“Geldim ana geldim. Sütünü indiriyor hayvan ne yapayım ki? Mecbur dana emdi çok inat bu inek sahibine çekti herhâlde. “
“Ne diyom ana biliyon mu?“
“De bakim ne diyon?”
“Ana haftaya düğün var ya.”
“Eeee”
“Diyom ki herkes yeni fistan diktirir. Ben eksik mi kalam ana, neyim eksik. Saç desen bende, boy pos desen bende, endamım yeter de! Öyle giyinmeden olmuyor ana. Her düğünde boynum bükük kalıyor. Bir de diyom ki şu kokucu Hacı emmiden koku alsak, gül kokusu. En güzel ben koksam, şöyle çiftetelli oynarken. Ağalarım silah sıksa, kaynana adayları para taksa, olmadı ayaklarıma saçsalar. Ama bunun için yeni bir fistan ve gül kokusu lazım. Yüzünü ne eğiyon ana desene bir şeycik.”
“Düşünüyom kız düşünüyom, ölçüp biçiyom, yeni fistan almazsam başıma kalır mısın diye.”
“He ana, almazsan evde kalırım, başına kalırım.”
“Alırsam da senin başına kalır a saf kızım. Kuruşun hesabını yapar bilmiyon mu?”
“Neyse haydi git çerçi bağırıyordu, üç metre parlak kumaş al. Yüklenir getiririm bir çuval buğday. Baban görmeden hallederim. Hem sor bakalım çerçiye buğdayı geçen yılki pahadan mı alıyormuş? Kör çerçinin işi belli olmaz çifte kâr eder, buğday ucuza alır pahalıya satar, kumaşı desen sanki altın suyuna batırmış.”
“Kurban olduğum anam, aha bir koşuda giderim. Üstüne eşarp alam mı ana ne olur gı?”
“Al kızım al üstüne eşarp da al, bitli önce şu saçını tara da sen.”
********
“Geldin mi kız? “
“Geldim ana, ben hemen biçip dikeyim bunu, haydi sen buğdayı götür babam arka duvarda uyuklarken.
‘Bir buçuk torba buğdaya denk gelir.’ dedi Kör Çerçi.”
********
“Oy başıma gelene! Oy kara yazgım, giden bir buçuk çuval buğday mı yanayım, gelinin yerine gelin olarak kaçırılan kızıma mı yanayım? Fistanı aldım tamam, eşarbı niye aldım? Eşarbı aldım, gül kokusunu niye aldım? Gız Sevda! Olmaz olasıca Sevda, adı batasıca Sevda... Ananı heç mi düşünmedin? Bari başlık parçasıdır, süt hakkı alsaydık da öyle kaçaydın. Sevdaaaa!!!. “
