Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü

Canı Cehenneme

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Canı cehenneme rahat rahat uyuyanın
 Kapısını örtenin perdesini çekenin
 Cani cehenneme yüreği yalnız kendiyle dolanın
 Duvarları ancak çarpınca görenin
 Orda dağlarda birer birer mezarlık
Bulutlar kan salkımı sular toprakta
 Düğüm
Canı cehenneme
 Camlarında paramparça cesetler uçarken
Dünyayı tüketenin cani cehenneme
 Canı cehenneme
Ölüm hücrelerinde umutlarım sönerken
Aşkları tüketenin cani cehenneme
 Canı cehenneme başkasının yangınıyla ısınanın
 Evini ısıtıp yemeğini pişiren

Uyandıran Mevsim

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Yarınları yalnızlığında büyüten tutsak nehir
Hasta bir beden 
çağlayan bir beyin
direnir, üretir 
yaralı bir ülke beklemekte
bir düşman ki yeminli
-soğuk yürekler umursamaz-
ağlayan gözler umutlu
merihlere akan nehir soluklu
hapsedilebilinir mi bu nefes
bu deniz taşıyabilir mi 
çağlayan özgürlüğü bağrında
sığdırabilir mi sınırlarına
bu direnen asi yüreği
bu deniz yanılmaz mı
yanılır da boğulmaz mı
taşan nehrin sularında
adım adım büyüyen
yarının özgür ülkesinde 

“Deli Bal”, Pelin Buzluk ve fantastik anlatım

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

“Deli Bal”, alışıldığı gibi kitapta yer alan bir öykünün adı değil. Karadeniz’de üretilen, çok az yendiğinde faydalı fakat dozu kaçırıldığında delirttiği söylenen bir bal çeşidi. Kitabın arka kapağında yazar tarafından verilen bilgilerden öğreniyoruz ki eser, hacmi ve içeriği kıyaslandığında deli bala benzediğinden bu adı almış.

Tahir Canan: “12 Eylül’de Çok Güldük, Netekim! Anamın İncileri”

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Yalnız 12 Eylül’de Çok Güldük, Netekim!” başlığı bence biraz iğreti kalmış. “Anamın İncileri” başlığıyla öne çıksaydı kitap için bir avantaj olurdu. Çünkü kitabın içinde dernek tartışmalarını bir tarafa attığında kitaba damgasını vuran Ana’dır. Ana, sıradan bir insan olmasına rağmen her konuda cin fikirli, pratik zekalı bir kadın. Onun için de sorunlara çözüm üretiyor. Hastalanması da, doktora gitmesi de o pratik zekanın yansımasını hep gösteriyor. Işık saçıyor.

Mario Levi: Ülkemde bunları yaşamak da varmış

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Yapıtlarındaki hümanist söylemle tanınan Mario Levi, duyduğu üzüntüyü, “Gazze’deki bu acıklı savaşın ve masum çocukların ölümünün içimi nasıl dağladığını anlatmaya kelimeler yetmiyor. İliklerime kadar sevdiğim ülkemde bunları yaşamak da varmış" dedi, ''bu ölümlerin ‘edebiyatı’ yok” .

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü beslemesine abone olun.