Hüzünlü Bir Şarkıdır Eylül

Fetih Koç kullanıcısının resmi
Sıcak bir yaz şarkısının izi kaldı ruhumda.

Şimdi, hüzün sarısı bir Eylül şarkısındayım...

Tüm şarkılar da Eylül yaralıdır.

Hüzünlü bir mevsimin başlangıcıdır Eylül, sararan yaprakların ilk savruluşu, hani sıcacık tınların düştüğü anlar oluyor ya, sürgünlerin acısı sızladığı anlar, hafif yağmurun döküldüğü günler. Eylül, hazan mevsimin de yağmalanmış yüreklerin adıdır.

***

Sarı-sıcak hüzün şarkıların adı. Sürgüne düşen yüreklerin özlemi. Şiirlerin derin yarasıdır Eylül.

Eylül, kardeşe hasretin adıdır. Anneden ayrılığın ölüm sancısıdır, görünmeyenin derin acıların ötesidir. Bazen hüzünlü bir isyan oluyor, bazen nefesiz bir çığlık damarlardan süzülüp gidiyor öylece. Eylül ince ince ağladığımız aydır.

İmgelerin, sınırlanmış zamanlara sığmadan solduğu çiçekler gibi, kardelenlerin toprakta sessiz sessiz bekleyişi gibidir bu mevsim.

Bulutlardan ince ince süzülen yağmurun sesi şiirlere yazılırken, içerde ölümlerin sessiz sessiz süzülüp toprağa gömüldüğü zamanın ismidir Eylül.

Felsefenin yasak, kitapların yakıldığı, şarkıların yasaklandığı ve kuşların öldürüldüğü hazin bir sabahtır Eylül.

Sevgi taşlanmış, aşk körleşmiş, dil yasaklanmış, nasırlanmış yüreklerin ortasından kem gözlerin önünden geçiyordu günler. Sevmek ölüm demekti, âşık olmak idamlar demekti. Bir bütün duyguların ölüm fermanıydı Eylül.

Eylül, tüm acıların toplandığı ve yaşandığı zamanın anasıdır. Eylül, hüzünlü bir şarkıdır. Tüm acıların yaşanmasına rağmen, Eylül sevdalara açılan kapıdır.

Ayların en güzeli, en sancılısı, en hüzünlüsü, en utangacı ve en mağrurudur Eylül... Her şeyin ve bir şeyin başladığı anları kendinde biriktirmiştir... Her şeyden biraz vardır onda.

Sürgünün adı, kayıp patikalar yolcusudur. Uzak diyarların yalnızlığı. Geceleri kayan yıldızların göz yaşlarıdır Eylül.

Toprağa düşen bulutun gözyaşısı ondadır... Usulca gelip insanı bulan ayrılığın hüzünleri ondadır...

Eylül, toprağın suya hasretidir gizemli sırlarda, akıp giden ırmakların içinden öyle aniden hıçkıra hıçkıra, sevgilinin getirdiği özlem dolu sabahların tarifsiz hüznü odasıdır...

Durgunlaşan, olağanlaşan ve devinerek sessizleşmeye başlayan her şeyin ve ilk şeyin ilk halleri saklı onda...

Kanat çırpan martılarla mavi sularda başlayıp bilinmeyen yerlere doğru giden, firarilerin ilk gitme halleri ondadır...

Turnaların göçüne, göçmen kuşların geçişine dönüp bakan insanların içinde sır tutuğu ve izleyerek gitmesine iz düşürdüğü mevsim ondadır...

Eylül, sırların gökyüzünde kanatlandığı zamanın adıdır.

Önce bir bir, sonra hep birlikte toprağa düşmeye başlayan yaprakların sancısı, ağacın kimsesizliği, dalların kırıldığı zamanın adı ondadır...

Eylül, bir güz akşamıdır. Bir sabah çıkıp geleceksin diye sabahların umutları ondadır...

Dağların yamaçlarını okşayan rüzgârın o serin sesi, tüm ürpertilerin titrek konuşmaların korkusunu büyüten ve her şeyin sessizliğe gömendir Eylül...

Eylül, tüm acıların öznesidir. Kan-ter içinde gizli gizli söylenen devrim marşların da isyanıdır...

***

Sıcak bir yaz şarkısının izi kaldı ruhumda.

Şimdi, hüzün sarısı bir Eylül şarkısındayım...

Tüm şarkılar da Eylül yaralıdır.

 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...