Koltuk
İlkokul üçüncü sınıftaydım. Yaklaşan 23 Nisan etkinliği için tüm hazırlıkların yapıldığı gün öğretmenimiz, “Çocuklar,” dedi. “Yarın 23 Nisan ve ben İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün koltuğuna oturtmak için içinizden birini seçeceğim.”
İlkokul üçüncü sınıftaydım. Yaklaşan 23 Nisan etkinliği için tüm hazırlıkların yapıldığı gün öğretmenimiz, “Çocuklar,” dedi. “Yarın 23 Nisan ve ben İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün koltuğuna oturtmak için içinizden birini seçeceğim.”
Kullanılan para birimleri, nerede nasıl zarar etmeden kullanılacağı, bozdurulacağı konusunda uzun açıklamalar yapıyor. Tercih edilen birim sırasıyla CAD, USD, PESO. Varadero’yu anlatıp buraya gelmenin Küba’ya gelmek olmadığını, özellikle Eski Havana’yı görmek gerektiğini belirtiyor.
Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?
Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.
HS: Bir insan neden yazar, neden yazarlığa soyunur?
TD: Kanımca zaruretten; en azından benin için böyle bu!
“
Ayhan Kavak
SU DA SUSAR ... İMBİKTEN DAMITILAN SÖZÜN FOTOĞRAFLARLA BÜTÜNLEŞMESİ
. Adil Okay
“CENNETİN GÜZELLİKLERİ CEHENNEMDE YARATILIR”*
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXIII
Madde 221: Beş üçlük dizenin ardından dörtlük bir dize geliyorsa bu şiir biçimine Vilanel deniyormuş. Şiirin başındaki bir iki dize dörtlük dizenin son iki dizesine de tekabül etmekte. Vilanel tarzında yazılmış örneklerin en iyilerinden birini Dylan Thomas’ın ‘’Gitme o güzel geceye usulca’’ şiiri oluşturur.
Belki yöntemlerini değiştirebilir,
ama oburluğunu asla!”[2]
Bir zamanlar Meluha diyarıydı oralar. Tanrıça kültürünün bir parçasıydı. Nana Venüs’ün ta kendisiydi. Sonra sakallı, kalaşnikoflu erkekler, din adına gelip tanrıçalar ülkesine tecavüz ettiler.
Evet; gündemden düş(ürül)en, bugününün mimarı emperyalizm olan Afganistan’ı konuşmak istiyoruz.
Bu da şu anlama geliyor, her şeye teknik ve modern ticari araç gözüyle bakmak, insandaki egoist hayvani duyguya tavan yaptırıp, ahlaki duygunun öldürülmesi demektir. İşte günümüzde hiçbir kural tanımayan dejenerasyonist ahlaksız bataklığın mimarları, para ve teknolojiye tanrı gibi tapınan din, inanç, siyasi, ekonomik vb. yapılardan başkası değildir. Hangi çağ ve toplumsal yapı da olunursa olunsun, teknoloji ve parada dahil varlıklara sınırlı, yerinde, ölçülü kullanıldığı sürece, insanlığa her zaman daha çok fayda sağlar.