Nurcan Balıbey ağ günlüğü

Yoklukta

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

 
 Bu düşünce ruhunun karanlıklarında yanıp sönen bir ateş gibi dolaştı. Sonra yerini daha güçlülerine bıraktı:
‘Çok daha kötü günler bekliyor bizi. İyi insanların yardımı daha ne kadar sürecek... Halimizden anlayacak yardım eli uzatacak başka kimsemiz yok!’ diye düşündü. “Bu yoksulluğa daha ne kadar dayanabileceğim?” diye söylendi. İçi titreyerek.
Ve birden içinde bir korkunun, soruyu ona yanlış sordurduğunu anladı. Biraz düşündü, sonra içtenlikle sorulması gerekeni mırıldandı:

İnsanız Mutlu Olmak Doğamızda Var

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

                                   
Turistler şehrin sokaklarını arşınlarken; ormanlık alanlarına, yürüyüş parkurlarına, bisiklet binme alanlarına, etrafı süslü sanat eserlerine, göl ve göletlerinin yanı sıra genç yaşlı demeden herkesi bir araya toplayan yemyeşil çimenlerine uzanmış esrar çeken gençlere, banka oturmuş bebeğini emziren anneye hayretle bakarken , hep aynı şeyi mi demek istiyordu?
 

İnsanlık Adına

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

 
Sonra durdu. Dalların arkasından onun baktığı yöne bakınca genç ve güzel kadını  gördüm. İhtiyacı olmadığı halde, yüzüne özenle makyaj yapmıştı. Davetlerde giyilen ve vücudunu kabuk gibi saran mavi elbisesi üzerindeydi. Elini uzattı, fakat Beyefendi’nin öpmesine fırsat vermeden geri çekti.
                Benim yakınımda mermer bir sütunun dibinde masaya oturdular. Beyefendi, garsona iki içki istediğini söyledi.
                Kadın alaycı bir tavırla:

Vitesi Bulamayan Şoför

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

 
Memur Bey, bunun dönüşü yok, ben trafik müfettişliği yaptım ne yapılacaksa şimdi yapılacak. Ve bunu sizden istiyorum. Lütfen! Yıllardır fahri olarak hizmet ettim ben size… diyordu kadın.
Memur Bey, bir sürü arabayı çevirmiş, işini  yapıyordu. “Sağa çekin." dedi. Saat gece on iki, dörtleri yaktım sağa çektim, evimin birkaç sokak ilerisi. Kocam, il dışında. O da alkol alır, alır ama az alır. Ballı nasıl da ballı hiç yakalanmıyor. Evli bir kadınım, hem de çocuklu, gecenin bu saatinde içkili olmayı nasıl açıklarım şimd

Büyük bir hastalıktan kalkmayı bekler gibi

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

Sundurmada oturmuş, sessizliği devam ediyordu: Üç yıl önce köyün içinden geçen otobüse binmiş iki saat sonra İstanbul’a varmıştı. Sırtında yıpranmış bir hırka içinde basmadan elbise, ayağında tozlu ayakkabı, ne yapacağını bilmeden, geniş adımlarla yürüyordu. Eline aldığı küçük valizin ağırlığı çok rahatsız ediyordu. Ağrıyan kolunu ovalayabilmek için, valizi kâh yere bırakıyor kâh öbür eline alıyordu.

Hiçlik Duygusu

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

 
Bir sabah uyandığında, terden sırılsıklam olduğunu gördü. Halsizdi üstünü değiştirmesine yardım ederken, boynunun her iki tarafındaki şişlikleri görünce dehşete düştü; her iki gözüne kan dolmuş, sesi çatallanmış, yutkunmakta güçlük çekiyordu.
“Hemen doktora gitmelisin,” dedi. Günlerden cumartesiydi, dünyaya yayılan ilginç haberler, küresel bir salgından bahsediyordu;

İrem

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

İrem, bir kenara çökmüş siyah giysileri içinde, başındaki örtünün ucuyla ağzını kapamış etrafına bakınırken bu insanları tanımadığını düşündü. Kalktı, toprak evin sıvaları dökülmüş arka duvarının gölgesinde kendine bir yer aradı. Güneşin rengini soldurup kavurduğu bir gazete parçasını aldı üzerindeki tozu silkeledi ve yere serip üzerine oturdu. Dirseklerini dizlerine dayadı, ileri geri sallanmaya başladı.

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Nurcan Balıbey ağ günlüğü beslemesine abone olun.