Neynik

Veli Bayrak kullanıcısının resmi
Kimse kusura bakmasın. Yandaş falan diye de ayırmıyorum yani. Bu ülkede çok uzun süredir ne zaman bir televizyon kanalında tartışma programına denk gelsem ya da ne bileyim anchorman’i olan herhangi bir haber programı izlesem Neynik ve hikâyesi gelir aklıma. Şöyle ki:

 
Muş Varto’da Neynik adında bir inek sahibinin elinden kurtularak kaymakamlık binasına dalmış ve önüne neresi gelirse orayı sıçıp sıvamış. Sen misin bunu yapan? Yetkililer hemen kasabaya heyet göndererek duruma dair inceleme yaptırmışlar ve ineğin sahibinin ifadesine başvurmuşlar. İneğin sahibi Türkçe bilmediği için yetkililer ile arasında şöyle kısa bir konuşma geçmiş:
“İnek kaymakamlık binasına girdiğinde siz burada mıydınız?”
“Neynik?!?”
“Yok inek.”
“İnek?!”
“Evet inek!?”
“Çelek!?”
“Hayır hayır inek?”
“Neynik?!”
 
Yetkililer bakmışlar ki adam Zazaca konuşuyor Türkçe bilmiyor tercüman çağırmışlar ve onun yardımıyla konuşmaya başlamışlar.
“Bu inek nasıl biridir?”
“Vallah beyim biz malın biri bilirdik emme sizleri buraya kadar getirttiğine göre kıymetli biriymiş demek. Ben kendim bugüne kadar hiçbir sosyal yanını görmedim. Sınıfsız, çapsız ineğin biridir işte. Sizin anlayacağınız yer, içer, sıçar. Her zamanki işini yapmış yani. Ama bu sefer yeri tam tutturamamış o ayrı.”
“Bilinçli biri midir kendisi? Mesela daha önce sağa sola sıçmışlığı var mıdır?”
“Çohhh! Çoh bilinçlidir beyim! Allah seni inandırsın günde beş saat gazete okur! Ne diyon beyim, malın biridir işte! Nerede ot bulsa oraya koşar hayvan. Hayvan sıçmasın da ne yapsın? Dedim ya yeri tutturamamış hayvan.”
"Peki ya inancı? İnançlı biri midir kendisi?"
"Bak ona ‘Hayır’ diyemem. Olmaz olur mu beyim, geçenlerde köylüler doların düşmesi için duaya çıktıydı da Neynik en öndeydi! Tövbe tövbe. Yav beyim sen benle dalga mı geçiyon Allah aşkına?"
“Peki, birlikte gezdiği, birlikte hareket ettiği başka inekler var mıdır? Kolektif birimidir kendisi?”
“Vallah beyim kasabada başka inek kalmadığı için genelde tek başına takılır! Sağ olsun devlet hayvancılığı bitirdi bizde! Tavuk gribi dediler tavukları kestirdiler, kuş gribi dediler kuşları yok ettiler, kene dediler koyunu sattırdılar, şimdide domuz gribi çıkardılar! Bakalım bu sefer hangi hayvandan vazgeçeceğiz! Dolayısıylan Neynik hem benim hem kasabanın tek ineği desem yeridir. Anlayacağın beyim sütüne kolektif biridir ama başına buyruktur kendisi!”
“Ama şu son söyledikleriniz resmen devlete isyan! Adamlar olayı araştıralım diye bizi buraya gönderiyor siz kalkmış devleti bize kötülüyorsunuz!”
“Aman beyim ne haddimize! Allah devlete millete zeval vermesin! Adı üstünde inek işte. İnek olmasa koca devletin binasına girer de ortalığa sıçar mı? Yapmış işte bir hayvanlık. Neyse masarifi ödeyelim gitsin. Başka ne diyeyim bilemedim ki!”
“Olmaz kardeşim! Biz kimseye ‘Koskoca devlet, bir ineğe sahip çıkamadı. Kaymakamlık binasına girip önüne gelen yere sıçmasına sessiz kaldı.’ dedirtmeyiz. Yarın bir gün Avrupa Birliğine girsek adamların yüzüne nasıl bakarız? Adamlar sormaz mı “Sizle nasıl uğraşacağımızı düşünürken bir de ineğiniz çıktı başımıza! Bugün kaymakamlık binasına sıçan yarın Avrupa Birliğine girdiğinde Eyfel Kulesine neler yapmaz?” diye?”
“Sorar mı? Vallah beyim maldan anlayan sizsiniz! Ne deseniz haklısınız. Buyurun kesin cezamızı. İşte devlet işte Neynik!”
“Biz şimdi bu inek hakkında zabıt tutacağız! Neynik bundan böyle Varto’da değil Malatya'da yaşayacak! Yani ineğiniz sürgün edildi. Haftada bir kez görüşüne gidebilirsiniz! Eğer sütünden yararlanmak isterseniz her gittiğinizde beş litre süt alabilirsiniz!”
“Aman beyim ocağınıza düştüm! İnek dursa da ben gitsem olmaz mı? Sizden iyi olmasın benim bir de eşeğim var. 'Ker' deriz adına. Onu da alır giderim. Şimdi siz Neynik’i gönderirsiniz sonra Ker çıkar aynını o da yapar al başına belayı. Bırakın ben ve Ker gideyim çoluk çocuk Neynik’le birlikte köyde kalsın!”
 
Neynik uzun süre Malatya'da sürgün yaşadı. Orada da rahat durmayan Neynik önce İnekpınarı sonra Kadiruşağı köylerine sürgün gönderildi. Neynik ismi bir eyyam dudaklardan düşmedi. "700 kasaba, 70 vilayet ve 7 düvelde namı söylendi." Öldüğünde etini kimse yemeyeceği için mezarını kimseye söylemediler. Derler ki ne zaman birileri olmadık yerde olmadık yeri sıçıp sıvar "Neynik yaşıyor."

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...