ÖYKÜLER

Gülçehre

Nejla Arslan kullanıcısının resmi

Nereden başlasam da anlatsam! Hem çocukluğuma gitmek istemiyorum ki. Mutluydum çocukken. Ne biliyordum ki ne isteyecektim! Benim dünyam yüz haneli köyden ibaretti. İlçeye uzaklığı iki kilometre olan köyden yürüyerek gelip giderdik kızlı oğlanı okula.  Hep çemen dürümü olurdu çantalarımızda. Çanta dediysem bildiğin çantalardan değil, anamın ördüğü çuval çantalardan. Yağmur yağınca ıslanırdı içi, çoğu kez yufka ekmeğe sürülü çemen bulaşırdı defterime. Akıllıydım o zamanlar demek. Çantamın içine poşet diktim sonra.  Benim hayatım on dört yaşımda bitti, biliyor musunuz?

Cennet

Nejla Arslan kullanıcısının resmi

Hâlbuki hep annemle gelirdik biz ebeme . Annemsiz kalınca başka bir yüzünü tanımaya başladım belki. Ya da ebem bana annem cennette diye başka bir dünya yarattı. Amcam bir tomar para bırakıp giderken yanında teyzemi de götürdü. Ben azıcık büyüyünce, amcam ve teyzem, annemle babam olacakmış. Ben babamı hiç hatırlamadığım için onu anlatamam ki. Amcam da gidince kendimi yerlere attım, tepindim, ‘hı hı,’ ağlıyordum, hatta burnum da akıyordu. Tam o sırada koyunlar kuzularıyla bana doğru gelmez mi! O tepindiğim alan siyah üzümle doldu. “Gübre bunlar yenmez.” dedi ebem.

Ben Bir Kız Çocuğuydum...

Hümeyra Gün kullanıcısının resmi

Adımı yaşımı sormayın sakın..Bir adım bile yok..Adım da, yaşım da, benden önce doğup da, ölen ablamın aslında.
Benden sonra doğan üç erkek kardeşim var. Etti dört çocuk evde..
Babama sorarsan üç çocuğu var...Ben yine yokum..
Acaba ben masallardaki gibi görünmez mi oldum ne? 
Sahi ya...Sihirli güçlerim olsa ne güzel olurdu demi? İşime gelince görün, gelmeyince görünmeyiver...
 
Ben daha düşmeden yürüyemezken kardeşlerimi sırtladım. Çeşmeden su taşıdım.
Bazen yere düşüp su testisini kırdığım olurdu..Anam da kızar saçımı çekerdi.

Mor Dağlar

Nejla Arslan kullanıcısının resmi

En rahat ettiği yerlerdi önceleri. Koşmakla bitmiyordu, küçük parklardan farklıydı. Çam ağaçlarına keçileriyle tırmanır, hangi ot köküne tutunsa elinde kalmayacağını bilirdi. Meşe ağaçlarının en serin ağaç altı olduğunu bilerek dinlenirdi. Keçileriyle dağ bayır zıplayarak koşar, anacığının kuzinede yaz kış pişirdiği çorbayı ekmek doğrayarak löp löp yutar, sarılı verirdi sonra pazen kokulu anne göğsüne. Tatlı bir duygu olurdu annesinden ona akan. En çok ondandı koşarak gelmesi.

Dört Mevsim

Nejla Arslan kullanıcısının resmi

Ayla, serçenin kanatlarını gıpta ederek seyretti. "Bir kuş olup uçsaydı, dünyanın en güzel, en sıcak yerine konsaydı. Hep sıcak sıcacık olsaydı, tepesinde bir ev de istemezdi. Ağaçların içinde, çalı çırpıyla bir kulübe çevirip, denizden balık tutup,
kumsallarda hayali saraylar yapsaydı çocuklarına. Kazak, mont da istemezdi iklim. Dört mevsim yaz olsaydı! Dört mevsim.
Kar, geceden beri yağmıştı. Ayaz attı, don başladı. Kahvaltıdaki kırıntıları toplayıp, bardağın içine atıp üzerine sıcak su koydu. Ekmek bulamacını yedirdi Esra’ya.

Kısa Bot

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Eh boyacı olmak zordur; sürekli fırça sallamaktan, merdiven inip çıkmaktan insanın imanı gevriyor. Yine de zevkli bir iştir. Hele haftalığını almış, cebindeki şişkinliği hissedebiliyorsan bundan ötesi olur muydu? Dolmuş, Buca Balıkçısı’nın önünde yolcu indirmek için durduğunda hiç düşünmeden kendimi dışarı attım. Balıkçı tezgâhının önünde kuyruk vardı. Birkaç tane palamut almayı düşünüyordum. Eski Bucasporlu Ethem’le karşılaştım.
“Merhaba abi,” dedi.
“Merhaba kardeşim.”

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
ÖYKÜLER beslemesine abone olun.