Ersin Kurt ağ günlüğü

Sen Olmazsan Olmaz

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Kusursuzluk bu olsa gerek
Masamda otun envaiçeşidi
Zeytinyağlılar...
Masamda karides, midye dolma, taze levrek
Masamda çıtır çıtır kalamar
Masamda boş rakı kadehleri
Rakı, olmasa da olur
 
 
Efil efil esiyor rüzgâr
Yapraklar ağaçlarda hışır hışır
Huzur dedikleri bu olsa gerek
Masamda derin bir sessizlik
Masamda koyu bir sohbet
Tüm yalan sözcüklere inat
Aslında hiç konuşmasak da olur

Yaşadığınızda

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Yol yorgunu otobüsten
Ray düşkünü trenden
Ve ilk limanda atladım
Deniz bezgini gemiden
Fazla karamsarım diye
Uçaklar almadı beni
Mavilikte umutsuzluğa yer yokmuş.
 
 
 
Yüksek dağların zirvesine çıkıp
Bol miktarda alkol aldım
Kırık kanatlarımla uçmak için
Beceriksizliğim,
Elime yüzüme bulaştı
Ağlamayı istemedim,
Ağlayamadım
Kalbim dolup dolup taştı
 

Lepiska

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Katilim olmanın bin farklı yolu var.
Bir de lepiska saçlarını önüme sürme habersiz
Hazırlanmama müsaade et,
Göreceksin, bak bu yol daha sağlıklı.
 
 
Diyelim ki uzlaştık,
''Şimdi gidelim,'' desen 
En az on yıl sürer yola koyulmamız
Beni buralara bağlayan bazı şeyler var,
Başka da hiçbir şeyim yok.
 
 
Sözüme itimat edersen şayet,
Sana bir tek eski öykülerimin
Siyah tortularını verebilirim

Bir Yerlerde

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Kılıç kınından çıkıyor
Kinle bileniyor kelimeler soğuk törpülerde
İnsanlık, ağır ağır can çekişiyor
Usta manevralarla hızla uzaklaşıyor merhamet
İnsanlık, insanlığından utanıyor
İntikam yeminleri karışıyor soğuk havaya
Bir tren kornası yarıyor geceyi
Baykuş ötüşleri bölüyor uykuyu
Bugün bir yerlerde, karanlık mekânlarda
Kötülük pusu kurmuş, bekliyor
 
 
Bugün, bir yerlerde masumca bakıyor gözler

Bozuk Düzen

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Karanlığından faydalanarak gecenin
Kökü tarih öncesine uzanan ağaçları kestiler
Etnik kökenlerine inerek böldüler insanları
Barikatlar ördüler önüne sevmenin
Boğdu mazlumları debisi yüksek nehirler
 
 
On yerinden bıçaklandı mücadele
Bıçak tuttu,
Yıllarca kalem tutan kahpe eller
 
 
Bozuldu düzen
Bitti adalet
Analar ağlar, oğullar ağlar,
Soysuzlarsa durmadan güler.
 

Gurbet

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Akıl ermez ölümcül yalnızlığıma.
Kurtulmak için yüksünen karanlığımdan
Mazbut adımlarımı kararlılıkla atıyorum kalabalıklara
Dışarısı hazin bir gurbet,
İki sokak ötesi yabancı
Hiç kimseyi sevmez mi insan,
Sevmez mi cumartesi günlerini,
Yaz yağmurunu,
Baharda yeşeren bir ağacı?
 
 
 
Nerden bileceksiniz
Belirsiz bir hüznün kiracısıyken
Acı acı gülümsüyorum 
Ağlarken içim

Mutluluk

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Sende çoğunluk
Ama hiç eşit değil ki şartlarımız
Birbirinden çok uzak
Etrafı süzen bakışlarımız
Sen bakışlarınla ışık saçıyorsun ışık
Benim bakışlarımaysa herkes alışık
 
 
Mutluluk neden hep bende azınlık
Sende çoğunluk
Ama hiç eşit değil ki şartlarımız
Senin gülüşlerin bile bir başka
Benimkiler ise sıradan kahkaha
Sen neşe saçıyorsun etrafa neşe
Benim, gülüşlerim bile düzmece
 

Savaş Çığırtkanı

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Hedef zenginliğimiz iştah kabartıcı
Siz yeter ki parmağınızı şaklatın bol yıldızlı bayım
Zira sözünüzü bekleyecek kadar sabrımız kalmadı
Çok değil, yalnızca birkaç milyon masum etkilenecek
Top atışlarımızdan
Ama hak verirsiniz ki sizin değerli naaşınız dahi
Bir gün konulacak katafalka
Hayatta kimsecikler baki değil yani
Pardon, ne konuşuyorduk amirim
Karşı dağları hava harekatıyla mı dövüyorduk?
 
 

Zaman, Irk Ve Çocuk

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Köprübaşı'nda yere değmez ayaklarım
Tabanı olmayan bir yerden bakarım 
Tepemdeki mavi tavana
Siyahî işportacılardan saatler alır, takınırım
Hiçbirisi ayırt etmez beyazlığımı
Ve saniyesi şaşmaz saatlerin
Zamanın ırkı olmasa gerek
Geçmekten yana bir an olsun tereddütü yok
Çocuklar da dert etmiyorlar renklerin farklılığını,
Güzelim kızı işportacının:
Tam insanlığı ve  yarım Türkçesi ile;
Bana ''İyi günler'' dedi, gülümseyerek.
 

Saçma

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Düşüncelerim tehditvari cümleler ablukasında
Yağız atın sağrısındaki beyazdır alametifarikası
Otoyol bariyerlerindeki soğuk demir yalnızlığı var parmaklarımda
 
 
 
Yollardan vergi alınmasaydı
Yalın ayak koşmak ne güzel olurdu bu mevsim
Fakat çelikten mi yapılmıştır nedir botlarım
Seğirtmeye yeltenirim umuda doğru
Hep, olduğum yere çakılır ayaklarım
 
 
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Ersin Kurt ağ günlüğü beslemesine abone olun.