Alevilikte "Dara Durma" Çağdaş Yaptırım Gücü Olabilir mi?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
Aleviliği, Alevilik yapan en önemli Yol Erkanı “Dara Durmadır”. Bu aynı zamanda Aleviliğin halk mahkemesidir. Aleviler “Dara Durma” ilkesini ne zaman göstermelik şekle dönüştürdülerse, Alevi duruş, yaşam ve değerlerinden o zaman uzaklaştılar. Darın etkisizliği demek, Aleviliğin yok olması demektir ki, bugün Alevilerin karmaşa içerisinde farklı düşünmelerinden birisi budur. Alevilikte samimiyet, “Dara Durma” gibi yol erkanlarını çağdaş yaptırım gücüne dönüştürmekle kanıtlanır.

       
Alevilerin çoğunluğu yüzyıl öncesine kadar kırsal alanlarda, kendi topluluklarıyla iç içe yaşayan bir özelliğe sahipti. Mevcut devlet yapılarıyla ilişkileri genelde sınırlı olup, asker ve vergi vermeden bir çeşit özerk yaşıyorlardı. Alevilik hukuk ve ahlaki kurallarıyla var oldular. Aralarındaki sosyal, siyasal, ekonomik, ahlaki sorunlarını, cemde “Dara Durma Hukukuyla” çözüyorlardı. Alevi hukukuna, ahlaki yapıya uymayan şahıslar ceme alınmazlardı. Dara Durma yaptırım ve uygulamaları söz konusu çağlarda ciddi bir etkiye sahipti.
 
Devletleşme imkânı olmayan, kentlerde dağınık şekilde yaşayan Alevilerin, kendilerine has resmi hukuk uygulamaları mümkün değildir. Söz konusu boşluğu dolduracak kendi içinde demokratik özerk yaptırım gücü olacak yapılanmayı tartışmalıdırlar. Çünkü Alevilik bin yıllardır Dört Kapı Kırklar Makamı Kuralı içerisinde, “Dara Durmayı” işleterek bugünlere gelmiştir. Dara Durma günümüzde gayri resmi etkili yaptırım gücüne dönüştürülmediği sürece, Alevilik giderek anlamını tamamen yitirecektir.
 
Aleviliğin kendine has birçok ahlaki ve insani yaptırım kurallarının varlığı, ilkel komünal toplum kültüründen gelen bir düşüncedir. Bu düşünce sadece Alevilikte olan durum değildir. Diğer birçok doğa inançlarında da görülüp, demokratik yönetimleri benimseyen devletlerde, doğa inançlarının yaptırımlarına gerek kalmamıştır. Kızılbaş Alevilikte “Dara Durma” (Halk Mahkemesi) gibi erkânların sembolikte olsa devam ettirilmesi, Alevilerin yaşadığı ülkelerin ırkçı, ayrımcı, gerçek adaletten uzak olmalarının sonucudur. Demokratik evrensel hukuk kurallarının uygulandığı ülkelerde Aleviliğin “Dara Durma” vb. uygulamalarına ihtiyaç kalmayacağı bir gerçektir. Alevilik ve “Dara Durmayla” ilgili özet bu belirlemeden sonra, akıllara şöyle bir soru geliyor. Gerçek demokratik yapılarda, Alevilik son mu bulacak? Cevabı kapsamlı olmakla birlikte, şu noktadan ele aldığımızda daha net ifade edebiliriz.
 
Aleviler; Aleviliğe inançsal metafizik duygu merkezinden baktıkları sürece, demokratik sistemlerde bazı kuralları değişse de manevi bağlılık (Tapınmacılık) devam eder. Hayır Alevilik metafizik inanç felsefesi değildir, maddeci, çağdaş modern materyalizme daha yakın felsefedir deniyorsa, demokratik yapılarda Aleviliğe gerek kalmaz. Diğer taraftan Türkiye ve İslami devletlerin, yakın gelecekte demokratik yapıya geçme gibi bir duygu düşünceleri ise bulunmuyor. Bu nedenle inanan insanların nicel yapıları, ezilmişlikleri dikkate alınarak, Aleviliğin metafizik ve materyalist sentezci ilkeler doğrultusunda örgütlenmesi, mevcut koşullarda en uygun olanıdır. Alevilerde böyle bir netleşme olursa, inanan inanmayan herkes Alevileri ve Aleviliği daha net anlayıp kavrayacaktır. Örneğin günümüzde Alevi dernek ve kurumlarında, yer alıp çalışma yapan birçoğumuz sosyalist düşünceye sahibiz. Sosyalist parti çatısıyla örgütlenmek yerine, Alevilik örgütlenmesinin nedenleri, niçin gerçekçi şekilde tartışılmıyor?
 
Türkiye’nin gerici faşizan devlet yönetiminde, Aleviliğin “Dara Durma” alternatif hukuk ve ahlaki kültürünün çağdaş, gayri resmi yaptırım gücü olarak uygulanması, demokratik kültürel muhalefettir. İnsanlığın iliklerine kadar yozlaştığı toplumlarda, Alevilik ve sosyalizm ilkelerinden hareketle, devrimci yaptırımlar toplumu daha erken demokrasiye götürecektir. Demokratik alternatif kültürel inançlar, örgütlü olduğu alanlarda özerk yaptırım gücü olarak pratiğe geçirilmediğinde, söylenenler hayalden ibaret kalıyor. Alevilik, tek tanrılı dinler gibi hayalci bir inanç olmadığına göre, tüm ilkelerini gerçek, çağdaş yaptırım gücüne dönüştürmek zorunda. Alevilik kuralları yüzyıllar öncesindeki şekliyle, günümüzde hayata geçmesi mümkün olmadığından, çağa uygun modern, demokratik, inanç ve siyasal özerk yapılara dönüştürülmelidir.
 
Günümüzde Alevilerin çoğunluğu şehir merkezlerinde dağınık, farklı siyasi, ekonomik yapılara direkt veya dolaylı bağımlı yaşamaktalar. Mevcut yapıyla eskisi gibi “Dört Kapı Kırklar Makamı Kurallarının” uygulanma imkânı yoktur. Uygulansa dahi yaptırım etkisi bulunmuyor. Çoğu zaman darlık durumda olan kişiler, istedikleri zaman ceme gelmeyip, hiçbir hesap verme zorunluluğunu da görmüyor. Çağın şehir yaşamı ve insan ilişkileri dikkate alınarak, “Dara Durma” gibi Alevi Erkânları sıralanan vb. maddelerle, modernize edilip çekici yaptırım gücüne dönüştürülebilir.
 
 Dara Durma ve Diğer Kuralları Modernize Etme Yöntemleri:
 
1-Alevi dernekleri köy ve meslek oluşumları gibi hareket etmek yerine demokratik, özerk, inançsal yapılar şeklinde örgütlenmeliler.
2-Öncelikle Aleviliğin İslam’dan ayrı bir inanç olduğuna inanan Alevi kurumları, bir “Üst Meclis” altında birlik kurarak, Alevilere maddi manevi güven verecek ilke ve pratikleri ortaya koymalılar.
3-Oturmuş her Alevi kurumu, bulunduğu alanlarda tüm Alevi aile ve bireyleri ziyaret edip, mevcut devlet yapısının asimilasyoncu olduğu, bundan kurtulmanın yolu, Aleviliği büyütüp geliştirmekten geçtiğine ikna etmelidirler.
4-Ziyaret edilen aile ve bireyler kendilerini Alevi kurumları içerisinde görmek istiyor mu? İstemiyorsa nedenleri üzerinde durulup, haklı beklentilere uygun ilkelerle bu kişilerden Alevi duruş sözünün alınmasını sağlamak.
5-Her Alevinin, mutlaka bir Alevi kurumuna üye olmasını sağlayacak karşılıklı güven ilişkileri geliştirmek.
6-Alevi dernekleri kendilerine özerk kuruluşlar olarak bakıp, üyelerin toplum içerisinde yaşadığı veya yaşayacağı sorunlara müdahil olacağı işlevselliği, temel ilke edinmeli.
7-Alevi dernek ve kurumları; devletin kültürel ve sivil toplum örgütlerine sağladığı yasal tüm yolları resmi, gayri resmi kullanıp, üyelerin her türlü haklarının takipçisi olacağı gerçek bir tüzel kişiliğe dönüşmesi.
8-Aleviler, Alevi oldukları için her alanda büyük küçük en ufak dışlanma, hak kayıplarını belgeleriyle dara getirip, resmi olmayan bir mahkeme gibi çözüm yolları arayıp, ilgili kurum ya da şahıslar hakkında davalar açmalıdırlar.
9-Dara Durma sonuçları kayıt altına alınıp, gerekli yerlerde üyelerin faydasına olacak şekilde kullanılacak kaynak işlevselliğine dönüştürülmesi.  
10-Alevi dernekleri sıradan bir inanç kurumu olarak kalmaya devam ettiklerinde, başta devlet nezdinde bir etkisi olmayacağı gibi, Alevilerin sıkıntılarını da çözmeyeceği için, daha kapsamlı düşünüp hareket etmelidirler. 
 
Sıralananlar bazıları için hayal gibi gelebilir, başka somut elle tutulur bir uygulama ve öneri yoksa, ifade edilenler her zaman geçerli olacaktır. Alevilik ancak bu vb. düşünsel uygulamalarla gerçek özüne uygun yaşatılabilir. Bunların dışında eksiyi tekrar etmek nostaljiden öteye geçmeyecektir.
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...