“Avradını”

Veli Bayrak kullanıcısının resmi
Bir hayli oldu. Çalıştığım kurumda bana ayrılan odamda oturmuş evraklara göz gezdirirken birden aklıma radyo geldi ve açtım radyoyu. Radyoda Arif Sağ çalıp söylüyordu:

 
 “Eşeği saldım çayıra
Otlaya karnın doyura
Gördüğü düşü hayra
Yoranında avradını.” 
 
Çok geçmedi odaya iki sene önce başka bir ilden müdür muavini olarak atanan Memduh Bey girdi. Memduh Bey altmış yaşlarında biri. O zamanlar her katta bir müdür muavini bulunurdu ve bizim katın müdür muavini de oydu. İçeri girer girmez türküye kulak kabartıp, “Bu kim?” diye sordu. Hiç düşünmeden, “Arif Sağ.” dedim. Biraz daha türküyü dinledi Memduh Bey. Ama belli ki duyduklarından hoşnut değildi. Son kıtaya geldiğinde, “Bu türkünün sözleri kime ait?” diye sordu. Ben "Kazak Abdal," diyecektim ki radyoda Arif Sağ son kıtayı söylüyordu: 
 
“Kazak Abdal nutk eyledi
Yaktı köyü mahveyledi
Sorarlarsa kim söyledi
Soranın da avradını” 
 
Dondu kaldı Memduh Bey. Bense bir şey diyemedim. Kızdı köpürdü müdür muavini, “Bu adamı mahkemeye vereceğim.” dedi. “İnsanların avradına küfretmek neymiş görsün!” 
 
Durumu izah etmeye çalıştım ama dinlemek istemedi Memduh Bey, “Seni de vereceğim.” dedi “Kamu kuruluşunda insanların avradına küfretmek ne demek göreceksiniz!” 
 
Aradan iki ay geçti postacı arkadaşımız bana bir zarf getirdi. Baktım evrak adliyeden geliyor. Meğer Memduh Bey dediklerinde şaka yapmıyormuş ve gerçekten de Kazak Abdal ve beni mahkemeye vermiş. Hemen yan tarafta oturuyordu kendisi. Kapıyı vurup içeri girdim, “Müdür Bey!” dedim. “Haydi beni mahkemeye verdiniz ben kendimi bir şekilde savunurum da Kazak Abdal’ı neden verdiniz? Adam öleli 5 yüzyıl oluyor! Şöyle bir yüzüme baktı Memduh Bey, “Haydi ya, o kadar oldu mu?” dedi. Şaşırmadım tabii tepkisine. Bu yüzden, “Hem bu türküyü neden üstünüze aldınız Memduh Bey? Yüzyıllardır söylenir bu türkü? Bu bir taşlama.” dedim. Adam pişman olmuş gibiydi, “Yahu o hırsla gidip verdim işte. Nereden bilirdim böyle olacağını? Şimdi ne yapacağız?” 
 
İlk mahkemede kimlik tespiti yapıldı. Haliyle Kazak Abdal mahkemeye gelmediği için hâkim mahkemeyi eksik evrakların tamamlanması için iki ay sonrasına erteledi. Kazak Abdal iki ay sonra da gelmedi mahkemeye. Hâkim bu kez bir ay sonrasına erteledi duruşmayı. Ama Kazak Abdal bir ay sonra da gelmedi. Edemedi Hâkim üçüncü erteleme kararına, “Kazak Abdal’ın polis zoruyla mahkemeye getirilmesi.” diye bir şerh düşüp mahkemeyi iki ay sonrasına erteledi. 
 
Kazak Abdal iki ay sonra da gelmedi mahkemeye. Ama bu kez aynı hâkim de gelmedi çünkü değişmiş yerine başkası atanmıştı. Yeni hâkim tarafları bir kez daha dinledi. Ben, “Türküyü ezelden beri bildiğimi ama Memduh Bey'in içeri girdiğinde bu türkünün tesadüf çaldığını. Üstelik o sırada bu türkünün değil de ‘Samanlıkta kaldıramadım samanı da Zühtü’ isimli türkünün de çalabileceğini. Dolayısıyla kastımın kimsenin avradına küfredilmesine müsaade etmek olmadığını.” söyledim. Hâkim benzer soruyu Memduh Bey’e sorduktan sonra, “Şikayetinde ısrarcı mısın?” diye sordu. “Yok!” dedi Memduh Bey, “Türküyü bir kez daha dinledim söz konusu benim avradım değilmiş!” 
 
Memduh Bey öyle deyince dava düştü. Biz ikimizse karardan sonra yan yana yürüyerek iş yerimize doğru gitmeye başladık. Yolda gelirken kırmızı ışıkta bekleyen bir adamın cep telefonu çaldı. Adamın cep telefonunda çalan müziğin sözleri, “Arabada beş evde on beş.” diye devam ediyordu. Göz göze geldik Memduh Bey’le. Sütten ağzı yanmış ki, “Amaann,” dedi. “Neyse ne! İsterse yolun ortasında iş tutsunlar dönüp bakarsam şerefsizim!” 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...