Cemal Zöngür ağ günlüğü

Eski Dünya Uygarlıklarında Ahlak

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Ahlak; Latince ethic, Yunanca ethos kelimelerinden türetilmiş olup, toplulukların yaşamsal kurallarını ifade eder. Her toplum kendi yaşadığı coğrafyanın doğal ve sosyal koşullarına göre, bir ahlak kuralı belirlediğinden, evrensel ahlak yapısından bahsetmek hiçbir zaman mümkün olmamıştır. Ahlak üzerine felsefecilerin yapmış oldukları bilimsel çalışmalarda, somut tek bir ahlak kuralının mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Bunun içindir ki ahlak, namus, özgürlük her zaman görecelilik taşıyor.
 

Eski Dünya Uygarlıklarında Etnik Yapı

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Ve dillerin birbirlerini doğal asimilasyonu, her zaman anlaşılır diyalektik bir olaydır. Bunu renk, din ırkçılığına bağlayarak üstün soylulukla tarif etmek faşizmin kendisidir. Faşizmin insanlık düşmanı bir anlayış olduğunu düşünenler, kişi ve toplulukların kimliklerini tarif ederken ırkçı, milliyetçi kelimeleri literatürlerinden çıkarmalıdırlar. Ancak o zaman insanlığa saygı göstermiş olurlar. Hem demokrasi, insan hakkından bahsedeceksin, arkasından üstün din ve rengi yücelten ırkçı kavramları kullanmak, modern insanın en gelişmiş üçyüzlülüğüdür.
 

Eski Dünya Uygarlıklarında Dil

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 Manevi tanrı korkusunu yıksa dahi, bu defa maddiyat vb. şeylere tapınarak daha derin korkularla dolu, çetrefili bir yaşamın içine düşüyor. Bunun ana kaynağıysa süperegoist güdülerin insanı her zaman kolayca saptırma gücüdür. İnsanla ilgili incelemeler yapılırken, hiçbir teorinin insanı sonsuza kadar doğru bir şekilde yönetemeyeceği iyi hesap edilmelidir. Bunun ana kaynağıysa süperegoist güdülerin insanı her zaman kolayca saptırma gücüdür. İnsanla ilgili incelemeler yapılırken, hiçbir teorinin insanı sonsuza kadar doğru bir şekilde yönetemeyeceği iyi hesap edilmelidir.

İnsan Doğuştan Akıl Sahibi midir?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Detaylarına girmeden makale başlığının cevabını vermek gerekirse, kesinlikle insan doğar doğmaz akıllı ve düşünceli değildir. Sadece akıl ve düşüncenin gelişmesini sağlayan milyarlarca hücre, bu potansiyele sahiptir. Bu demek insan doğar doğmaz akıllı ya da dört başı mahmur anlamına gelmiyor. Nasıl ki insan beslenme, iş ve hareketleriyle fiziksel olarak aşama aşama gelişip, güç kuvvet sahibi oluyorsa, akılda da aynı yöntem geçerlidir. İnsan koşullarına göre edindiği bilgi, tecrübe, deneyimlerle ya akıllı olabilmekte ya da zırdeli.
 

Kişiliğin Şekillenme Aşamaları ve Etkenler -3-

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Ana rahmindeki bebeklikten altı yaşına kadar geçen zaman diliminde, çocuk karakteristik özünü birinci sırada anne ve babandan alır. Belirleyici etkenlerse ailenin sosyal, siyasal, dinsel, kültür, ekonomik yapısı, doğrudan çocuğun insani temelini oluşturduğu daha öncede belirtilmişti. Esasında insan gerçek özünü, bu dönemde aldığı kadardır. Bizdeki önemli bir öz deyişle “Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur” ifadesi bu gerçeğe vurgu yapıyor. Halk icadı olan bu kavramı, kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür.
 

Kişiliğin Şekillenme Aşamaları ve Etkenler -2-

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

Dünyaya gelmiş bir bebek, tüm sosyal ve çevresel olaylardan direkt etkilenen bir bireydir artık. Bu bakımdan o bebeği doğuran anne ve baba, bebeğin hem fiziksel hem de ruhsal olarak, normal bir gelişim göstermesi için kendi kişilik, kültür yapılarını en ufak çekinceye meydan vermeden sorguladıklarında, çocuklarına doğru hizmeti etmiş olurlar. Böylece kendilerinden daha ileri birey yetiştirebilirler. Tüm anne ve babalar, demokratik ortamın olmadığı, doğru, yeterli eğitilmemiş insanda, süperegoist güdülerin sürekli anormalce geliştiğini akıllarından çıkarmamalılar.

Kişiliğin Şekillenme Aşamaları ve Etkenler -1-

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

                         
2-Doğumdan 6 yaşına kadarki dönemde kişilik şekillenmesi.
 
3-Altı yaşından 20 yaşlarına kadarki dönemlerde oturan kişilik.
 
Her üç dönemi tek tek ele aldığımızda, doğruya daha yakın bir kişilik çözümlemesi rahatlıkla ortaya çıkarabiliyoruz.
 

Doğa, Çevre ve İnsanlığın Kirlenmesinde Şahsımızın Payı

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

             
Doğa, çevre, insanlık; dinsel uydurma hikayeler, yalancı politik kültür, doyumsuzluk, görgüsüzlük, sınırsızlık, lükse düşkünlük ve gereksiz araç gereçlerle, yaşam düşünülenden daha fazla kirletilmiştir. Sıralanan kirlilikleri çoğu bireyler kabul etse de günlük yaşamda bunlardan uzak durulmaması, samimiyetsizlik ve iradesizliğin en açık göstergesidir.
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
RSS - Cemal Zöngür ağ günlüğü beslemesine abone olun.