Savaş Karşıtlığında ve Barışta Kim Ne Kadar Samimi?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
İnsan dünya yüzünde var olduğu günden bu zamana kadar, bazı bölgelerde geçici sakinliğin dışında, hiçbir zaman gerçek barış uygulanmış değildir. Mevcut insanlık anlayışı yaşatıldığı sürece de barış, bu dünyada asla gerçekleşmeyecektir. Çünkü gizli, açık, basit ve büyük çıkarlar için tüm değerleri hunharca kullanan insanın, doğasına gerçek barış tamamen terstir.

Bireysel, bölgesel, kıta ve uluslararası çapta savaşa karşı olmak için, önce kültürel, maddi, siyasal ve askeri alt yapı kültürler oluşturmakla mümkündür. Sıralanan güven sağlayıcı yapıları oturtmayan kişi, topluluk ve devletlerin savaşa karşıyım demesi üçyüzlülüktür. 
 
İstisna birey, grup, topluluk ve siyasi anlayışların dışında, diğer tüm insanlık alemi kendisini direkt ve dolaylı etkilemeyen olaylar karşısında, samimi barış çalışması yapmış değildir. Bunun somut örneğini Birleşmiş Milletlerin, (BM) Barış Örgütü gibi oluşumlarda bu zamana kadar ortaya konan çalışmalar, tamamen samimiyetsizlik örneğidir. Gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki üye ülkeler gerekse Birleşmiş Milletlere daimi üye devletlerin, savaş ve barış konularında gösterdikleri taraflı tutumları, asla insanlıkla ve de barışla ifadelendirilemez. Hemen hemen hepsi egemenlik çıkarlarına uygun düştükçe barıştan bahsetmişlerdir. Ve bu yüzdendir ki dünyanın hiçbir bölgesinde, gerçek barış inşa edilmedi.
 
Dünya ülkelerinin barış konusunda göstermiş oldukları samimiyetsizliği, tümdenvarım (Dediksiyon) ve tümevarım (İndüksiyon) ile analiz ettiğimizde; devletlerden tutalım ulusal topluluklar, dinciler, milliyetçiler, demokratlar ve hümanistlerin %99’u, Birleşmiş Milletlerdeki davranmışların aynısını sergilemişlerdir bu zamana kadar. Bunu Türkiye özelinde biraz daha somutlaştırdığımızda, devlet olarak; Arap İslam ve Filistin için gözyaşı döküp her şeyini verirken, asırlardır birlikte yaşadığı Kürdü, Rum’u, Ermeni’yi, Süryani’yi Hristiyan’ı, Yahudi’yi, Alevi’yi katledip yok sayması, üçyüzlü samimiyetsizlik değilse nedir?
 
Benzer şekilde solcular, demokratlar ve Aleviler, kendi içlerinde barış ve birliği gerçekleştiremezken, laf olsun torba dolsun misali barış naraları atmaları, bu kesimlerin henüz barış diye bir kültürlerinin oluşmadığını ve samimiyetsizliklerini gösterir? İnsan önce evini, kapısını, çevresini temizlediğinde, topluma gerçek bir örnek teşkil eder. Kendi içinde barışık olmayanların, kimseye en ufak mesajı olamayacağı gibi samimiyetsizliğini de deşifre ediyor. Artık samimi barış için ya tüm gerilik ve ilkelliklerimizi atıp dürüstçe kendimizi feda etmeliyiz ya da yok arkadaş barış beni bozar deyip, en azından büyük laflar etmemeli insanlar. İçi boş anlamsız demokratlık, solculuk, hümanistlik ve Alevilikle bundan daha fazla ileriye gidilemeyeceğini herkes bilmelidir. Her şey son noktasına gelmiş bulunuyor. Ya samimi, dürüst şekilde toplumsallaşarak yeniden var olunacak ya da herkes kendi köşesinden basit kariyerist, çıkarcı laf ebeliği ile, topluca yok olacaktır. Başka da bir yol kalmamıştır.
 
Evet gerçek barışta buluşabilmeliyiz diyenler, en kısa sürede bir araya gelerek, engel teşkil eden konu ve noktalar tartışılıp, tüm geriliklerden arınarak gerçek birlik ve barışın temeli atılmalıdır diyoruz.
Cemal Zöngür
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...