Güncel

Göç(Menlik) Trajedisi

Temel Demirer kullanıcısının resmi

uçsuz-bucaksız-sınırsızdı,
gerekli tek pasaport ayaklardı.”[1]
 
“Küresel ve sınırsız köy olmak” söylencelerinden mülhem yerkürede, Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, 2019’da göçmen sayısının 272 milyona ulaştığı[2] bir “kavimler göçü” yaşıyor. İnsan(lık)ın “homo economicus”, “homo philosophicus”, “homo faber” vb’i tanımlamalarına bir de “homo fugitivus/ kaçan insan”ı da ekletircesine!

Dilleri Yitirmemek İçin…[*]

Sibel Özbudun kullanıcısının resmi

Oysa yüreklerimizin kapıları bir bir kapanıyor ne yazık ki… Kadın cinayetleri ya da işçi cinayetleri gibi istatistiklere geçmiyor, ya da pek sayanı da yok galiba, ama iki haftada bir yeryüzünden bir dil yok olup gidiyor. “Dil katliamı” (abartılı mı geldi? Dilin aslî unsurlarından birini, hatta temelini oluşturduğu kültürlerin yok olmasına/yok edilmesine biz “ethnocide” diyoruz: kültürün katli…) yeryüzünde Kristof Kolomb’dan beri sürüyor. Bilinen dünya dillerinin yarısına yakını bu süre içinde yitip gitti.

Soru(N)Ları ile 15 Temmuz[*]

Sibel Özbudun Temel Demirer kullanıcısının resmi

tüm gerçekler zehirlenir.”[1]
 
Tarih, kurgular değil, sınıf mücadeleleri ekseninde olgular üzerinden yazılır. Ancak coğrafyamız Türkiye’de tarihi egemen manipülasyonun kurguları üzerinden çarpıtmak bir alışkanlık hâline geldi. Tıpkı 15 Temmuz’a ilişkin yapıldığı gibi…
İş bu nedenle darbe girişimini anlamak, anlatmak için öncelikle 15 Temmuz’a dair yalanları deşifre etmek “olmazsa olmaz”dır…

Nurhak Ayaktayken “Öldü Mü Denir Onlara”?![*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Kırıkkolum iğriboynum
sağırkapım-dilsizim
Vaktidir direnmenin
Vaktidir şimdi.”[1]
 
Atillâ İlhan’ın, “bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı/ güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı/ hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı/ gittiler akşam olmadan ortalık karardı,” dizelerindekilerdendiler…

2 Temmuz 1993 Sivas Katliam Ateşini Söndürmeye Davet Yazısı

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
 
Alevilere, Kürtlere, Ermenilere, Rumlara, Süryanilere, emekçilere ve insanlıktan yana olanlara, uygulanan katliam ateşlerini kınıyor, canlarını kaybedenlerin anıları önünde saygı ile eğiliyoruz. Değerli canlar bu yazı kesinlikle bir anma yazısı değildir, olmamalı da.
 

Madımak’ta Yakılıp Yıkılan Hepimizdik[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

“Recorder, anımsamak; Latincesi ‘re-cordis’, yani kalbi delip geçmek,”[2] demekmiş. Doğrudur!
Dört yüzyıl önce Giordano Bruno’nun, Roma’da diri diri yakılmasını; Nazilerin “Kristal Gecesi”ni daha nicelerini anımsatan Madımak’dan (#unutMADIMAKlımdan) her söz ettiğimizde anımsamanın “kalbi delip geçmek” olduğundan şüphesi olan var mı hâlâ? Varsa ne yazık!
Zaman anıları puslandırıp, belleği küflendirse de “Madımak Katliamı unutulur mu?”,[3] unutturulabilir mi? Mümkün müdür?

Ne Geçmiş Tükendi Ne Yarınlar… (1920’lerden 1970’lere Devrimci Kadınlar)[*]

Sibel Özbudun kullanıcısının resmi

Teslim olmadan,
Boyun eğmeden,
El etek öpmeden yaşamaktır.”[1]
 
Geçen gün, postadan irice bir zarf çıktı. İçinden çoktan toza-toprağa karıştığını düşündüğüm yüzlerce sayfa elyazması not, fotokopi, vs. 1980’li yıllarda biriktirdiğim… Zarf, eski bir dosttan. Emel Akal. Kitaplığını elden geçirirken bulmuş, “İçlerinden bazı matbu evrakları Kadın Kütüphanesi’ne gönderdim. Bunları da sana gönderiyorum,” notuyla birlikte toparlayıp göndermiş, sağ olsun.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Güncel beslemesine abone olun.