İslam'da Cinsellik

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
Her mezhebin kendine göre yaratmış olduğu hadis ve fıkıh uygulamasının yanında bunları devletlerin maddi, manevi destekleyerek toplumu sürekli dinle terbiye etmesi. Ve çeşitli olumsuzluklara sürekli göz yumması, dini maske ve kalkan olarak kullananlara en kolay ortamı sunmuştur.

 
Üreyip çoğalmak veya cinsel enerjiyi (libido) boşaltmak için erkek ve dişinin birleşmesine cinsellik denilmektedir. Bunu bir din bir toplum veya kişilerin yasaklaması, doğa ve insan aklına aykırı hareket etmek demektir.
İnsanın bilinçli yaşam gücüne sahip olması, birçok alanda olduğu gibi cinsellik konusunu da, her toplum kendi kültürel yapısına göre daha çekici aşamaya taşıdığı bilinmektedir. Bunlar giyim, kuşam, makyaj, yazılı ve resimli ifadelerdir.
Dünya toplumları cinsellik konusunda ilerlediği halde, bazı ülkelerin cinselliğe paralel olarak insanların kültürel alt yapısını oluşturmamaları, cinsel zevkin sapkınca yaşanmasına sebep olmaktadırlar.
Cinsel üremek ve zevk duygusunun insana mutluluk verip hayata bağlaması demek, asla sapkınca yaşama hakkını vermez. Peki o zaman birtakım kişi, grup ve anlayışlar neden doğal cinsellik kurallarını aşarak sapkınlaşmaktadırlar?
İnsanların ahlaka uygun şekilde yaşaması, resmi ve gayri resmi olarak eğitim, öğretim, öğrenme, algılama, uygulama ve biçimlendirmeyi sağlayan en büyük aygıt devlet sistemleridir.
Ve her devlet bunu Maddi Hukuk Kuralı, Din Kuralı, Ahlâk Kuralı ve Görgü Kuralları olmak üzere dört temel yapı üzerine yürütür. Kişi ve toplumun karakter sahibi olması açısından Maddi Hukuki Müeyyide, Din ve Ahlak kuralları her zaman belirleyici özelliğe sahiptir.
İfade edilen toplumsal düzen ve ahlak yapısının, insani ve insana yakışır şekilde gerçekleşmesinin birinci sorumlusu böylece devlet iken, ikinci sorumlular aile ve bireylerdir.
Hele de Türkiye gibi hem medeni hukuk hem de resmi din kurallarını uygulayan ülke olarak, çocuk, kadın ve hayvanlara taciz, tecavüz, katliam gibi olayların artarak devam etmesi, devlet yapısını ve İslam dininin sorgulanmasını şart koşmaktadır.
Türkiye'nin mevcut medeni kanunlarının geriliği yüzünden, o kadar büyük karmaşık anormallikler var ki, bir Hâkim ya da Avukat, istediği zaman idamlık bir suçluyu çok az cezayla kurtarabilir. Aynı şekilde suçu hafif olan kişinin idamla cezalandırılması gayet mümkündür.
Ve anayasanın İslamiyet'i resmi devlet dini kabul edip, yasa maddelerinin birçoğunu İslam'a uygun şekilde yapmış olması, Türkiye'de birçok anormalliklere sebeptir.
Bunlardan cesaret alan İslam alimi ve dindar geçinen kişiler, 6 ya da 12 yaşındaki kız çocukla, 70 yaşındaki erkeğin evlenebileceğini. Ailede anne ve kız kardeşin elinden bacağından, saçından şehvet olunduğu. Asansör, yatak ve yorganların cinsel şehvet uyandırdığını söyleyenler bunları yoktan var etmiyorlar.
Yine Müslüman ve dindarlığına laf ettirmeyen bir kısım kişiler okul, yurt veya farklı yerlerde erkek ve kız çocuklarına taciz, tecavüz etmekten çekinmemelerine güç veren kaynak nedir? Tüm bunlar gerçeklere uygun şekilde incelenip halka anlatılması gerekir.
İfade edilen olay ve anlayışların ilk tarihsel dayanağı, egemen olan tek tanrılı erkek cinsiyetçi dinlerle başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. O zaman İslamiyetin bu konularda rolü nedir? Cinselliğe nasıl baktığını detaylarıyla incelemek gerekir.
İslam'daki cinsel yapıyı anlamak ve düşünce belirtmek için, İslam'ın temeli olan Kuran-ı Kerim'deki bilgilere bakarak ifade edebiliriz. İslam'da dahil her üç tek tanrılı dinler, kadının suç işletecek kapasiteye sahip olduğunu söyleyerek bugünlere gelmişlerdir.
Dinlerdeki erkek cinsiyetçiliğin birinci kaynağı, Adem ve Havva'nın cennetten kovulma hikayesinde mevcuttur. Sözde Havva'nın yasak meyveleri yemesiyle, Allah Havva'yı suçlu görüp bunun üzerine ikisini birlikte cennetten kovması.
İkinci kaynak; Kuran- ı Kerim'in Araf Suresi 189. Ayette anlatıldığı gibi, Adem'in zevk ve sükunete kavuşup aile olması için, Havva'yı Adem'in kaburga kemiğinden yaratıldığı ifadesi. Bakara Suresi 223. Ayeti kadınlar sizin tarlanızdır istediğiniz şekilde girebilirsiniz.
Nisa Suresi 3. Ayet dört kadınla evlenileceği. Talak Suresi kadınla evliliğin ya da cinsel birleşmenin, adet olma ve kesilme süresine göre ifade etmesi. Nisa Suresi 34. Ayet Erkekler kadınlardan üstündür. En iyi kadın erkeğine ya da kocasına itaat edendir. Ahzap Suresi 33 / 59. Ayetleri de, kadınların dışarı çıkarken üstlerini kapatacak elbiselerini giysinler ki, iffetli (Namuslu ) oldukları anlaşılsın der. Ve bunlara benzer bir sürü kadını hakir, zavallı, korunmaya muhtaç bir canlı gören sure ayetlerin varlığı.
Aynı şekilde Şehvet ve Zinayla ilgili sure ayetlerinden Ali İmran Suresi, 14. Ayet, Nisa Suresi 25 ve 27. Ayetler, Araf Suresi 81. Ayet, Meryem Suresi 59. Ayet, Neml Suresi 55. Ayet, Ahzab Suresi 30. Ayet, Nur Suresi 3-4-5-7 ve 8. Ayetlerin hepsi, erkeği her şeyin üstünde görüp, cinsel her suçu kadına yüklemesi.
Burada sıralananlar ve daha yüzlerce “Sure Ayetlerinin” büyük bir kısmı, sürekli kadını terbiye etmek ve onları sözde kötü yoldan çekip korumak için, İslam kuralına uygun imam nikahıyla erkeklerin merhametine sevk etmeyi öğütlemesi.
Kuran-ı Kerim'deki bu vb. sure ayetlerinden yola çıkan her mezhebin din alimleri insanların maddi, manevi, siyasal, ekonomik, cinsel, şehvet, tecavüz, namus, ırz, helal haram gibi duygulara hitap eden çeşitli “Hadis ve Fıkıhlar” düzenlemişlerdir.
Her mezhebin kendine göre yaratmış olduğu hadis ve fıkıh uygulamasının yanında bunları devletlerin maddi, manevi destekleyerek toplumu sürekli dinle terbiye etmesi. Ve çeşitli olumsuzluklara sürekli göz yumması, dini maske ve kalkan olarak kullananlara en kolay ortamı sunmuştur.
Böylece insanların dini ve cinsel zaaflarını kullanabileceğine inanan sapkın kişilikler, çocuk, kadın, erkek veya hayvanlara taciz, tecavüz ve katliam uygulamaktan asla çekinmemeleri.
Çünkü devlet yönetimleri, İslam dininin erkek egemenlikçi anlayışına dayanan mezheplerin sapkın uydurmalarına çok büyük bir değer biçip, her türlü istismarlarına göz yummayı sürdürmektedirler.
İfade edilen sapkınlıklar dünyanın her toplumunda çeşitli şekillerde yaşanmasına rağmen, İslamiyet'in dışındaki devletler dinden kaynaklı istismarları, medeni modern yasalarla bunu ortadan kaldırmışlardır.
Bizlerde ise devlet zaten sütten çıkmış ak kaşık, dinde Allah'ın emri olduğuna göre, suç kişidedir deyip yapan cezasına katlanır düz bir mantıkla, ahlaksızlığın resmileştiği yapıda ahlaklı olmaya çalışırız.
Tüm bunlar Türkiye'nin gerçek modern medeni kanunlardan uzaklığını, dini resmi ve gayri resmi her yerde kullanmasının bir eseridir. Ve cinselliğin insanları her zaman sapkınlıklara sürükleyebileceği bilindiği halde, devletin kültürel olarak hiçbir tedbir almayıp cahilliği teşvik etmesi, her şeyi çığırından çıkarmakta.
Bunlar düzeltilmeden idam, hadım, müebbet gibi mantık dışı şeylerle, bırakalım tecavüz ve ahlaksızlıkları önlemeyi daha da azdıracaktır. Kimse gerçeklerle ve toplumun aklıyla alay etmesin. Medeni toplumlarda her türlü örneklerin mevcudiyeti, Türkiye'de ne yapılması gerektiğini net olarak göstermektedir.
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...