SİYASİ İKTİDARIN VE SERMAYE SINIFININ SANATA YAKLAŞIMI HAKKINDA NOTLAR

Adil Okay kullanıcısının resmi
"Osmanlıda büyük mülk sahiplerinin saltanatını sarsacak tüm faaliyetler yasaklanırdı. Bu uygulama bugün de farklı biçimlerde sürmektedir. Sermaye sınıfını ve onun siyasi iktidarını rahatsız eden muhalif yazarlar, şairler, sanatçılar her daim zindan tehdidi altında yaşamakta, sansür ve otosansür ile cebelleşmektedirler. Birçok kentte konserler, tiyatro oyunları yasaklanmaktadır. Adil Okay

 

SİYASİ İKTİDARIN VE SERMAYE SINIFININ SANATA YAKLAŞIMI HAKKINDA NOTLAR

Kapitalist sistem artık insanlığın üretime devam edebilmesi için tek ihtiyacının ekmek ve barınmak olmadığının bilincindedir. İnsanlık bugün sosyal gıdaya, yani sanata da ihtiyaç duymaktadır. Sanat özü gereği muhaliftir. Sanatçıların duyargaları fazlasıyla açıktır. Nesnel gerçekleri görüp gözlemleyip harmanlarlar, sonra onları ses, nota, heykel, fotoğraf, şiir, öykü, roman halinde değiştirip, dönüştürüp estetize edip sunarlar. Sermaye bu nedenle, vasıflı iş gücüne ihtiyaç duyduğu gibi, sistemin devamı için bilim insanına ve sanatçıya da gereksinim duymakta, muhalif sanatçıları da pasifize etmek için kucağına almaya çalışmaktadır. Kaldı ki her zaman zarar etmemekte, sanata ayırdığı fonu vergiden düşmekte, halkın parasıyla halka hizmet etmiş görünüp bir taşla iki kuş vurmaktadır.

Bir genelev patronunun vergi rekortmeni olması gibi, bir mafya şefinin okul yaptırması, bir holding patronunun edebiyatçılara ödül dağıtması, “sanat/ kültür merkezi” açması hayır için veya sanat aşkından değildir.

(Kültür Bakanlığının ve TSK’nın muhalif olmayan “yandaş” yazarların çocuk kitaplarından milyonlarca aldığı biliniyor.)

Osmanlıda büyük mülk sahiplerinin saltanatını sarsacak tüm faaliyetler yasaklanırdı. Bu uygulama bugün de farklı biçimlerde sürmektedir. Sermaye sınıfını ve onun siyasi iktidarını rahatsız eden muhalif yazarlar, şairler, sanatçılar her daim zindan tehdidi altında yaşamakta, sansür ve otosansür ile cebelleşmektedirler. Birçok kentte konserler, tiyatro oyunları yasaklanmaktadır.

Peki neden sermaye sınıfının desteklediği iktidarların Kültür Bakanlıkları, “kültür elçileri,” “sermayenin kültür merkezleri”, banka yayınevleri toplumcu sanatçıları –istisnalar dışında- yola getiremiyor. Bu durumu iktidar sözcüleri şöyle itiraf etmiştir: “ Bu kadar destek verdiğimiz halde kültür ve sanatta istediğimiz sonuca ulaşamadık…”

Ulaşamadılar belki ama arkalarında hasar bıraktılar. Yarattıkları korku iklimi birçok sanatçıyı suskunluğa gömdü. Belki yandaş olmadılar ama sustular. Susmanın suç ortaklığı olacağını bilerek veya bilmeyerek sustular.

Ancak bu “kirli siyasete” direnen, “Başka bir dünya - Başka bir siyaset mümkün” diyen sanatçılar –sayıları az da olsa- her dönem ses çıkarmışlardır.

 

Özcan Yaman’ın ifadesiyle “Dünya savaşları bile sanatçılarının üretimini engelleyememiş.”

Sonsöz bana ait bir aforizma olsun:

“Sanatçı yürürken ayağına acı taşları takılır,

eğilip alırsa eli, almazsa vicdanı yanar…”

Adil Okay

 

Tags: 
Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...