ÖYKÜLER

GÖKKUŞAĞI’NDAKİ KAN İZLERİ

Adil Okay kullanıcısının resmi

 
Adil Okay
 
GÖKKUŞAĞI’NDAKİ KAN İZLERİ
 
“Kadınların yaraları görünmez. Kiminin beyninde, kiminin yüreğinde, kiminin döl yatağında… Kimini babası, kimini ağabeyi, kimini sevgilisi, kimini kocası, kimini oğlu açmıştır. Kadınlar geceleri uyumaz, görünmez iplik ve iğnelerle dikerler yaralarını. Görünmez yaralar ondurmaz kadınları…” (s.45)
 

Hasta Mahpus Mesut Deniz'den bir öykü: MAHALLEDE SAHİPSİZ ARABA

Görülmüştür kullanıcısının resmi

...
Güneşli bir gün biz çocuklar tatilin rehavetiyle biraz geç uyanmış, kahvaltımızı edip Yenibosna sokaklarını yeni yeni doldurmaya başlamıştık. İlk olarak sokağımızın aşağı ucunda oturan Hasan’a rastladım. Hasan o dönemki kankamdı. Onunla muahabbet ederek dolaşmaya başladık.
Gözlerimiz mahalledeki samimi olduğumuz diğer çocukları ararken, bir kaç sokak ileride, sokakları dikine bölerek ilerleyen yol üzerinde park etmiş siyah bir otomobil farkettik. Otomobilin başında da iki çocuk merakla ona bakıyordu.

Arzuhal

Muzaffer Oruçoğlu kullanıcısının resmi

"Kızım," dedim, "ben tornacı Musa'nın dul karısıyla evlenmek istiyorum. Ne diyorsun?"
"Bekle, anamı daha yeni gömdük," dedi.
"Kuzu gibi saf, samimi, güzel bir kadındır, Musa’nın karısı," diye üsteledim.
"İyi güzel de, " dedi, "Musa öldükten sonra üzüntüden iştahı açıldı o kadının. Göt, göbek, ense fazlalığına kurban etti güzelliğini, sefil bir duruma düştü. Görmek bile istemiyorum. Partisinden atılan, müflis kasaba politikacılarına benziyor. Sen bu mahalleyi boş ver. Biraz bekledikten sonra, git uzak bir yerden getir."

Sevaplarıyız Biz

Nejla Arslan kullanıcısının resmi

 Benim de herkes gibi bir anam ve babam var. Evlenirken kan testi yaptırıyorlarmış. Bana kalırsa vicdan testi yaptırmalı. Ruh sağlığının yerinde olması da yetmez. Çocuk sahibi olmak için doktordan belge alınmalı. Milyonlarca çocuk terk ediliyor. Bunlardan biri de benim. Babamı annem terk edince;  babamla birlikte ninemin yanında kalmaya devam ettik. Sadece annem gitmişti hayatımdan.  Köyüm, okulum değişmedi. Ninem, bakıyordu hepimize. Cumaları midelerimizin şenlik günüydü.

Ayna çarpması

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Kadın her şeyi almıştı. Kapı arkasında almak için bıraktığı boy aynası çarptı gözüne. Onu da alırdı pekâlâ demek ki kapı gizlemişti. Aynanın önüne gelip durdu. Kapalı çarşıdan aldığı günü hatırladı. İkinci el bir dükkândı. Ayna onca eşya içinden ona unutulmuş insanlar gibi bakıyordu uzaktan. Sanki aralarında ortak bir şey varmış da o da bunu biliyormuş gibi hemencecik sevmişti. Aynadaki yansıyan bacaklarına baktı. İki kenarından tutup aynanın boş odaya eski kanepenin karşısına, fıstık yeşili rengine boyanmış duvara dayadı.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
ÖYKÜLER beslemesine abone olun.