Şimdi Dalmışım

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
İşte fırtınası dindi nefesimin öyle yorgun düşünce kirpiklerim. Niye hayalini götürüyor bilmem o uzak sular. Eylül gibiyiz sarartan bir acının sürüklenişi ve kendi adresimde çırpınıp kayboluşu gibi.

Şimdi dalmışım

Ellerin kar tanesi avuçlarıma düşünce yağmur oluyor her yanım ve adım adım toprak kokusu.

Suskuluğa fısıldıyorum seni, incecik halkalar oluşturup kayboluyor fısıltım.

Ellerin kar tanesi içimin feryadına yazılıyor bütün cehennemimi emanet alarak.

Ve şiir tatlı bir sızıyla akıyor kalbine ömrünün… ki şiir senin yüzündür, gözlerinde güneşin, bakışında rüzgarı sırtlayan. Usulca oku beni harflerini kanıma akıtırken ömürsüzlüğüne işle, kemiren bütün acılardan çalarak…

Şimdi dalmışım

Nefesinde birer birer ölüyor adımı aşındıran karamsar geceler. Arınıyorum griden beyazına sığınarak.

Koptuğum an…ah kopup adını anmadığım her an, zemheriden ince bir soğuk yayılıyor bedenime ve bir korku namlusuna ölümü sürüp dayıyor şakağıma..

Ah bir uzun yol sarmaşık gibi dolanır ruhuma. Sen hangi kavşakta, ıslanmış şarkıların duldasına beklersin beni; bir bekleyiş ki bütün sabırsızlığı sende, sancısı bende, kederi bende akşamı sende.

Ben seni hep adresiz yerlerde görürken cinsiyeti belirsiz acılar akınında, sığıntı kalırdım dizelerin merhametine.

Şiir ölürdü sevdiceğim. Yüreğim şaşkın bir fail ve tanık kalırken.

Bir şiir öldü işte bulaşırken sana manaların talanında öyle acizce. Ve sonra dirilirdi yine her şey birden bire bir mucizeyle.

Şimdi dalmışım, çocuklar gibi ağlamışım.

Hıçkırığımı daldığım ufukların eteklerine akıtmışım. Sana tutuşmuşum bu gecikmiş sevginin meşalesiyle.

Uyumuşsundur şimdi eğilirken saçlarına gökyüzü.  

Bir denizin ışıltısı dudaklarında mahmur bir tebessüm 

Dağların rengi gözlerinde yorgunluğa sarılan bir huzur

Ve sana gelişime ket vuran yolların hırçınlığı tükeniyor kusursuz asaletinde.

Şimdi dalmışım… Ellerimi tutuyorum ellerinmiş gibi.

Sabah nasıl tatlı tatlı ilişiyor ayılan teninde. Sen misin sabaha güzellik katan yoksa sabah mıdır sana yakışkan kalan. Ne fark eder ikisi de sensin ışıktan adını bulan.

Şimdi dalmışım

Yollara

Uykuna

Sabahına

Işığına…

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...