Siyasal Düşüncelerin İnsanlığı Getirdiği Nokta !
Bu bakımdan kutsallıklar üzerinden siyaset yapanlar ile, insanlığa değer veren herkes, değerlerine ihanet etmeden asla siyasal vb. özel amaçlarına ulaşamazlar
Bu bakımdan kutsallıklar üzerinden siyaset yapanlar ile, insanlığa değer veren herkes, değerlerine ihanet etmeden asla siyasal vb. özel amaçlarına ulaşamazlar
Üst İnsan olunmadan inanç ve diğer bütün yaşamsal kavramların hiçbir anlamı olmayacağına inanan evrenselci bir bakış (Düşünce) açısıdır. Bu bakış açısı her çağın özelliğine ve sosyal siyasal koşulların şartlarına göre iki ileri bir geri şekilde bazen tamamen proto pozitivist olmuştur, bazende pasifte olsa idealizme işaret ederek Dualizmle kendisini tanımlamış.
İnanışla ilgili bilimsel temel bu doğrultuda olduğuna göre, ilk aşamada basit ve doğal bir tapınmayla başlayan ruhsal yapı, on binlerce yıl evrimsel aşamayı tamamladıktan sonra, tamamen ekonomik ve siyasal çıkarlara dayanan derin soyutsal dini tapınmacılığa dönüştüğü rahatlıkla anlaşılmaktadır.
Buna neden olan en büyük kaynaksa, insanın zamanla bilinç ve düşünce yapısının gelişmiş olması kendini, doğayı ve çıkarlarını daha iyi kavraması sonucunda gerçekleşmiştir.
Soyut Düşünce Biçimi: Varlığı hiçbir şekilde kanıtlanmayan, ancak her ifadesi ütopyaya ve hikâye söylencelerinden ibaret olan yaşam bilincidir.
Aynı şekilde devlet olmakta uluslaşmak için yeterli değildir. Çağdaş uluslaşmanın temel anlamı; iç içe ya da belirli sınırlar dahilinde zorunlu birliktelik kurmuş halkların, birbirlerinin temel insani haklarını tanıyıp barış içerisinde yaşamasıyla ancak mümkündür.