Edebiyatın -“Sihirli”- Gücü[1]
her zaman başında gelmiştir.”[1]
Albert Camus’nün, “Nerede varsa, orada umut vardır”; Murathan Mungan’ın, “Aşkın en büyük sığınağıdır,” diye tarif ettikleri edebiyatın -“sihirli”- gücüne inanlardanım.
her zaman başında gelmiştir.”[1]
Albert Camus’nün, “Nerede varsa, orada umut vardır”; Murathan Mungan’ın, “Aşkın en büyük sığınağıdır,” diye tarif ettikleri edebiyatın -“sihirli”- gücüne inanlardanım.
başka insanların ağzında değil,
kendi vicdanlarındadır.”[1]
Albert Camus’nün, “Umudun kalmadığı yerde, bizlere umudu yeşertmek düşer,” ifadesine kulak verirce gibi, gelecek umudunu yeşertenlerdendi Orhan Kemal…
“Hakikat” filmini, Şeyh Bedrettin öğretisinin yansımalarını tarihsel süreçteki aktörleriyle birlikte kurgusal gerçeklik içerisinde bulma hevesiyle seyrettim.
Ali Şahin ve Hakan Alak’ın senaryosunu birlikte yazdığı çalışmada, Şeyh Bedreddin’i müzisyen Suavi, Börklüce Mustafa’yı dizi ve sinema filmleriyle tanıdığımız Bülent Emrah Parlak, Torlak Kemal karakterini de Saygın Soysal canlandırmış. 2020 Eylül’ünde başlayan filmin çekimleri Edirne, İzmir Karaburun, İzmit ve İstanbul’da yapılmış.
“TABİATIN ÇIĞLIĞI” KARMA FOTOĞRAF SERGİSİ HAKKINDA
Ekosistemin dünyada ve ülkemizde insan eliyle bozulması, devletin ve siyasi iktidarların kâr daha çok kâr için doğayı yağmalayan özel şirketlere göz yumması sonucu hem bizim hem doğadaki diğer canlıların yaşam alanları daraldı. Özellikle son çeyrek yüzyılda dünyada ve ülkemizde yöneticiler, ekolojik ve sosyal talana karşı timsah gözyaşları döküp sözde çözüm aramadılar. Küresel tükeniş doğal bir süreç olarak gösterildi. “Çevre suçu” işleyen şirketler değil, onları teşhir eden çevreciler yargılandı.
yeni kötü şeylerden
başlamak gerekir.”[2]
Prolog
Karanlıkta filizlenen fikirler işte oradadır ve alevlerini harlandırır durur. Onları ancak şimdi parlak bir ışık altında, belirsiz ve aldatıcı bir karanlığın yanındayken açıkça görebilirsiniz.
Uzun bir zamandır birbirlerine kenetlenmiş olan özgürlük, eşitlik, adalet fikirleri işte şimdi dünyaya geldiler.
Fikirler birbirini tutuşturur, alevlerini yükseltir, sarsılır, mücadeleyle döllenir, yürek açılır, hayat zenginleşir.” –Eva Geber’in aktarımıyla, Louise Michel’in ‘Yeni Çağ’ adlı eserinden-
Firar ettiler kendi çağlarından. Gericiliğin kırbaçlarından.