Yüzüm yok kalbim darağacı

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
Birer Anka kuşuyuz külün bende… Birer Anka kuşuyuz rivayetim sende…
Yaramı hançerine akıttım.
Bu şarkımızın en güzel nakaratı, ne yaram hançerin olmadan yara ne de hançerin yaram olmadan hançer değildir.
Talihsizliğimizin en acımasız yerinde öykümüzün yarısı yeşererek çocukluğumuza dönmeli.
Çünkü yüzüm yok ve kalbim her öğün darağacı, düğümlenmiş isimsizliğimizle asıyor.
Ne kadar dipsiz bir dalgınlık…
Yüzümün yokluğu…
Şah damarını kesmiş bir şefkat eğiliyor üstüme ve nefesimi ölüm kokan dehşetiyle kirletiyor.
Dumanlı bir düşünüşün ufuğunda bembeyaz bulutların içinde süzülen susadığım o ses…
Yerimde dururken bile kucağımı açtığım gelişini çiziyorum belleğime.
Yüreğinin ilhamından doğan kutsal pınarlardan çağlayanlaşan tek renksin.
Bir yanı gündüz diğer yanı gecenin soyuna tadı bulaşmış gözyaşı kokulu ilahi yalnızlık.
Eşiğine sığınıyorum yüzünü görerek usanmadan yanaştığım bu uslanmaz dalgınlık penceresinde.
Ve her görüşüm daha fazla miadını tüketiyor eylül ve ekimlerimin.
Ömrümün güzelliği adına dokunuyorum umut iklimi yüzüne yıkanmak için mutsuz kirliliklerimin melanetinden.
 
Süzülenlerin işaretleri bıraktığı enginliklerin içinde bırakıyorum ölü gecelerimi, pimi çekilmiş bana bilenen anlarımı.
Kokusuna düşman edilmiş yasa tomurcuklanan çiçeklerin kanamışlıkları.
Ve derinleşen kendilerine akan yaraları arıyorum sen ile var ettiğim bu yolculuğumda.
Uyuyan ölümümü seyrediyorum, üfleyişi düşünce alnıma yolculuğun.
Her adını anımsayışta bir ben adıyorum tereddütsüz kendime acımadan.
Bu çılgın çığlık bu umursamaz yüreklerin belalı isyanında beni tek ürküten susuşundur…
Çünkü her susuşunda sonbaharın elleri değiyor kalbime…
 
Birer Anka kuşuyuz külün bende…
Birer Anka kuşuyuz rivayetim sende…
Külünden rivayetime acılarımızın tasvirini yaptığı üzeri perdeli sırlarım duruyor.
Aramıza serpilen kalabalık uzakların içinde sadece sana söylüyorum sensizlik yüzümün yokluğu kalbimin hayatıma darağacı oluşu, sensizlik.
Sessizlikte sensizliğin hıçkırığını kim duyumsayabilir, başkaldıran tutkunluğumuz olmazsa…
Bir şiirin umuttan terlemiş avuçlarına adını bırakıyorum.
Kim okuyabilir adının baş harfinin ben ve geleceğimin sen olduğunu…
Adının ilk harfinden sonra yaktım gemileri, dönüşüm zayi.
Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/18/2024 - 15:42
04/09/2024 - 18:27
04/09/2024 - 14:09
01/30/2024 - 12:13
01/29/2024 - 19:13

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...