Güncel

İsyan Sancağını Yükseltenlerin Kuşağındandır Gençlik![1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

.Geriye kalan her şeyi unutsanız da olur.”[2]
 
Diyeceklerime “Nereden” ve “Nasıl” başlamalıyım?
Ya da 70’lerine merdiven dayanmış, “E-Nabız”da “Yüksek Risk Grubunda” notu düşülmüş birisi olarak “Sizlere diyecek neyim olabilir” ki?
Hayır, benim diyecek bir şeyim yok; olamaz da…

Gelecekteki Etiktir Estetik[*]

Sibel Özbudun Temel Demirer kullanıcısının resmi

bir meydan okumadır.”[1]
 
Cengiz (Gündoğdu) hoca(mız) zamana da, egemen düşünceye de meydan okumaya ısrarla devam ediyor. Yarının, geleceğin ahlâkı estetik konusunda da hepimize, herkese hayat bilgisi dersi vermeyi sürdürüyor. Hem de, “estetik” denildiğinde akla ilk gelenin estetik ameliyat olduğu kapitalist kültürel çölün orta yerinde!

Yapıtlarıyla Hafızalardan Silin(e)meyen Agnès Varda[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

onu açıklar ve yargılar.
Bunu yaparken de tarafsız kalamaz.”[1]
 
Pauline Kael’in, “Filmin sonsuz olanakları neredeyse unutuldu, öncüler ve çoğu sinema aşığıyla birlikte sinema da kendinden bir şeyler yitirdi,” notunu düştüğü bir hâlde, hakkında Luis Buñuel’in, “Sinema, duygular, düşler ve içgüdü dünyalarını anlatmak için en iyi araçtır”…
Roman Polanski’nin, “Sinema size bir salonda oturmakta olduğunuzu unutturmalıdır”…

“Özgürlük” mü Dediniz?![*]

Sibel Özbudun Temel Demirer kullanıcısının resmi

bir şey yoktur.”[1]
 
Havaya benzer, varlığı anlaşılmaz, yokluğu dayanılmazdır özgürlüğün, ya da Özdemir Asaf’ın deyimiyle, “Varlığı kaybedilince anlaşılan”dır.
Albert Camus’nün ifadesiyle, hem olasının, hem olanaksızın tanımlandığı bir dünyada bulunabilen özgürlük; Nâzım Hikmet, Sait Faik okurken bariz hissedilen duygudur; kaybedildikçe değerlenir…
Bazen 2 kere 2’nin 4 ettiğini söyleyebilme cüretiyken; ona dair “Özü şeytani olan etik bir ilkedir,” diye ekler Emil Michel Cioran.

Gomidas’lı Halk Müziği(miz)[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Gitsem de her yerde biraz vardır.”[1]
 
“Türküler acıların aynasıdır”;[2] isyanın da; bundan hiç şüphem olmadı!
Türküleri, ezen-ezilen ilişkisinden doğan ve bunu başkaldırıyla ifade eden halkın adalet arama serüveni gibi de görebiliriz. Neşet Ertaş’a ait olan “Nerede bir türkü söyleyen varsa, korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur,” ifadesi de bunu destekler niteliktedir.[3]

“Med Cezir”li ‘Çetin’ Kalem[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

mesafeleri azaltmıyor,
zamanı geciktirmiyor ama bize
aslında ne olduğumuzu anlatıyor.”[1]
 
Hâlâ birçok epigonu ile “yaşayan” -22 Haziran 2015’de sonuncu doğum gününü kutlayan- Çetin Altan’ı (22 Haziran 1927), “Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan,”[2] deyişi ardından 22 Ekim 2015’de yitirmiştik.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Güncel beslemesine abone olun.