hapishane edebiyatı

GECE, YÜREK VE DİL SUSKUN

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
 
           <<Toprağın koynunda bile yan yana olmak bizim için yüksek bir değerdir>>
            Neden diye sormayacağım, çünkü ruhum hapishanelere sığmıyor. Ruhumu hiç bir yere sığdıramıyorum. Bu hakikat ortadayken bile toprağın koynuna sığacağıma sanmıyorum. Toprak dar gelir. Sığamam toprağın koynuna.
            Toprak ağır.
            Duvarlar soğuk.
            Sular kurşun kadar ağır.
            Özlemler ise büyük.

"Biz içerdeyiz. Söylediklerimiz hapis..." Sinan Bülbül

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
AFFET
 
                İçim şu an bomboş!
                Yazmalı mıyım ya da hiç yazmamalı mıyım? Duvarların, kapıların boşluğunda gidip gelen çığlıklar anaforunda suskunlaşıyor günlerimiz.
                Biz
                               Siz
                                               Onlar
                               Susuyorlar!

"Zindan Edebiyatı" mefhumu hakkında birkaç değini. Dr. Ayhan Kavak

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
            Eski zamanlarda kitaplara gelmemesi için ilk sayfalarına "Ya Hâfız, Ya Kebikeç" yazılırmış. Kebikeç, kitapların koruyucu meleği anlamına geliyormuş. Kitap hırsızlarından korumaktan ziyade sayfaları kemirecek güve ve böceklere karşı duracak tılsımlı bir sözmüş Kebikeç. Batıl insanç olsa da yazılı eserlere gösterilmiş imtina açısından anlam ifade eder.

BELİKLİ MEZAR TAŞLARI

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
Kıraç tepedeki mezar taşlarına asılı örüklü saçlar ağıtlarını yele bırakıyordu. Yüzü kuru nehir yataklı kadın, toprağı yeni yığılmış mezarın taşını bir bebek gibi kucaklayıp ulumakta.
Zaman önüne kattığı her şeyi sürükleyen sel akışında. Toprağın holü içine işleyince doğruluyor. Genzini temizliyor. Kuşağından çıkardığı hançerle her iki beliğini diplerden kesiyor. İtinayla mezar taşına asıyor .

Adil Okay: Ben kolektif çalışmanın önemine – değerine inanırım.

Adil Okay kullanıcısının resmi

 
Önsöz Dergisi: Sanat her geçen gün dışarıdan koparken, dışarısı sanatı sadece bir nesne olarak algılarken siz “Duvarları Delen Çizgiler” adlı karikatür sergisi ile ‘’içeri’’yi dışarı taşıdınız. Sergi fikri nasıl oluştu?
 

"Neden var neden yok"

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
Biz çocukların, evimize geldiğinde kaçacak delik aradığı, sokakta karşılaştığımızda ise yüzümüzde muzip bir gülümsemeyle yolumuzu değiştirdiğimiz, mahallemizin iğne işlerini yapan, Selanik göçmeni bir Zeynep teyzemiz vardı.
6. sınıfa başladığım yıl, Zeynep teyzenin en büyük oğlu Mehmet abi yanımızdaki binaya taşındı ve bodrum katına da bir aliminyum doğrama ve panjur atölyesi açtı.

Tutsak Mesut Deniz'den Bir Öykü

Görülmüştür kullanıcısının resmi

Babamın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yattığı dönem ben daha üç yaşımdaymışım. Şimdi o günlerle ilgili, hayal meyal Samsunlu bir komşumuzun kamyonetinin arkasına ailecek doluşup babamı ziyarete gittiğimizi hatırlıyorum. Hastane bahçesinde babamın sakalını yanaklarıma batıra batıra sarılışı, büyük kardeşlerimden Deniz’in orada bir söğüt dalından çakısıyla bir düdük yapıp bana verişi silinmemiş hafızamdan. 

“ARKASI YARIN” ADLI ROMANIMI OKUYABİLMEK İÇİN HUKUK SAVAŞI VERİLİYOR

Adil Okay kullanıcısının resmi

 
Adil Okay
 
“Anayasanın 64. maddesine göre, devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Anayasada böyle yazar ama sansür devlet işi olarak zihinlere sindiğinden sanatı desteklemek hiç de yazıldığı gibi olmaz. Sanat desteklenmez, sansürlenir.” (Fikret İlgiz)
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
hapishane edebiyatı beslemesine abone olun.