ADNAN DURMAZ ağ günlüğü

Söğütler...

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

Bilmem ki bekleyen var mı yolumu 
Bir yanda savaşlar olurken 
Dövmeye devam etti denizler umursamazca Kıyılarımı 
Ve su başlarında serin serin savrulur salkım 
söğütler 
Ben yürürüm katliamlar kan akıtır içimde 
Bülbül sürdürür türkülerini 
Diriltir eski coşkularımı kin halinde 
Haksızlıklar-haksız yere düşenler 
Her solukla kanayan sızım sızım zindanlar 
Yüreğim isyan bombası yara yara giderim.. ''

KİRMAN OLUR DÖNER DEVRAN

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

her çiçeği çiçek sanma
tacı düşer diken olur
her güzel yar olur sanma
yüreğini söken olur
ay çiçeği ay çiçeği
gün olur solarsın sen de
her ömür rüzgâra döner
can kuşu konuktur tende
sevdadan göçer de yürek
kan içinde sızlar kalır
göğ ekin huşu salınır
poyrazlar okşar saçını
bir bakarsın ıssızlarda
savrulan anızlar kalır
sevinç uçarı papatya
acının sahrası sonsuz
sofrası boş kuyusu kör
tasında gözyaşı kalır
kaygı korku öfke nefret
altı üstü bir yaşamak

ben o ben değilim dedi

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

bir damla ışığı parmaklarının arasına alıp
hani sen gelmeden önceki
sen geldin 
bana bir defa baktın
evrenin bütün sırlarını baktın ki artık
o bakış kadar sen karıştı bana –daha ne olsun
ama al bu bir damla ışık
kaç bin yıl birikerek bekledi seni gönlümün ocağında
ey yolcu
al bu ışığı ve gittiğin karanlıklarda
beni anımsa
 

Ay Yiyen Yalnızlık

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

gemisiz korsanım 
bir sal yap düşlerini 
bütün denizlerde yurdunu ara 
yalnızlığım benim 
sevgilim ve celladım 
sal beni denizlerin en derinine
 
şimdi yarasalar barınan yürek 
hiçlik uğuldayan dipsiz mağara 
özlemin iğne geçmez gecesi yırtık 
dalgaların kitabında mor menevişler 
yalnızlığım benim 
çöllere atılmış teknem 
bekleyişin yelkenleri rüzgarsız 
ayın gülüşü yara 
öyle bir çöl denizi zaman 
ölümden sonrası-candan öncesi
 

ATEŞ ÇİÇEĞİ

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

“Kanayan seller gibi türkülerden, ağıtlardan geçtim” dedi. Sarplarından, uçurumlarından, gök biçilmiş ekinlerinden geçtim onların... İçimden ağıtlar, türküler geçti; yakarak, kanatarak... Acılar sevinçlerle karıştı, çizgi koyamadım aralarına...
Bozkır türkülerinde yeşil kadınlar gördüm... Sanki bir özleme ağlarcasına “yeşil yârim, yeşil gelin” diye çığrılıyorlardı hep...”
Yaşlı bilici, güneşin kanattığı ufukta gözleri, bin yılların kıvrımlarında dolaşır gibi ekledi
“Çünki bozkırlarda sevgi yeşildir”

GİRİŞ

BİZ SENİNLE

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

kaynar kazanlarda kanamış kök boyayız
biz seninle ayrı renklerle boyanmış iki çile ip
aynı çulun nakışında sarmaş dolaş
ziyade kucaklaşmışız
ışıklar kamaşmış yedi kat yer altında
gök gerneşip kişnemiş özgürlükten
seninle
çürümüş kemiklerin arasından geçerek
en diplerde buluşan
kök ve suyuz
zaman aşkta parçalamış kozasını
seninle biz
dallardan fışkıran aşkız
bu zamanda paham aşktır bağlamaz diba beni
bulut bildim
yel okudum
yol hatmettim
çöl dokudum
üç beş günlük bir konukluk

Emperyalizmin İnsanın Anlama yetisine ve Duygularına Saldırılarının Reddi

ADNAN DURMAZ kullanıcısının resmi

1-ANLAMAK VE İNANMAK  
Uygarlık anlama ile başlar. İlk insan anlamaya başladığı ilk anda insan oldu.
İnsanın en büyük yeteneği anlamaktır ve zekâ ile ilişkilidir. Anlamak, beraberinde bilmeyi getirdi. Bilmek inanmak için zorunludur. Bilmeden inanmak batıl inançlılık, kör inançlılık oluyor.
İnsan bilmediğine, hakkında yeteri kadar bilgisi olmayan bir şeye ne kadar inanır.
İnsanların ne kadarı, kendi dinlerinin ne dediğini yeterince biliyor.

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - ADNAN DURMAZ ağ günlüğü beslemesine abone olun.