İlkeli Mücadelenin Felsefi Diyalektiği
Ve bu oran en az %90'dır. Tüm sorunlar korku psikolojisinde düğümlendiği için, bu kör düğüm çözülmeden ilkeli felsefi teoriye bağlı mücadelelerin başarı şansı, ne yazık ki mümkün görünmüyor.
Ve bu oran en az %90'dır. Tüm sorunlar korku psikolojisinde düğümlendiği için, bu kör düğüm çözülmeden ilkeli felsefi teoriye bağlı mücadelelerin başarı şansı, ne yazık ki mümkün görünmüyor.
Felsefe; evren, dünya, canlı ve cansız varlıkları araştırıp inceleyen bilimsel düşünce demektir. İnsanlık var olduğu günden bu zamana kadar, özellikle insan yaşamına her zaman iki felsefi yapı yön vermiştir. Bunlardan birisi Metafizik, diğeri Materyalizmdir.
Metafizik İdealist Düşünmek; insanın düşünce ve iradesini hiçe sayan, en büyük güç olduğuna inanılan tanrıcılığa bağlılıktır. Ve bu mantık bilimsel araştırmaların tanrıya şirk koşmak olduğunu ileri sürerek, her türlü bilimsel gelişmeye düşmanca bakan anlayıştan ibarettir.
Resimdeki robotun ismi Sophia, 2018 yılı başlarında tanıtıldı. Gülebiliyor, ağlayabiliyor. İnsan gibi tepki verebiliyor. Yemek yemiyor, ama elektrikle çalışıyor. Psikolojik sorunları yok, giyim kuşam derdi yok, ya da mala mülke ihtiyaca yok. Şarj et çalışsın, söyle yapsın... İhtiyacınız olan her şey onda var. Üstelik bu daha ilk sürümü, robotlar ailesinin. Kimi bilim adamları 2040 ile 2060 yılları arasında insanlığın sonunun yaklaşacağını iddia ediyorlar. Elon Musk “Korkuyorum,” diyor insanlık için. Üstelik kendisi dünyanın en önde gelen şirketlerinden birine sahip.
Makalenin başlığını okuyan birçok insanın şu ifadeyi kullanacağından eminim. İnsanların kavga ve münakaşalarının sebebini bilmeyen mi var. Ancak biraz derin ve bilimsel çerçeveden bakıldığında, düşünme yeteneğine sahip insanın esasında kavga etmemesi gerekiyor.
Çünkü insanı diğer hayvan türlerinden ayıran en büyük özelliği düşünebilmesidir. Düşünmek demek neyin neden ve nasıl yapılıp yapılmamasını bilmektir. Kavga vb. olaylarının sonucunun kötü olduğunu bilen bir varlığın, bunu sürdürmesi demek ya insan olmadığını gösterir veya hayvandan daha aşağı bir varlıktır.
Düşünce gelişimi söz konusuysa; toplumsal körelmenin olamayacağını ifade edecekler olabilir. Ancak dünya yüzündeki 8 milyar insanın düşünce niteliğini net olarak bilmesek de, mevcut yaşananlar körelme ve yozlaşmayı gösteriyor.
Örneğin insandaki doğal egonun tamamen ölüp süperegonun hakimiyet sağlaması. Bu duygu “Acıktığı zaman doymayacağını, doyduğunda acıkmayacağını düşünen” çertefilli insan ortaya çıkarmıştır.
Psikoloji, Sosyoloji ve Tıp Bilimleri, insanın tüm yaşamsal faaliyetleri karakterini yansıttığı gibi, temizlik kültüründe bunun daha açık şekilde görüldüğünü ifade eder. Temizliğin, karakterle doğrudan bağlantısını ilk önce şu noktadan kurabiliriz.
İnsanın temiz bir ortamdan yoksunluğu durumunda, birçok hastalığa yakalanarak ölme ihtimalinin yüksek olmasıdır. Veya ölmese bile insani vasıfları zayıflayarak bundan en az 35 bin yıl önceki gibi, ağaç ve mağara kovuklarında hayvanlar şeklinde yaşaması demektir.
Kimlik; kişiyi insan yapan, aynı zamanda ulusal değerler bütününü kapsayan öz dilidir insanın.
Kişilik; anadiliyle düşünülerek geliştirilen genel kültürel karaktere denir. Bir toplum kendi öz değerleri olan dil ve düşüncesinden uzak, başkalarının dil ve diniyle düşünüp yaşıyorsa, o toplum hep geri kalmaya mahkûmdur.
Sosyalizmin Doğuşu:
Sosyalizmle ilgili genel bir yanlış algıyı düzelterek devam edersek, insanlıkla daha derin bağlantısı olduğu anlaşılacaktır. Sosyalizm; merkantalist ve kapitalistlerin doğuşuyla ortaya çıkmış bir düşünce değil.
Sosyalizm; insanın aklını ve düşüncesini kullanmaya başladığı tarihten itibaren var olan temel bir düşüncedir. Bunun ilk yaşanmışlığı tarih öncesi çağlara kadar gidiyor. Bu çağlardan en çarpıcı olanı Neolitiktir. Daha sonra birçok Dualist dinlerde devamını görüyoruz.
Kapitalizmin Doğuşu
İnsanın bilinç ve düşüncesi; üzerinde yaşadığımız dünyanın güneş etrafında ve kendi eksenindeki döngüsüne benzemektedir. Nasıl ki bu döngüyle gece gündüz, yağmur, su, rüzgar ve sayılamayacak kadar olaylar meydana geliyorsa, insan düşüncesi de bunun gibi bir üretime sahip.
İnsandaki bu üretimsel çalışkan zeka ve düşünce; öce dini, arkasından tarımı bulmuştur. Daha sonra madeni para, kağıt, kağıt parayla birlikte mekanik araç ve gelişmiş tüccarlığı (Merkantalist) icat etmesiyle, kapitalizme giden yol açılmış oldu.
Ticaretin Doğuşu (1)
Ticaret ve insanlık tarihini gerçek temelleriyle objektif şekilde değerlendirmeden, bugüne kadar geldiği gibi ekonomik faaliyet adıyla din ve emek sömürücülerinin politik gözüyle bakıldığı sürece, ticaretin özü ve diğer faaliyetler asla anlaşılmayacaktır. Bu yüzden insanlık tarihine kısa da olsa göz atarak konuyu izah etmeye çalışalım.