Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü

Tarık Günersel kimdir?

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 Aramco’da İngilizce öğretmenliği yaptı (1982-86). 1991’den beri İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçısı, bir dönem başdramaturgu. 1992'de Türkiye'nin ilk şiir atölyesini açtı. 1996'da Şiir Uzayı Laboratuarı (Poetic Space Lab) oluşumuna öncülük etti. 2005 ‘ten beri BirGün gazetesinde köşe yazarı.

Ayna Parçaları/ Tamer Gökçel

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
Yaş dolu gözleri, gözaltı torbaları ve acı dolu bir ifadesi vardı.
Zil tekrar çaldı. Genç kız kapıdan tarafa baktı. Yılgın, bitkin
bir hali vardı. Burnunu çekti. Kalktı. Siyah deri bir terlikle gizlediği
ayaklarını döşemede sürüdü ve yürüdü.
Zoraki kapıya vardı. Kapı deliğinden baktı. Geri çekildi.
Derin bir iç çekti. Kapı kolunu kavradı ve aşağı bastırdı. Açtı.
Kapıda uzun, kumral saçlı, toparlak yüzlü, gencecik bir genç
kız duruyordu. Üzerinde mavi bir blucin, pembe bir sweat-shirt

"ABİ SEN DEVRİMCİ MİSİN?" / CEYLAN ŞİMŞEK

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Tınımın yorulmadan bir yere çıkacağına inanıyordum.

Bu kez bir düzlükteyim. Ağaçlar yürümekte mi, durmakta mı, gözüm kamaştı. Yaprakların renkleri yeşil mi? İlerde bir tepe, daha ilerde bir dağ, beyaz bulutlar okşamakta gökyüzünü. Usul usul uyumakta mı derinlik? Bir atlı geliyor uzaktan... Bir kuşun kanatlarına takılmış rüzgâr... Ağaçların dallarına yerleşiyor. Yaprakların tozlarını yalıyor şimdi.

Atlı yaklaşıyor gittikçe...

Yüreğim yüzmede, kurbağa yavrusu gibi acemilik çekiyor.

Hapsedilen Kadınlar.../ Gülazer Akın

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Evet çok kadın var içeride. Siyasi-adli fark etmez. Hapsedilmişliğin ağırlığı hepsinde aynı değeri taşır.
 
Sanki “dışarıda” iken, hayatın her anı bir sınırlandırılmışlıkla yüz yüze bırakmıyordu bizi.
 
Sanki zaten hep eve hapsedilmiyordu kadın.
 
Sanki ev dışında ille de bir erkeğin refakatinde çıkmıyordu sokağa bir de böyle ayrıca hapsediliyor, yüksek güvenlikli cezaevlerinde.
 
Sanki kararlarını kendisi alabiliyor, hayatına kendisi yön verebiliyordu gibi. Şimdi de böyle içerisi kadınlarla tıka basa dolduruluyor.
 

Hawar Romanı /Ali Oruç

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

5 Nolu size neyi hatırlatıyor?

Ali Oruç: Diyarbakır Zindanı bana gençliğimin yok olmasını hatırlatıyor. Yine Diyarbakır Zindanı bana işkenceyi, ihaneti ve dişe diş direnişi hatırlatıyor. Kürt halkının öldürülmek istenilen kimliğini ve buna karşı Kürt devrimcilerinin işkence, ihanete karşı duruşunu ifade ediyor. Diyarbakır Zindanında ihanet de direniş de yaşanacak kadar yaşandı. Bundan dolayı da 5 Nolu bir mücadele alanını, varoluşu ifade ediyor.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü beslemesine abone olun.