OHAL’li Goliath karşısında[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi
“biliyorum

bir gün bir başka nar ağacının dibinde yine
bir başka
çocuklar
türkiye’yi konuşacaklar.”[2]
 
“Zat-ı Şahaneleri” diye anılma hevesindeki totaliter dayatmanın zor zamanlarından geçiyoruz. Yalan(lar) yerle yeksan olurken, “büyüsü” bozulan birçok şey yeniden biçimlen(diril)iyor.
“Büyüsü” bozulan şey, “yetmez ama evet”çilerin, “açılım”cıların liberal beklentileriyle, totalitarizme yelken açan “demokrasi” söylenceleridir.
Yolları böyle döşenen OHAL karşımıza, egemen klikler arası hesaplaşmada “Allahın lütfu” olarak dikilirken; François Chatelet’nin, “Faşizm özüne indirgenmiş liberal devlettir,”[3] saptamasını da bir kez daha doğruluyor.
Burjuva siyaset şiddettir. Onun hukuk(suzluğ)u da bu şiddeti taksim eden OHAL’dir.
OHAL’ciler için hedef ne denli büyük ise, giderek tırmanıp, keyfi özellikler kazanan egemen şiddet de o denli korkunçlaşır.
İş böyle olunca da OHAL denilen şey vasıtasıyla “Zat-ı Şahaneleri”, yeni bir sermaye düzenlemesi/ve rejimi için olağanüstünü “olağanlaştıran” OHAL sopası ve imkânlarıyla (1930 Mussolini’sini anımsatarak) tarih sahnesine çıkıyor. O günkü “Duçe”, bugünkü (referandumlu!) “Başkanlık”tır…
Geçmişte “Duçe”ye nasıl “Hayır” dendiyse; bugün de (referandumlu!) “Milli ve Yerli Başkanlık”a (onu muhatap dahi almadan!) “Hayır” denilmeli.
Malum; zalimlerden korku, zulmün mütemmim cüzüyken; ne olursa olsun, ne derlerse desinler; “Hayır” diyenler için kilit önemde olan korkmamaktır. Korkuya teslim olmamak, boyun eğmeyip, dik durup, diklenmektir. Unutulmasın: “Hayır”, diktatörlükle “uzlaşma”yı/ “diyalog”u imkânsız kılan bir duruştur.
Öncelikle bu duruşta anlaşarak, “Eşitlik ve özgürlüğü herkes için” talep eden ezilenlerin tarihsel bloğunun emek eksenli devrimci praksisi ile diktatörlüğün karşısına dikilebiliriz.
Böylesi bir karşı duruşun örneklerinden birisi, Goliath karşısındaki Davut ise, öteki de bizim Filistinli Edward Said’dir…
 
14 Aralık 2016 17:19:21, Ankara.
 
N O T L A R
[1] Evrensel Gazetesi, 20 Aralık 2016… https://www.evrensel.net/haber/300418/amasiz-fakatsiz-mucadele-cagrisi
[2] Behçet Aysan.
[3] Maria Antonietta Macciocchi, Faşizmin Analizi, çev: Cemal Süreya, Payel Yay., 1979.

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...