Öykü

Yanına değil yarına kalandır şiir

Veli Bayrak kullanıcısının resmi

İşte dostum, arkadaşım şair Esma Temur Ekinci’nin “Sabır yastığı” isimli şiir kitabı bize tutunacak bir dal uzatıyor.
 
Ben hüznün, özlemin, gülümsemenin ve hatta öfkenin kadınların kirpikleri arasında olduğunu düşünüyorum. Esma Temur Ekinci’nin “Sabır yastığı” isimli şiir kitabıyla birlikte artık parmakları arasında olduğunu da düşünmeye başladım. Kitap henüz baskı aşamasındayken sancının bütün hallerini birlikte yaşadığımız için şu cümleleri not almışım:
 

UZUN KOŞU

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
 UZUN KOŞU
                Aydınlığa kavuşup, yüreğinin sesiyle hakikate yol alan yolcu; uzun bir koşunun başlangıcında olduğunu unutma. Anlamanın yürekteki kıpırtısı coşkun nehre dönüp akmaya başladığında yerinde durulamaz. Anlamak söze, söz eyleme dönüştüğünde karar verilmiştir. Bahardaki nehirler gibi coşmak, anlamak ve anladığını yaşamak, insanlaşmadır.

Ben Denizde Bir Gemi, Dalgalar Vurur Beni/ Hacer Şirin

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
Adına “Dilsiz Ayşe” diyorlardı kimseyle konuşmadığı için. O gözleriyle konuşuyordu ama kimse onu anlamıyordu.
Oysa Ayşe bülbül gibi şakıyan, gülünce yanaklarında güller açan birisiydi eskiden.
Ablası üç çocuğunu geride bırakarak ölünce, çocuklara en iyi teyzeleri bakar diyerek, ablasının kocasıyla evlendirmişlerdi henüz on yedi yaşındayken. Ve o evlendiği gün konuşmayı bırakmıştı.
Ablası mezara giderken Ayşe'nin tüm umutlarını, hayallerini, gülüşünü ve sesini alıp gitmişti. Ayşe yaşayan ölü olmuştu.

GÜNEŞE ASILAN MAHPUSLAR

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
GÜNEŞE ASILAN MAHPUSLAR
                Ne kadar havalandırılsa da vıcık vıcık neminden bir dirhem olsun eksilmeyen hücrenin iliklerine işleyen havasına uyanan Tekin, pencereyi aralayıp oksijensiz kalmış balık telaşıyla astımlı ciğerlerini şişirmeye başladı. Don-gömlek on altı basamaklı merdiveni göz açıp kapayıncaya kadar inen Talat, lavaboya kendisini zor attı ve yıllardır performansından bir şey kaybetmediğini gösterdi! Tufan ise, oflayıp puflayarak varis çorabını sağ bacağına geçirmeye çalıştığı rutin günlerden biri daha böylece başlamış oldu.

BİR GERÇEK ÖYKÜ BİR GERÇEK FOTOĞRAF

Adil Okay kullanıcısının resmi

*** Seni yazıyorum anlayamazsın Beyrut'taki Filistin konuk evlerinde erkenden kalkıyor ve hastaneye gitmek üzere hazırlanıyoruz. Tercümanlığımı uzun yıllar Türkiye'de eğitim yapan, Türkçe bilen Filistinli, Halk Cephesinden Hüssam yapacak. Henüz inşaatı devam eden hastahanenin dış görüntüsü insana güven vermiyor. Ancak içerisi oldukça temiz. Hastahanelerde değişmeyen ortak özellikler var. Örneğin bekleyiş ve ağıt. Bekliyoruz. İdaredeki görevliler gelince yatış işlemleri yaptıracağım. Ondan sonra ameliyat. Filistinli Hüssam’ın keyfi yerinde, hemşirelerle şakalaşıyor.

Diyanetin bu mu dünya

Veli Bayrak kullanıcısının resmi

Tabii o zamanlar Sivas’ın dört tarafı sularla çevrili. Şimdi sular çekildi cıs çıplak ortada kaldı. Zaten başlıca geçim kaynağımız da karides, kalamar, deniz anası, midye gibi deniz ürünleriydi. Kangal’da mesela eskiden Kangal köpeği falan yoktu, Kangal lüferi vardı. Sekiz on lüfer beş yüz koyunu götürür getirirdi.
 

Sokrat Kürt olsaydı

Veli Bayrak kullanıcısının resmi

 
Kuşkusuz ilk oyuncağı panzer olurdu Sokrat’ın. Hem de sahicisinden. Bir de asker ve köylülerden sık sık gördüğü için silahları olurdu. Çocuk parkını ise televizyonda görürdü ancak.
                 "Baba beni ne zaman çocuk parkına götüreceksin?"
                 "Acele etme oğul, biraz büyü sen kendin gidersin.”
                 İlk şokunu ilkokulda yaşardı Sokrat.
Çocukluğu Kürtçe ortamda geçen, Kürtçe ninnilerle uyuyup Kürtçe sözlerle azar işiten Sokrat birden kendini Türkçe konuşan öğretmenin karşısında bulurdu.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Öykü beslemesine abone olun.