Umut Kolonileri - Aşkın Sır Katibi ... Mircan Karaali
"Umut Kolonileri - Aşkın Sır Katibi" adlı romandan bir bölüm:
"Umut Kolonileri - Aşkın Sır Katibi" adlı romandan bir bölüm:
Dış dünya ile iletişim kurma, tutuklu ve hükümlülerin haberleşmeye saygı hakkı başta olmak üzere statüleri ile bağdaşabilen pek çok temel hak ve hürriyete referans yapmaktadır.
Bazı temel hakların ön koşulu olmakla birlikte dış dünya ile iletişim, işkence yasağı ve mahpusların rehabilitasyonu ile hapishanelerin normalleştirilmesi ilkesi bakımından da bir güvence teşkil etmektedir.
Cezalandırıcı kültüre sahip toplumlarda, 21. yüzyılda dahi kapatılma/hapsetme uygulamasının artarak devam ettiği ve bireyin hapsedilerek “ıslah” edilmeye çalışıldığı görülüyor. Fakat diğer taraftan mağdur odaklı onarıcı adalet sistemini benimseyen demokratik toplumlarda, hapishanesiz toplum anlayışı çerçevesinde hapsetme dışı alternatif tedbirlerin uygulandığı ve kimi ülkelerin de mevcut hapishanelerini kapattığı veya kiraladığı görülüyor.
ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ - 50 MAHPUS-50 FOTOĞRAFÇI
Görülmüştür Kolektifi ile Redfotoğraf Grubu, 50 mahpusla 50 fotoğrafçıyı bir araya getirerek “Özgürlüğün Sesi” isimli harika bir çalışmanın altına imza attılar. Mahpuslar “Özgürlük” temalı kısa şiirler, metinler yazdılar; fotoğrafçılar bu şiir ve metinlerle kendi fotoğraflarını eşleştirip, bütünleştirdiler “Özgürlüğün Sesi” isimli kitap böylelikle ortaya çıkmış oldu.
çünkü onların yaraları yoktur.
Ama yaraladıkları vardır.”[1]
Öncelikle ve altını defalarca çizerek belirtelim: Figen (Yüksekdağ) dostumuz, kardeşimizdir elbette; ama bunların da ötesinde yoldaşımızdır ve Onun ‘Yıkılacak Duvarlar’ını[2] defalarca okuduk, okuduk, okuduk…
Söz konusu okumalarla ortaya çıkan, “Figen’in (Yüksekdağ) Dizeleriyle Şiir Üstüne”, itiraf etmeliyiz ki, Ondan mülhemdir.
* * * * *
Alihan DEMİR ’in Sis Yayınları’ndan çıkan romanı, moderniteye dair uzun bir eleştiri diye nitelendirebilir. Karşılaştığım ve okuduğum tek kitabı yine de bir değerlendirme yapacak olursam: YA STAR! Bir çığlık, bir tanrıçanın iç dökümü… Bir kadının çaresizliğinden, çare yaratan yürüyüş anlatısı. Zamane insanının, kadın şahsında kendini; tarihin başlangıcı sayılan Sümer’de Tanrıça İştar kimliğinde bulma arayışı. Özgürlük haykırışı!