
ABD emperyalistlerinin ve onun jandarmasının Filistinlilere uyguladığı şiddet ve katliamlarını da şiddetle kınıyoruz. Ancak dikkat etmeliyiz ki, Filistin 68'lerdeki Filistin değil. Filistin yönetimi ve devleti yıllardır dünya gericiliğinin, Ortadoğu’da "Kürt, Ezidi, Nusayri, Süryani, hatta Arap halklarının” karşı karşıya kaldığı zulmün, katliamların İsrail siyonistleri ile birlikte en büyük sorumlularından, şeriatçı gericilerin önemli kalelerinden birisi.
Ortadoğu’da, Afrika’da, tıpkı ülkemizdeki iktidar gibi, ABD ve diğer emperyalistlerin mazlum halklar üzerinde uyguladığı politikalarda işbirliği yapan Filistin yönetiminin ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Mahmut Abbas, Kürtlerin bağımsızlık, özgürlük mücadelesi ve taleplerine karşılık:
"ABD, Suriye’ye saldırırsa, bu Esad’ın düşmesine ve bir Kürdistan devleti kurulması gibi vahim bir sonuç ortaya çıkaracaktır ki, kurulacak Kürdistan Ortadoğu’nun bağrına saplanmış bir hançerdir.” Diyen, özgürlük ve Kürt düşmanı da bir gericidir.
Bundan yıllar önce 1988’de Halepçe katliamında 7 bin Kürt Saddam tarafından kimyasal gazlarla katledilirken, o dönem FKÖ lideri olan Yaser Arafat da: “Irak’ın iç işlerine karışmıyoruz” demiş ve binlerce Kürdün katledilmesini görmezden gelmişti.
Yine bu Mahmut Abbas ki, Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Ortadoğudaki şeriatçı, gerici, selefistlerin de en büyük dostudur. Birlikte selefist gericiliğin Ortadoğu’da hüküm sürmesi için her türlü işbirliğini yapmaktadırlar. Bunlar, ne Filistinlilerin, ne de dünyanın ezilen mazlum halklarının dostu olamazlar. Filistin yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü, gelinen noktada sadece siyasal islamcı, gerici selefistlerin dostudur ki, zaten bu nedenlerle de anti-emperyalist olamaz ve değildir de.
Bizler, tüm ötekileştirilenler tabi ki, dünya halklarının baş düşmanı olan ABD'nin Ortadoğu'dan ve dünyanın başka yerlerinden defolup gitmesini, ödünsüz bir şekilde haykırmaya, savunmaya, bunu sağlamak için özgürlüklerden yana olan Filistinliler ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizler, elbette ki, mazlum Filistinlilere, ABD ve İsrail'in birlikte uyguladığı şiddeti kınamaya, protesto etmeye, zulme karşı çıkmaya devam edeceğiz.
Bizler, "Kahrolsun Emperyalizm, Siyonizm ve Dünya gericiliği" ve "Yaşasın halkların bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi" demeye de devam edeceğiz.
Bizler, "Dünya devriminin parçası olacak, halkların kendi kaderlerine tayin hakkına saygı duyacak, emperyalizme, siyonizme, gericiliğe karşı mücadele edecek özgürlüklerden yana bir Filistin'i de savunmaya da devam edeceğiz.
Ama Ortadoğu gericiliğinin en büyük kalesi konumundaki bu yönetim sürdüğü müddetçe asla "Yaşasın Filistin" demeyeceğiz.
Kim diyorsa desin, ama ben demeyeceğim.
Erdal YILDIRIM
15 Mayıs 2018