Roman Yazma Teknikleri

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi
Roman yazmak için birçok yöntem, birçok teknik vardır. Özellikle macera türü romanların yazımı için birçok metot geliştirilmiştir. Ancak kimi yazarlar, bu metotların hiçbirini kullanmayarak sadece romanın karakterlerini belirlemek ve konu bulmakla işe başlar ve bitirir. Tercih bu noktada tamamen size kalmıştır.

 
Ancak bir roman yazarken ihmal edilemeyecek bazı unsurlar bulunmaktadır. Bunlar:

1) Konunun bulunması;
2) Konuya uygun karakterlerin geliştirilmesi;
3) Yazacağınız roman türünde birçok kitap okunmasıdır.

Bununla birlikte biz yine de size romanınızı yazarken işinize yarayacak birkaç ipucunu yabancı yayınlardan derledik:

Yazmayı düşündüğünüz hikaye veya romanın başarılı olabilmesi için roman yada hikaye bazı unsurlardan oluşmalıdır. Birçok büyük yazar, roman yazmayı yemek hazırlamaya benzetir. İyi bir yemek yapmak için çeşitli malzemeleri doğru ölçülerde kullanmak ve doğru şekilde pişirmek gerekir.
Birçok roman sadece birkaç saniyelik bir düşle veya bir kişi ya da bir olay sonucu aklınıza takılan bir fikirle başlar. Fakat hiçbir düş ya da olay içinde çeşitli karakterler ve onların etrafında oluşan çatışmalar olmadıkça romana dönüşmez.

Bu fikri romana dönüştürmek için öncelikle hangi türde yazmak istiyorsanız o türde yazılmış birçok roman okumak gerekmektedir. Bunlar size bir romandan neler beklendiğini, nasıl yazılması gerektiğini gösterecektir. Ancak yazabilmek için tüm bu teknikler ya da bu romanlar yeterli değildir.

Yazmayı öğrenmek için yazmanız gerekir.
 
Roman Yazma Birinci Aşama
 

 

İlk aşama:

Karakterlerin oluşturulması

Bir romanın en temel taşını, romandaki karakterler oluşturur. Bu karakterler yeteneklerini en uç noktasına kadar kullanmak zorundadır. Roman karakterleri, gerçek, yaşayan insanlar kadar karmaşık olmayacaktır. Ancak okuyucunun onunla kendini özdeşleştirebileceği kadar da gerçek olmalıdır. Bu çok ince bir çizgidir. Örneğin gerçek bir insan gibi değişik özelliklere sahip olmalıdır. Zaafları olması, hatalar yapması gerekir. Bu romana tat katan bir unsurdur. Yaratacağınız kahraman tek yönlü olmamalıdır.

1) İşe ana karakterinizi oluşturmakla başlayın. Bir romanda en fazla iki ana karakter olduğunu unutmayın. Daha fazla ana karakter kullanımı çok nadirdir.

2) Ana karakterinize başa çıkması gereken bir problem yaratın. Ne istiyor? Ne için mücadele edecek? Romanın içinde mutlaka çatışma olmak zorundadır. Dış unsurlarla çatışmanın yanı sıra kahramanın iç dünyasında kendiyle ilgili bir çatışmasının olması da romana renk katacak bir unsurdur. Amacına ulaşması için kendi iç çatışmasını da aşması gerekmektedir. Kahramanınızın hiçbir iç çatışmaya düşmeyen çok güçlü bir karakter olması, romanı sıkıcı hale getirecek; okuyucunun onunla kendini özdeşleştirmesini imkansız kılacaktır. Kazanmak için doğmuş biri, herkese sıkıcı görünür. Örneğin: A, kocasından nefret eden, onu hayatında engel olarak gören başarılı bir iş kadını. Ancak kocasından bir yandan kurtulmak isterken; öte yandan da yalnız kalmaktan korkuyor olması gerekir. Bunun nedeni ise, çok küçük yaşta öksüz kalması olabilir.

3) Bu problemi çözmesinin önündeki büyük engelleri ve zorlukları belirleyin.

4) Yan karakterler: ana karakterin etrafında çatışma yaratacak diğer karakterleri belirleyin. Ona zor zamanlar yaşatacak, önüne engeller çıkartacak diğer karakterleri oluştururken dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır. Bunlar, mümkün olduğunca az kişi kullanmak ve olayı anlatmak istediğiniz kadar karakter yaratmaktır. Fazlasından kaçının.
Tüm bu karakterlerin özelliklerini yazabileceğiniz bir dosya açmanız, bu noktada faydalı olacaktır. Aklınıza geldikçe onların kişiliği hakkında notlar eklemeniz gerekebilir.
…………..
Karakterlerinizi oluştururken dikkat etmeniz gerekenler:
Tutarlılık: Karakterlerin hareketleri ve konuşmaları, kişiliği ile tutarlı olmalıdır.
Diyaloglar: Romandaki kişilerin ve onların özelliklerini tanıtıcı olmalıdır.
Motivasyon: Karakterlerin o şekilde davranmak için geçerli nedenleri olmalıdır.
Değişim: Karakterler hikayenin başlangıcından itibaren çeşitli sorunlarla, çatışmalarla karşılaşmalı, bazen engellere takılmalı, bazen de onları aşmalı ve başarılı olmalıdırlar. Özellikle ana karakter, karşılaştığı sorunlar sonucunda başlangıçtaki kişi olmayacaktır artık.
…………………
Bazı yazarlar karakterlerini daha iyi tanımak için onlarla röportaj yaparlar; kimileriyse her birinin kısa özgeçmişini yazarak işe başlar. Bunu çeşitli sorulara cevap vererek gerçekleştirmek mümkündür. Bunların hepsine mutlaka cevap vermek zorunda değilsiniz. İçinden seçebilirsiniz. Bu sorular şöyledir:

Adı:
Adresi ve telefon numarası:
Doğum yeri ve tarihi:
Kilosu, boyu, fiziksel özellikleri:
Vatandaşlığı ve etnik kökeni:
Anne/babasının işi ve mesleği:
Diğer aile üyeleri:
Eşi ya da sevgilisi olup olmadığı:
Arkadaşlarının isimleri ve meslekleri:
Sosyal sınıfı:
Eğitim durumu:
Mesleği:
Maaşı:
Toplumsal statüsü:
Politik görüşü:
Hobileri
Kişisel özellikleri:
Korkuları, kaygıları:
Zekası:
Duyguları:
Geçmişteki hayal kırıklıkları:
En anlamlı deneyimleri:
Sağlık durumu, fiziksel kapasitesi:
Hangi yiyeceklerden hoşlanıyor, neler okuyor, neler seyrediyor, neler dinliyor, nasıl giyiniyor:
Hayata bakışı:
Ölüme bakışı:
Hayat felsefesi:

Tüm bunların daha ilk aşamada kusursuz olmasını beklemeyin! Olay kurgusunu yaptıktan sonra ve yazarken eklemeler yapabileceğinizi ve karakterleri geliştirebileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
 
İkinci aşama:
Olay kurgusunun oluşturulması

Bir roman yazmaya karar verdiğimizde, bizi en çok zorlayan kısım, tutarlı bir olay örgüsü yaratmaktır. Çünkü genellikle romana başlamadan evvel aklımıza bir konu gelir ve konuyla ilgili çeşitli anektotlar düşünürüz fakat önemli olan bunu başından sonuna geliştirebilmek ve bir olay örgüsü yaratmaktır. Unutulmaması gereken en önemli husus çatışma yaratmaktır.

Bu sorunu aşmak için aklınızdaki sahneleri kağıda dökmekle işe başlayabilirsiniz. Bunları ilkin başlıklar halinde küçük kağıtlara yazabilirsiniz.

Örneğin: sahne 1) kadın kocasıyla kavga eder. 2) işyerinde kadının ne kadar başarılı olduğunu gösteren ve patronuyla arasında geçen bir diyalog, 3) kadının gizemli bir adamla tanışması vb… Daha sonra bunların altını doldurabilirsiniz.

Bu kağıtlar belli bir sayıya ulaştığında, bunları mantık sırasına göre birbirine bağlayın. Bu işlemi gerçekleştirirken yeni fikirler aklınıza gelebilir ve hatta bazılarını değiştirmenize neden olabilir. Böylelikle önünüzde bir olaylar haritası şekillenecektir. Bunları yaparken romanın zaman ve mekan çizelgesine dikkat edin. Bu harita size romanınızı bölümlendirmede de yardımcı olacaktır.

Kendinize sürekli olarak 'Neden?' Sorusunu sormayı ihmal etmeyin. Neden o yer? Neden o zaman? Neden böyle davranıyorlar? Gibi.

Olay kurgusu oluşturmak için yirmiden fazla yöntem mevcuttur. En popüler olanlarından birinde kurgu, ana kahramanın sahneye çıkmasıyla başlar. Kahramanın genel karakteri ve yaşam tarzıyla ilgili bilgi verilir. Ardından bu kahramanın başına hayatını değiştiren bir olay/kaza gelir. Bu ilk dönüm noktasıdır ve kahramanın hayatını değiştirir. Bu noktada düşüncesinin nasıl değiştiğini, bu problemle nasıl başa çıkacağını anlatmanız gerekir.

İkinci dönüm noktasını kahramanın karşılaştığı çatışma veya çatışmalar oluşturacaktır. Burada kahraman, nasıl davranacağı konusunda bilinçli bir tercih yapmalıdır. Çatışmayla birlikte kriz başlar. Bu noktada dövüşmeyi ya da kaçmayı seçmelidir. Sonuçta kahraman, hikayenin temel problemini herhangi bir yolu seçerek çözmelidir. Örneğin, kendi halinde yaşayan mutlu bir aile, günün birinde silahlı bir saldırıya uğrar; hayatta kalan sadece evin genç kızıdır. Bunu yapanlar, tek görgü tanığı olduğundan onu yakalamak isterler. Kız hem intikam almak; hem de kendini kurtarmak için savaşmaya karar verir. Kızın erkek arkadaşı duruma karşı çıkmakta, kız ise tek başına mücadele etmekten korkmaktadır. Yine de kaçmaz! Adamlar ise büyük bir mafya ağının adamları olduğundan kız mafyayla karşı karşıya kalır. Olaylar ilerlerken bir pazarlamacı olduğunu düşündüğü babasının aslında mafyayla ilişkisi olduğunu öğrenecek ve babası hakkındaki fikirleri de değişecektir. Mafya ise büyük bir silah kaçakçılığı işindedir; kaçakçılığı soruşturan bir polis vardır ve yolları genç kızla çakışır. Fakat polis geçmişteki bir olay nedeniyle kadınlardan nefret etmektedir gibi….

Bu aşamada kendinize bir pano oluşturarak romanın kurgusu veya karakterin tavırları konusunda küçük notlar iliştirmeniz faydalı olacaktır. Romanın genelini görmenizi sağlayacak bu yöntem, aynı zamanda aklınıza yeni fikirlerin gelmesine de yardımcı olacaktır.

Olay örgüsü oluşturmada önemli noktalar:
1) Hiçbir şey rastlantı olmamalıdır. Romanda kullanacağınız her şeyin bir mantığı bir nedeni olmalıdır. Anlatacağınız hiçbir şey gereksiz olmamalıdır. Neden sorusu bu yüzden önemlidir.

2) Romanda yer alan tüm karakterlerin, o şekilde davranmak için iyi bir nedeni olmak zorundadır. Bu nedenle her karakterin kendi kişiliği ve sebebi olmalıdır.

3) Olay kurgusu karakterlerle özdeşleşmelidir. Bir şey yaptıklarında, öyle yapmış olmaktan bir avantaj ya da dezavantaj elde etmek zorundadırlar.

4) Olay örgüsü romanın başlamasından önceye dayanmalıdır. Bu bize geri dönüşler yapma imkanı verir.

5) Olayları sahneler halinde gösterin. Anlatmayın. Okuyucu olayı karakterlerin yaptıklarından konuşmalarından öğrenmeli, sizden değil!
 
Roman Yazma Üçüncü Aşama
Sahnelerin yazılması
Bu aşamada başlıklar halinde ele aldığınız sahnelerin içini doldurmanız gerekmektedir. Eğer yeni sahneler yaratmakta zorlanıyorsanız; bir karakter seçin, ona bir problem verin ve bunun karşısında neler yapacağını yazmaya başlayın. Onun duygularını ve hareketlerini açığa çıkaracak diyaloglar yazın. O sahneyi, seçtiğiniz kahramanın kafasından yazın. Diyalogları yazarken duyguları belirtmeyi ihmal etmeyin.
Sahneleri yazmaya başladığınızda karakterler size neler yapıp, neler yapamayacaklarını gösterecektir. Bununla birlikte ilerledikçe karakterlerin kurgusunda değişiklikler yapabilirsiniz.
Romanda bir olayın sahnesini yazarken önemli olan, yarattığınız karakterin, kişiliği ve problemleriyle ne anlatmak istediğini bilmektir. Onu yazarken okuyucunuza anlatmak istediğiniz şeyden emin olun! Karakteriniz hakkında okuyucunuza ne hissettirmek istiyorsunuz? Karakterinizin kararlı olduğunu mu; korkak olduğunu mu düşünmelerini istiyorsunuz? Bundan emin olun!
Burada önemli olan diyaloglardır. Bir romanda olayları, karakterlerin yaşayarak ve konuşarak anlatmasına izin verin. Bu sizin anlatmanızdan çok daha etkili olacaktır.
İyi diyalog yazmanın birkaç kuralı vardır:
1) Var olan durumu izah edebilmek: kişiler konuşurken hikayeyi bizim için anlamlı hale getirmeli.
2) Karakterleri açıklamalı: ne tür insanlar olduklarını açıklamalı; kendilerine has özelliklerini açıklığa kavuşturmalı
3) Hikayenin geçtiği zaman ve mekan hakkında bilgi vermeli.
4) Var olan çatışmayı geliştirmeli.
5) Okuyucu, kişi konuşurken neler yaptığını da merak eder. Konuşma sırasında nereye bakıyor? Ellerini kullanıyor mu? Oturdu mu? Ayağa mı kalktı? Bunlara da diyalogları yazarken yer verilmeli.
Diyalog kurarken kaçınılması gerekenler:
1) Çok fazla ‘dedi’, ‘söyledi’ gibi vurgulardan kaçınılmalı. Sadece karıştırılması muhtemel konuşmalar için kullanılmalı;
2) “Ondan nefret ediyorum!”, “Onu çok seviyorum” gibi cümleler kullanmak yerine okuyucu bunu kendi anlamalı.
Bu aşama da karakterler, kurguya uygun şekilde geliştirilmeye devam edilebilir. Hikayedeki rolü, roman içindeki amacının ne olduğu, değerleri, kaygıları, hayal kırıklıkları, zayıflıkları… İstediklerine neden ulaşamadığı, paradoksları vb… belirginleşir. Karakterler böylelikle kurguyla bütünlük sağlar.
Bu noktada en önemli şey, karakterin baskın hisleri, inançları ve davranışlarıdır. Bunların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bunu yaparken küçük ayrıntılara, alışkanlıklara yer verilmesi, romana renk katacaktır. Ayrıca ana karakterin dış görünüşüyle, iç dünyası arasında ikilik yaratmak okuyucuya her zaman ilginç gelmiştir. Örneğin çok sert ve korkusuz bir kahraman, köpeklerden ya da farelerden aşırı korkabilir.
 
Dördüncü aşama:
Romanın yazılması
Bu aşamada artık romanınızı yazmaya hazırsınız. Unutmayın ki; her yazar, kitabını yazarken kendi stilini oluşturmak durumundadır. Bu ise ancak yazarken oturacaktır. Yazmak, yazarak öğrenilir; okuyarak değil.
Fakat kelimeler her zaman kolaylıkla akmayacaktır. Aklınıza hiçbir şeyin gelmediği zamanlar olabilir. Başınıza böyle birşey geldiğinde, önceki hazırlıklarınızı gözden geçirmelisiniz. Mutlaka bir yerlerde bir boşluk bulacaksınızdır. Tüm yazdıklarınızı inceledikten sonra hala yazamıyorsanız, önünüze temiz bir sayfa alın ve aklınıza ne geliyorsa yazın. En kötü yazı, yazmamaktan iyidir.
Kendinizi ana karakterin yerine koyun olaylara onun bakış açısından bakın, o, haline gelin, onun hislerini hissedin ve söz konusu sahne hakkında mini bir hikaye yazın. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Bunu yaparken forumlarda diğer yazarlarla sohbet edin. Yazdıklarınızı onlarla tartışın. Bu size farklı bakış açıları kazandıracaktır. Destek alın. Romanınızdaki zayıflıkları, başka biri daha kolay bulup çıkarabilecektir.
Romanı yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar:
Eğer bir macera kitabı yazıyorsanız kim iyi adam, kim kötü adam, ilk bölümde ayrışmalı ve okuyucu roman boyunca kimin tarafını tutacağını bilmelidir.
İkinci olarak, hikayenin nerede ve hangi zamanda geçtiği mutlaka belirlenmeli ve buna sadık kalınmalıdır.
Romanın tonunu belirleyin. Duruma göre heyecanlı, hüzünlü, öfkeli, sakin bir tonu olmalıdır.
Özellikle macera romanı yazıyorsanız, heyecanı arttırmak için ana karakterin karşısına birden fazla problem çıkarın. Bir bölümde çığın altında kalma tehlikesi geçirirken; diğer bölümde patlamak üzere olan bir binada olsun.
Romandaki kahramanlara bir kimlik kazandırırken; özelliklerinin anlamlı olması hikayeye ayrı bir keyif katar. İsim, karakterin kişiliğini açıklayıcı olmalıdır.
Son olarak, okuyucuyu gülümsetecek ayrıntılara ve metaforlara yer vermek romanın çekiciliğini arttıracaktır.
 
Beşinci aşama:
Tekrar yazma

Sonunda romanınızı bitirdiniz!

Her şeyin sona erdiğini düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz.

Birçok yazar, bir kitabı bitirmek, ne yazacağınız hakkında fikir edinmektir! Der.

Tekrar en başa dönüp, her bir bölümü gözden geçirmeniz; düzeltmeler yapmanız gerekmektedir.

Bu uzun bir uğraş gerektirir aklınızdan çıkarmayın.
 
http://www.ozgurroman.com/

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...