dünya

Savaş Karşıtlığında ve Barışta Kim Ne Kadar Samimi?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

Bireysel, bölgesel, kıta ve uluslararası çapta savaşa karşı olmak için, önce kültürel, maddi, siyasal ve askeri alt yapı kültürler oluşturmakla mümkündür. Sıralanan güven sağlayıcı yapıları oturtmayan kişi, topluluk ve devletlerin savaşa karşıyım demesi üçyüzlülüktür. 
 

İnsan, Güven, Güvensizlik ve Yaşam

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

Asırlardır güvensizliğin tamamen dibe vurduğu toplumlarsa din, ırk kutsallığına sarılıp, namusu kadın şahsında gören teokratik anlayışlardır. Bu toplumlar olaylar karşısında profesyonel timsah gözyaşı dökerken, samimi olanlara taş çıkartırlar. Diğer modern timsah gözyaşıysa, Avrupa ve Amerika’nın, Rusya ile Ukrayna’yı savaştırıp, Ukraynalılara döktükleri gözyaşları, insanlık kırıntısını da yok etmiştir. Timsah gözyaşı politikası dünya toplumlarına o kadar derinlemesine nüfuz etti ki iki kardeş, akraba, aynı siyasi ve kültürden olanlarda dahi duygu, dostluk, güven bırakmadı.

İnsanda Aklın Oluşumu

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

Duygu, bilinç, düşünce, sorgu, akıl ve diğer tüm nöronlarımız; almış olduğumuz vitamin ve proteinlerin oluşturduğu, canlı kimyasal (Dopamin) enerjiyle harekete geçerler. İkinci aşamada yaşadığımız çevre, sosyal ortam, olumlu olumsuz olaylarla oluşan kültürel bilgiler, insani karakterimizi var edenlerdir. Bunları bizler ya bilimsel eğitim uygulamalarıyla nitelikli konuma getiririz veya saçma sapan masalsı uydurmalarla, geri şekilde yaşarız.

Kişiliğin Şekillenme Aşamaları ve Etkenler -1-

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

                         
2-Doğumdan 6 yaşına kadarki dönemde kişilik şekillenmesi.
 
3-Altı yaşından 20 yaşlarına kadarki dönemlerde oturan kişilik.
 
Her üç dönemi tek tek ele aldığımızda, doğruya daha yakın bir kişilik çözümlemesi rahatlıkla ortaya çıkarabiliyoruz.
 

Yaşama Dokunan Eğitimle Örgütlenme Modeli (3)

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

       
Eğitimle ilgili diğer önemli noktaysa, bilimsel eğitim konusudur. Bu da kültürlü olmaktan bağımsız değildir. Her devlet kendisinin daha nitelikli eğitime sahip olduğunu iddia eder. Ancak herkesin doğru söylediği anlamına gelmiyor. Bilimsel eğitimin varlığı, devletin halkıyla barışık, evrensel insan haklarına bağlı, üniversitelerin özerk şekilde bilimsel teorik bilgi ve tekniği üreterek, dışa bağımlılıktan kurtarmasıyla ölçülür. Dünya toplumlarının genel eğitim durumlarına baktığımızda, şu sonuçları görebiliyoruz.
 

Tanrı, Din, Siyaset, İdeoloji Ve Hümanizm Öldü, Şimdi Ne Olacak?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Çoğu makalede belirttiğim gibi insanın henüz insan olamadığını, insani nitelik taşıyanlarınsa tanrıcı, yalancı, dinci, ideolojik vb. siyasi yapılar tarafından önemsenmeyip ya pasifize ya da yok edilmişlerdir. Bu yüzdendir ki her sınıf, düşünce, ideoloji ve inancın ileri sürdüğü teoriler, insani yönde bir işe yapmayıp çökmüştür. Bundan sonra insanların nasıl bir sosyal ve siyasal yapıyla, yaşama devam edeceklerini öngörmek çok önemlidir. Ancak bu görünenden daha zor bir konu olup, doğruya yakın bir öngörü mümkün olabilir.
 

Tarihsel Kültür Kaynaklarını Kimler Neden Çarpıtır?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

Her farklı kültür, insanın düşünmesini sağlayan bilimsel temel zenginlik kaynağıdır. Buna rağmen başkalarının ve kendi tarihini çarpıtıp yok eden toplumlar, kültürden nasiplenmemiş taklitçi akıl yoksunu iken, yalnızca kendi tarihsel kültürüne önem vermekse, ukala yarım akıllılıktır.
 

Orta Doğu Uşaklığı ve Emperyalist Barbarlık

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 

Uşaklık ve barbarlık gibi kişilik bozukluğunu var eden yapılardan birisi, insanın düşünce sorgulama mantığını durduran tanrısal korkudur. Diğeriyse her şeye ahlaksızca sahip olma düşüncesinin, resmi devlet politikası olarak yaşatılması. Her iki insanlık dışı bu davranışları özet olarak şu şekilde ifade edebiliriz.

Dünya; Kürt, Asuri ve Ermenileri Neden Görmedi?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Dünya toplumlarının yaşam ve devletleşme tarihleri incelendiğinde, iki aşamalı bir sürecin varlığı göze çarpmaktadır. Bunlardan ilki 1918'e kadar büyük imparatorlukların keyfi saldırı ve yönetimleri, ulusal kimliklerinin yozlaşmasına sebep olmasıdır.
İkinci aşamaysa; daha önceki keyfi düzensizliklerin yarattığı tahribatlardan ders çıkaran güçlü devletler, Uluslararası Antlaşmalarla kolayca sınırların değişmeyeceği ulusal devletleşme şeklinde gerçekleşmiş olması.
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
dünya beslemesine abone olun.