Mudurnulu Fatma Nine’nin Günlüğü / Bayram Hazırlığı

Kamuran Esen kullanıcısının resmi
Merhaba Sevgili Günlüğüm. Bayram geliyo diye, oturma odasıyla misefir odasını badana etdim, temizliğini yapdım.Memet Amca’n oturup duru. Oh! İşim bitince, sandığın başına geçdim. Gençliğimde işlediğim sedir örtülerini, örme perdeleri, işlemeli yasdık gılıflarını çıkardım

Bunlar, bayramlık. Gözelce ütüleyip, sedirin örtüsünü yaydım, perdeleri takdım. Gaç yıllık ganeviçelerin renkleri solmamış bile. İnsanlar yaşlanıyo, ölüp gidiyo da sevgili günlüğüm; eşyalara pek bi şey olmuyo. Çul gadar ömrümüz yok. Örme perdelerin ucundaki saçaklar, pençerede salkım söyüt gibi salınıyo. Seyrek dişli darakla saçakları daradım, işlemeli yasdıkları sedire sıraladım. Renk renk ganeviçeler, yasdıklardaki gaga gagaya vermiş guşlar, üzüm salkımları, gonca güller içimi ferahlatıverdi.
Bu dantelleri ördüğümde, ganeviçeleri işlediğimde ne gadar gençdim. Arkamda bilek galınlığındaki iki saç örgüsü, yürürken, belime belime vururdu. Örgüleri çözünce, saçlarım, şelale gibi omuzlarımdan aşağıya akıverirdi. Ellerimin gınası hiç eksik olmazdı. Yok gonşunun düğünüydü, yok bayramdı derken sık sık gına yakınırdım. O gınalı ellerle işledim bu örtüleri. Derken; duvardaki ayna gözüme gitdi. Geçdim garşısına.Yüzümün gırışıklıkları, saçlarımın beyazı, çapak olup doluverdi gözlerime. Misefir gibi gelip gidiveren gençliğimi ben ne zaman gaybeletdim? Bulduğumdan habarım olmadı ki, gaybeletdiğimden habarım olsun. O anda, bir kör guyuya atıverdiler sanki beni.
Neyse ki, az sonra aklım başıma geldi. ” Yüzün gırışırsa gırışsın, bırak saçların da ağarsın. Cemal gider, Kemal galırmış,” dedim. “Seda Sayan gibi, beton duvara benzeyen gergin suratı ne yapacan? Gülünce; ağzının gıyısı, gözlerinin edirafı gırışmalı. Yüzünün çizgileri gülümsemene garışmalı. Gülmen, ağlaman yüzüne vurmadıkdan sonra; ne işe yarar, ütülenmiş çamaşır gibi surat?” dedim.
Böyle kendime söylenirken, gapı çaldı. Bakdım, torunlar! Fırtına gibi girdile içeriye. Bubanne biz geldik deye atlayıverdile üsdüme. Devrilivereyazdım. Yörüdükçe, örüklü saçlarımın belime belime vurduğu zamanlarda, ellerimden gına eksik değilken; bu dünya datlıları var mıydı, diye sordum kendime. Torunlarımın gokusunu içime çekdim. Yüreğimin garanlık odaları aydınlanıverdi.
Torunlar gidince, yapılacak işler düşdü aklıma. Bayrama baklava açacam, su böreği yapacam daha, diye mırıldanarak mutfağa girdim. İçeri girince bi de ne göreyim! Masanın üsdünde bi tepsi börekle, bi tepsi baklava! Ürya görüyom sandım. Memet Amca’n benim habarım yoğukan, Börekçi Hacer’e yapdırmış, ben yorulmayım deye. Zaten bugünlerde amcanla aramız pek iyi. Ne zaman böyle iyi olsak, arkasından bi dargınlık gelir. Aha da buraya yazıyom. Fatma Nine’m dediydi, dersin.
Ben bi süre, günlük münlük yazamam. Bayram günü günlük sırası mı! Hem, bayramdan sonra amcanla gaplıcaya yatıya gidecez belki, bi hafdalığına. Senin anlayacağın, on gün gadar yoğum ben. Hadi, hoşca gal sevgili günlüğüm.

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...