Bir Günün Hikâyesi

Kamil Küpeli kullanıcısının resmi
kar ve tipili bir kış günü...

İki tarafı kar duvarıyla kaplı yolda ilerlerken araba ara sıra kaydığı anlarda durum değişiyor.
Yol boyu başını dayadığı buharlı camdan gözlerini almayan kadın ne bir yere bakıyor ne de bir tepki veriyordu. Kafasını dolduran soruların cevabını karlı yollara bırakmış, sıkıntısı suskunluğuna sığınmış gibi sesini yitirip kayıp bir karanlıkta yüzerken, yanındaki adamın elinde terlemiş elinin farkında bile değildi.

Ara sıra avucundaki eli sıkıyor kafasını sola yatırıp kadının sol yanağının şakağını ve uzun siyah kirpiklerini görüyordu. Bir kere olsun bir tepki vermedi kadın, “Keşke konuşsa, bağırsa çağırsa” diyordu içinden.  Ya da bir türlü bırakmadığı “elini çekse parmakları oynasa bari”
Kadın nefes aldığını bile belli etmiyor. Camdaki buhar da olmasa kaygılanacaktı.

Yol boyu hep aynı türküyü çevirip dinledi ya da CD çalarda sadece o türkü kayıtlıydı. Gerçi bilmediği bir dilden söylüyordu ama ne anlama geldiğini bir arkadaşına sorup öğrenmişti. Söylemek istediğini müzik aracılığıyla söylüyordu ama kadının çok umurunda değildi.
Hatta o bu dünyada o arabanın içinde değil, o karlı yolda geçmiyordu.

Arabanın kenara kayıp kar yığınına girmesi bile onu geri getiremedi dalıp gittiği rüyadan.

Adam mırıldanarak ağzında bir şeyleri geveleyip durdu. Kadının elini bıraktı, el frenini çekti, vitesi boşa alıp arabadan indi. İner inmez dondurucu soğuk ellerini yüzünü morarttı. Soğuğa ve esen keskin rüzgâra aldırmadan arabanın kara saplanan önüne yöneldi. Sinirlenip karları tekmeledi, sonra arka bagaja yöneldi. Başına gelecekleri biliyordu bu karda kışta yola çıkılır mıydı hiç?  Gitmezse olmazdı sanki herkes bu durumları yaşıyordur ne olmuş yani, diye hızlıca düşündü, bagajdaki küreği aldı. İyice temizledi karları, küreği bagaja yerleştirdi, üzerine bulaşan karları kızarmış elleriyle çırpıp paltosunun arkasını toplayıp koltuğuna yerleşti.

Bu defa kızdı, bakmadı kadından yana. Usulca arabayı yola çıkardı. ''Şuna bak ölü olsa insan bir kıpırdar, umurunda değil kadının. Şeytan diyor ki şimdi… Tövbe tövbe…'' 

Daha dikkatli kullanmaya gayret ediyordu. Soğukta sızlayan parmaklarının sızısını kesmek için arabanın kaloriferini kıstı müziği de kapattı. Şimdi içeriye lastikler altında ezilen kar ve buz sesleri doluyordu. Rüzgâr şiddetlenmiş, karları hızla savuruyordu. Yolda görüş mesafesi kısalmıştı.

''Az kaldı'' dedi ama bir de geriye dönüşü vardı bunun. Korkusunu belli etmemeye çalıştı.

Uzun ve korkulu bir yolculuk sonunda arabayı sağa çekip durdu. Telaşlı insanlar kar fırtınasıyla boğuşarak buzlanan yolu korkarak geçip döner kapıdan kayboluyorlardı.

''Geldik'' diyebildi konuşmamaktan kısılmış sesiyle.
Cama dayadığı başını kaldırdı ama bakmadı adamın yüzüne. İndi arabadan, iner inmez saçları dağıldı karlı rüzgârla, paltosunun önünü birleştirdi. Kendisini bekleyen  valizi tuttu elleri kırmızılaşmıştı beyaz yanakları, burnu kızarmıştı. Adam pembeleşmiş yanağına ve kulak memelerine baktı.

Siyah kirpiklerini kaldırıp karşısında duran adama baktı, anlamsız anlamsız süzdü. Bir şey söylemesini bekledi ama kadın aldırış etmedi. Valizi sürükleyerek yürüdü, saçları rüzgârla karlandı.

Adam bir kaç adım attı arkasında, sağa sola baktı.

''Adırê Zerrê Ma'' dedi

Kadın durdu sağ omzundan bakıp tekrar yürüdü, daha gür bir sesle söyledi. Bilmediği bir dilde söylediğine kendi de şaşırıp kaldı.
Arabaya döndü ve dinlediği müziği açtı..
''Adırê Zerrê Ma''…

 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...