Bugüne kadar Kamu Kurumlarında açılan ihaleler ile temizlik, bakım, onarım, garson, aşçı, güvenlik gibi hizmet işleri için taşeron firma tarafından eleman tahsisi yapılıyordu. Alt işveren veya taşeron firmanın elemanı olarak görülen işçiler aslında Kamu Kurumlarında devlet memurları ya da işçileri ile yan yana çalışıyor fakat aynı haklardan yararlanamıyorlardı.
AKP’nin “Seçim Vaatleri”nden olan taşeron işçilerinin kadroya alınması başbakanın ve ilgili bakanların açıklamaları ile bir iki ay içinde gerçekleşmiş olacak.
Yapılan açıklamalarda tam netlik olmamakla beraber bazı konular netleşti. Maliye Bakanı Naci Ağbal Kamu idareleri ile belediyeler, Özel İdarelerde bulunan 720 bin asıl ve yardımcı iş yapan taşeron personelin kamuda ‘’özel sözleşmeli personel’’ pozisyonunda istihdam edileceğini açıkladı. Bu demek oluyor ki yardımcı personel de kadroya alınacak. Bu şekilde kadroya alınan tam zamanlı olarak emekli oluncaya kadar çalışacak. Emeklilik yaşı gelen emekliliğe sevk edilecek.
Kadroya alınırken kişinin adli soruşturması(sabıka kaydı) bulunduğu görevi yapabilecek yeterliğe sahip olup olmadığının ölçümü için sınav yapılması da şu anda planlanan süreç olarak gözüküyor.
Kamuya alınan taşeron işçilerinin maaş ve diğer özlük haklarında bir değişiklik yapılması beklenmiyor. Sanki taşeronda çalışır gibi Kamuda çalışacaklar. Özel sözleşmeli işçi statüsünde Kamuda çalışırken her 3 yılda bir sözleşmeleri yenilenecek. Devlet memuru ya da işçisi kadrosunda olmayacaklar. Taşeron devlet olacak fakat devlet memuru olarak değerlendirilmeyecek. Buna da dağ fare doğurdu diyelim mi?
Asıl can alıcı noktalardan biri belediye ve özel idarelerde alt işverenlerde çalışanlar belediyelerin kuracağı şirketlerin kadrolarında çalışacak şu anda belediye şirketinde çalışıyorsa aynı durumu devam edecek.
Taşeronda görev yapanlar 1.11.2015 tarihinden önce işe girmiş ise bu haktan yararlanacaklar. Kamuya alınan taşeron işçinin en az 12 ay boyunca çalışmış olması koşulu da bulunuyor. Yani geçici olarak çalışan taşeron işçisi kadroya alınmayacak.
Aslında olması gereken bence şu:
Sendikal haklara sahip olmayan bu işçilerin iş akitleri yükleniciler tarafından feshedilebilmekte, iş akitlerinin sona ermesinden doğan kıdem tazminatı ve benzeri haklar ödenmeyebilmektedir. Ödenmeyen kıdem tazminatları, ihale makamı idarelerin mahkemelerce asıl işveren olarak kabul edilmesiyle verilen kararlar neticesinde, kamu idareleri tarafından ödenmektedir.
O yüzden; İşçilerin verdikleri hizmetlerin gerçek karşılığı üzerinden ücretlendirilmesi, İş Kanunu'ndan doğan haklarının korunması ve güvence altına alınması için sendikal haklara kavuşması amaçlanmalıdır.
* 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile tabi oldukları diğer ihale mevzuatına göre ihale yapmak suretiyle hizmet sunucularından satın aldıkları temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; zabıta, itfaiye ve sağlıkla ilgili destek hizmetleri; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili hizmetler; sayaç okuma ve sayaç sökme ve takma işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri gibi süreklilik arz eden hizmetlerinin kadrolu işçi istihdam etmek suretiyle yürütmeleri amaçlanmalıdır. O yüzdendir ki satın aldıkları söz konusu hizmetlerde çalışan işçilerin kadro tahsis edilerek kadrolu işçi olmaları sağlanmalıdır.
* Bunlara, atandıkları tarihte, sözleşme kapsamında ödenmesi öngörülen ücretlere TÜFE endeksi artış katsayısı eklenerek bulunacak tutar üzerinden aylık ücret ödenmelidir.
Gönül istiyor ki yıllardır hakları yenilen taşeron işçilerin tamamı hiçbir ayrım olmadan kadroya alınsın.
Ancak AKP HÜKÜMETİNİN ve bakanlarının yaptığı açıklamalara göre günlerdir basında devam eden taşeron işçilerin kadroya alınması ne yazık ki öyle çok sevindirici mutluluk verici bir şey değil.
Kısaca olması gereken devlet memuru ile aynı statü eğitim gibi şartların sınavla belirlenmesi uygun olanların ise devlet memuru ile aynı özlük haklarına kavuşması olacaktır.
Yoksa maaş değişmiyor, 3 yılda bir sözleşme yenileniyor. Özlük hakları aynı kalıyor.
Buna; ben bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derim.
İnanıyorum ki bu tasarı toplumun ve sendikaların istedikleri doğrultusunda olduğu gibi düzeltilerek TBMM girer ve o şartlarda yasallaşır.
Umuyorum ki bu yasa çalışma huzurunu bozmadan, işçilerimiz sendikal haklara kavuşmasını sağlar.
Saygılarımla…
