dahil Anadolu, Mezopotamya ve Ortadoğu’da yaşayan halkların büyük çoğunluğu, çağın koşullarına uygun bilgi, birikim, eğitim, kültür ve yaşamdan çok uzaklar. Her birey, siyasi anlayış söylemde demokrat, çağdaş, modern, hümanizmden bahsetse de gerçek yaşamlarında bunu görmek istisnadır her zaman.  Aleviler bu yapılarını kabul etmedikleri sürece, birlik konusunda konsensüs sağlamaları hep sorun olmaya devam edecektir. Dünyanın her yerinde gerçek birlik ve barış sağlamanın kendine has şartları vardır. Bunun baştaki kuralı demokratik yaşama, inançlardan daha yüksek derecede inanmaktır. Böylece farklı düşünen her anlayış, birbirlerinin varlığını kabul etmek zorundadırlar. Söz konusu anlayışlardan birisi demokrasiden yanaymış gibi görünürken, diğerini ötekileştirmesi durumunda, birlik değil çatışma ve kaos demektir. Özet olarak yapılan bu değerlendirmeyle, Alevilik için çözüm önerilerini şu şekilde sıralayabiliriz.
 
1-Öncelikle Alevi olduğunu ifade eden her birey birlik için evrensel, demokratik kuralları özümseyip gerçekten buna inanmalıdır.
2-Siyasi, etnik, dil, dinsel, inanç, sosyal, ekonomik, kültürel vb. noktalarda, en ufak ayrıcalık ya da öncelik düşünmemeli.
3-Şii Ehlibeytçi, Bektaşi, Kızılbaş ve Kemalist Aleviler, birlik olma yolunda hepsi birbirini meşru görmelidir.
4-Gerici faşist yapılarla bilerek ilişki kuran Alevi oluşumların dışında, diğerleri birbirini bilimsel eğitici ve öğretici temelde eleştirip tartışmadan çekinmemeliler.
5-Bölgedeki egemen devletlerin hepsi din ve inançları çirkince siyasi amaçlarında kullandığını Aleviler bilip, bu gerçekliğe göre birlik oluşturmalı.
6-Türkiye Devleti mevcut yapısıyla Alevileri tanısa dahi, faşist emellerinde kullanmak için Alevileri birbirine düşüreceği göz önünde bulundurularak, kendi öz değerlerine dayanarak birlik olmanın önemini kavramalıdırlar.
7-Demokratik, evrensel anayasanın olmadığı Türkiye’de, Alevilerin varlıklarını sürdürebilmelerinin tek yolu, kendilerini samimice tanıyan siyasi bir yapının çatısı altında toplanarak birlik oluşturmalılar.
8- Demokrasi dışı ülkelerde, sivil toplum ya da inançsal oluşumlar, herhangi bir siyasi otorite tarafından desteklenip korumadığı sürece, yaşama şansının olmadığını Aleviler bilmeli.
9-Farklı düşünen Alevi dernek, cem evi, vakıf vb. birbirini zorlayarak eritecek mantıktan uzak durup, bilimsel gerçekçi kültürel çalışmalarla, doğal değişimin önünü açacak şekilde birliğe adım atmalılar.
10-Aleviliğin, İslam ile bağının olmadığı, ancak Alevilerin İslam’dan derin şekilde etkilendikleri göz önünde bulundurulup, bu temelde birbirini ötekileştirmeden birlik sağlamaya çalışılmalı.
11-Tarihsel yazılı kaynakları olmayan Aleviler, sözlü yaşattıkları ritüellerde meydana gelen farklılık ve uyuşmazlıkları kutsal kurallar görmekten vazgeçip, birliğin daha önemli olduğuna inanmalılar.
12-Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve diğer ülkelerdeki Aleviler, kendi sosyal, siyasal koşullarına uygun icat ettikleri bazı inançsal farklılıkları, birlik sağlamadan minimalize edilmesinin mümkün olmayacağını bilmeliler.
13-Alevilik adına hareket eden her oluşum, birbirlerine ve de kardeş yapılara karşı inançsal, siyasal ideolojik radikal duruş ve davranıştan uzak durmalılar.
14-Aleviler inançsal ve siyasal ideolojik radikal savunma mekanizmasını, yalnızca faşist gerici saldırı ve asimilasyoncu anlayışlara karşı kullanılacak askeri, siyasal taktik olduğunu bilip, bu temelde birliğe önem vermeliler.  
 
Yolda Birlik için farklı birçok madde daha sıralayabiliriz. Ancak her şeyin anında değişmesi eşyanın tabiatına aykırı olduğu bilinciyle hareket edilip, sıraladığımız maddeler ilk adım olarak görülmeli. Ve devamında bugüne kadar değiştirilmez görülen birçok kural ve de ritüeller modernize edilerek, kalıcı birliğe ulaşılmaya çalışılmalı.
 
 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...